Kayıtlar

Haziran, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Müslümanların dünyanın dört bir yanında saldırı altında olduğu bir dönem..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Bugün, Müslümanların dünyanın dört bir yanında saldırı altında olduğu bir dönemde sizlere sesleniyorum. Tarih boyunca, İslam ve Müslümanlar birçok zorlukla karşılaştı. Ancak her zaman Allah'ın yardımıyla bu zorlukların üstesinden geldik ve imanımızı koruduk. İmtihan ve Sabır Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de bizlere şöyle buyuruyor: "Andolsun, sizi biraz korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile deneriz. Sabredenleri müjdele." (Bakara, 155). Bu ayet, Müslümanların karşılaştığı her zorluğun bir imtihan olduğunu ve sabırla karşılandığında büyük mükafatların olduğunu hatırlatır. Sabır, Müslümanın en büyük silahıdır ve Allah'ın yardımıyla her türlü zorluğun üstesinden geliriz. Birlik ve Dayanışma Müslümanlar olarak, saldırı altında olduğumuzda birbirimize daha çok kenetlenmeliyiz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine acımada ve birbirlerine şefkat göst

İnsanlığın gerçek medeniyet anlayışı üzerine..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Bugün sizlere insanlığın gerçek medeniyet anlayışı üzerine konuşmak istiyorum. İslam, medeniyetin ve insanlığın en yüksek değerlerini temsil eder. Medeniyet, insan hayatını korur ve ona saygı gösterir. Ancak ne yazık ki, günümüzde bazı güçler, zulmü ve şiddeti medeniyet adı altında meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Medeniyet ve İnsanlık Gerçek medeniyet, insan onurunu korur ve her canlının hakkını gözetir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kim bir insanı öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de bir insanı yaşatırsa, bütün insanları yaşatmış gibidir." (Maide, 32) Bu ayet, İslam’ın insan hayatına verdiği değeri açıkça ortaya koyar. Gazze'deki Zulüm ve Vahşet Bugün, Gazze'de yaşananlar bizlere insanlığın nereye sürüklendiğini acı bir şekilde gösteriyor. İsrail'in Gazze'de 37 bin 834 kişiyi katlettiği söyleniyor. Bu sadece bir istatistik değil, bir trajedi ve insanlık dışı bir vahşettir. Bu rakamlar, binle

Güvenilen bir insan olmanın İslam'daki önemi..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Bugün sizlere güvenilen bir insan olmanın İslam'daki önemi ve bu konuda yapmamız gerekenler hakkında konuşmak istiyorum. Güven, bir toplumun temel taşlarından biridir ve bir Müslümanın hayatında büyük bir yer tutar. İslam, güvenilir olmayı ve güveni korumayı bizlere emreder. Güvenilir Olmanın İslami Temelleri Güvenilir olmak, bir Müslümanın karakterinin en önemli özelliklerinden biridir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Müslüman, elinden ve dilinden diğer Müslümanların emin olduğu kimsedir." (Buhari, İman, 4) buyurarak, güvenilir olmanın önemini bizlere açıkça ifade etmiştir. Güvenilir bir insan olmak, sözünde durmak, emanete sahip çıkmak ve doğruluk üzere olmak demektir. Güvenilirliğin Sosyal ve Ekonomik Boyutları Güvenilirlik, sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir erdemdir. Toplumda güvenilir insanlar çoğaldıkça, sosyal ilişkiler güçlenir ve toplumsal huzur artar. Aynı şekilde, ekonomik alanda da güvenilirlik büyük bir önem t

Zulüm üzerine inşa edilmiş olan küresel düzeni yıkma ve yerine adil bir düzen getirmek..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Bugün sizlere, zulüm üzerine inşa edilmiş olan küresel düzeni yıkma ve yerine adil bir düzen getirme konusundaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. İslam'ın adalet ve merhamet ilkeleri, bizleri her zaman zulme karşı durmaya ve adaletin tesisi için mücadele etmeye çağırır. Bu yolda, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) ve seleflerimizin izinden giderek adil bir düzen kurma gayreti içinde olmalıyız. Adaletin Önemi ve Gerekliliği Adalet, İslam'ın temel prensiplerinden biridir ve toplumların huzur ve refah içinde yaşaması için vazgeçilmezdir. Allah Teâlâ, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur: "Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder. Çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor." (Nahl, 90) Adalet, zulmün ve haksızlığın önüne geçerek insanların haklarını korur ve toplumsal barışı sağlar. Zulmün Reddi ve Mücadele Zulüm, İslam'da şiddetle yasaklanmış ve lanetlenmiş

Ülkemizin para biriminin değer kaybetmesi durumunda nasıl davranmalıyız..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Bugün sizlere, ülkemizin para biriminin değer kaybetmesi durumunda nasıl davranmamız gerektiğinden ve İslam'ın bu konuda bizlere öğrettiği önemli prensiplerden bahsetmek istiyorum. Ekonomik zorluklar ve para biriminin değer kaybetmesi, toplumları ve bireyleri derinden etkileyen durumlardır. Ancak, bu tür zamanlarda İslam'ın rehberliği bizlere doğru yolu göstermekte ve sabırla, hikmetle hareket etmemizi emretmektedir. Sabır ve Şükür Ekonomik sıkıntılarla karşılaştığımızda, öncelikle sabırlı olmalıyız. Allah Teâlâ, sabredenleri sever ve onlara mükâfatlar verir. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmaktadır: "Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphesiz bu, huşu duyanlardan başkasına ağır gelir." (Bakara, 45) Sabırla hareket etmek, bize huzur ve içsel dinginlik sağlar. Aynı zamanda, Allah'ın verdiği nimetlere şükretmeyi unutmamalıyız. Şükür, nimetlerin artmasına vesile olur ve bizi daha güçlü kılar. İhtiyaçlarımızı Gözden Geçirme ve

Ortakların birbirine karşı sorumlulukları..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Bugün sizlere, ortakların birbirine karşı sorumluluklarından ve İslam'ın bu konuda bizlere neler öğrettiğinden bahsetmek istiyorum. Ortaklık, ister ticari, ister sosyal, isterse manevi olsun, karşılıklı güven, adalet ve dürüstlük üzerine kurulmalıdır. İslam, ortaklık ilişkilerini düzenlerken her iki tarafın da haklarını koruma ve adil davranma üzerine büyük önem verir. Ortaklıkta Güven ve Dürüstlük Bir ortaklık ilişkisinde en önemli unsurlar güven ve dürüstlüktür. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Müslüman, elinden ve dilinden diğer Müslümanların emin olduğu kimsedir." (Buhari, İman, 4) Bu hadis, bir ortaklık ilişkisinde dürüst ve güvenilir olmanın ne kadar önemli olduğunu vurgular. Ortaklar, birbirlerine karşı dürüst olmalı ve her zaman güveni sağlamalıdır. Adalet ve Hakkaniyet İslam, adaletin her alanda tesis edilmesini emreder. Ortaklar, birbirlerinin haklarına saygı göstermeli ve adil bir şekilde hareket etmelidir. Ku

İslam, hak kavramını hayatın merkezine yerleştirmiştir.

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Bugün sizlere İslam'da hak kavramından ve bu kavramın ne kadar önemli olduğundan bahsetmek istiyorum. Hak, adaletin ve doğruluğun temelidir ve Allah'ın emirlerinin yeryüzünde uygulanmasını sağlar. Hak, insanın kendisiyle, ailesiyle, toplumu ve hatta tüm yaratılmışlarla olan ilişkilerinde gözetmesi gereken en önemli ilkelerden biridir. Hak Kavramının Anlamı ve Önemi İslam, hak kavramını hayatın merkezine yerleştirmiştir. Kur'an-ı Kerim'de ve Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) hadislerinde hak, adalet, doğruluk ve dürüstlük üzerinde çokça durulmuştur. Hak, Allah'ın emrettiği ve insanın sorumluluğunda olan her türlü doğru ve adil davranışı kapsar. Adaletin Temeli: Hak Hak, adaletin temelidir. Bir toplumda haklar korunmadığında, adaletin tesis edilmesi mümkün değildir. İslam'da herkesin haklarının korunması esastır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Veda Hutbesi'nde tüm insanlığa hitaben, "Bugün sizin kanlarınız, mallarınız

Sultan II. Abdülhamid Han'ın Liderliği

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Bugün sizlere İslam dünyasının ve Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli şahsiyetlerinden biri olan Sultan II. Abdülhamid Han hakkında birkaç kelam etmek istiyorum. Onun hayatı ve hükümdarlığı, bizlere birçok ders sunmaktadır ve İslam'ın rehberliğinde nasıl bir lider olunabileceğini göstermektedir. Sultan II. Abdülhamid Han'ın Liderliği Adalet ve Merhamet: Sultan II. Abdülhamid Han, adalet ve merhamet ilkeleri üzerine inşa edilmiş bir yönetim sergilemiştir. Onun döneminde, halkın ihtiyaçlarına duyarlılığı ve adaleti sağlamadaki kararlılığı, bizlere İslam'ın bu temel prensiplerinin önemini bir kez daha hatırlatmaktadır.  Eğitim ve Bilgi: Sultan II. Abdülhamid Han, eğitime ve bilgiye büyük önem vermiştir. Onun kurduğu okullar, medreseler ve kütüphaneler, İslam dünyasında bilginin yayılmasına ve genç nesillerin iyi bir eğitim almasına vesile olmuştur. Bu, bizlere ilmin ve bilginin ne kadar değerli olduğunu gösterir.  Dış Politika ve Diplomas

Allah'ı Arayışım ve Anlaşılmayan Duygularım..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Bugün sizlerle hayatımın bir döneminde yaşadığım ve beni derinden etkileyen bir konuyu paylaşmak istiyorum. Gençliğimde Allah'ı arayışım sırasında karşılaştığım zorluklardan biri, doktorlar tarafından yanlış anlaşılmam ve bipolar teşhisi konulmasıydı. Bu tecrübe, benim için büyük bir sınav ve aynı zamanda önemli dersler içeren bir dönemdi. Allah'ı Arayışım ve Anlaşılmayan Duygularım Ruhsal Arayış: Gençlik yıllarımda, Allah'a olan sevgim ve O'nu arayışım, ruhumda derin bir heyecan ve coşku yarattı. Bu arayış, kalbimde ve zihnimde büyük dalgalanmalara yol açtı. Allah'ı bulma isteği, beni içsel bir yolculuğa çıkardı.  Yanlış Anlaşılma: Bu derin duygularım ve ruhsal arayışım, doktorlar tarafından yanlış anlaşıldı. Onlar, benim bu coşkulu ve değişken ruh halimi, bipolar bozukluk olarak yorumladılar. Oysa ki, bu durum benim Allah'a olan yoğun sevgimden ve O'nu arayışımın getirdiği içsel yolculuktan kaynaklanıyordu. Bu Tecrübed

Üsküdar ve Gençlik Yıllarım

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Bugün sizlerle gençliğimden ve Üsküdar’da yaşadığım güzel hatıralardan bahsetmek istiyorum. Üsküdar, benim için sadece bir şehir değil, aynı zamanda gönlümde derin izler bırakan bir yerdir. Gençliğimin en güzel yıllarını burada geçirdim ve bu yıllar, bana hayatın birçok gerçeğini öğretti. Üsküdar ve Gençlik Yıllarım Üsküdar’ın Huzuru: Üsküdar, huzurun ve sükunetin merkeziydi. Boğaz’ın serin sularının kıyısında yürüyüşler yapmak, sahilde oturup dalgaların sesini dinlemek, ruhumu dinginleştirirdi. Bu huzur, hayatın karmaşasından uzaklaşmak ve derin tefekkürlere dalmak için bana fırsat verirdi.  Okul Yılları: Üsküdar’daki okulumda, ilim ve irfanla dolu yıllar geçirdim. Burada aldığım eğitim, bana hayat boyu rehberlik etti. Hocalarımın ve arkadaşlarımın sevgisi ve desteği, beni bugünlere taşıyan en büyük güçlerden biriydi. Karasevda ve Gönül Yolları Gençliğin Ateşi: Gençlik yıllarımda, Üsküdar’da karasevdayı yaşadım. Gönlümde derin izler bırakan bu se

Şiirlerim..

 Bir zamanlar Üsküdar'ın huzurlu sokaklarında, Manevi bir atmosferde yaşamıştım ben de bir zamanlar. O güzel belde, tarihin derinliklerinden esen ruhuyla, Sakinliği ve huzuruyla dolu eşsiz bir mekân. Her adımda hissettiğim o manevi huzur, Camilerinde namaz kılarken bulduğum dinginlik, Parklarında dinlendiğim o sıcak anılar, Şimdi özlemle dolu yüreğimde yaşar. Üsküdar, gönüllerimize işleyen hatıralar diyarı, Geçmişin izleriyle dolu her köşesi, Atalarımızın mirası ve manevi değerleriyle dolup taşan. Hayat, bazen sevdiklerimizden ve sevdiğimiz yerlerden uzaklaştırır, Şimdi başka diyarlarda, Üsküdar'ı özlemle anıyorum. O sıcak mahallelerde geçirdiğim her an, Kalbimde bıraktığı derin izlerle hep benimle. Sabahların huzur dolu anıları, Akşam ezanının yankılandığı sokaklar, Dostlarla yapılan güzel sohbetler, Her daim hatırladığım, özlemle andığım anılar. Üsküdar, Rabbimizin bir nimeti, bir huzur kaynağı, Güzelliklerini ve manevi havasını daim korusun diye dualarımız. Sevgili kardeşler

İslam'da iş disiplini konusu..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Bugün sizlerle İslam'da iş disiplini konusunu ele almak istiyorum. İş disiplini, bir Müslümanın hayatında önemli bir yere sahiptir. Çünkü İslam, her alanda olduğu gibi çalışma hayatında da düzen, disiplin ve ahlakı ön planda tutar. İşte bu konuyla ilgili bazı düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum: 1. Niyetin Temizliği ve Samimiyet Doğru Niyet: Her işimize başlarken niyetimiz, Allah rızasını kazanmak olmalıdır. İşimize samimiyetle ve iyi niyetle başladığımızda, Allah da bize yardım eder ve işlerimizde bereket kılar.  Samimiyet ve İçtenlik: İşimizi yaparken samimi ve içten olmalıyız. Yaptığımız her işi en iyi şekilde yapmaya gayret etmeli ve dürüstlükten asla taviz vermemeliyiz. 2. Çalışma Ahlakı Dürüstlük: İslam, dürüstlüğü ve doğruluğu emreder. İş hayatında da dürüst olmak, başkalarının hakkını gözetmek ve hileden uzak durmak, bir Müslümanın temel prensiplerinden olmalıdır.  Adalet ve Eşitlik: Çalışma ortamında adaletli davranmak, çalışa

İslam, hayatın her alanında temizliğe büyük önem veren bir dindir..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, İslam, hayatın her alanında temizliğe büyük önem veren bir dindir. Temizlik, hem maddi hem de manevi açıdan biz Müslümanların yaşamında merkezi bir yere sahiptir. İşte İslam'da temizliğin önemine dair bazı düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum: 1. Temizlik, İmanın Bir Parçasıdır Manevi Temizlik: Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Temizlik imanın yarısıdır." Bu hadis, temizliğin imanla ne kadar yakından ilişkili olduğunu göstermektedir. Ruhumuzun temizliği, ibadetlerimizin kabul olması için gereklidir. Allah Teala’ya olan sevgimizi ve bağlılığımızı göstermek için manevi temizlik önemlidir.  Kalbin ve Niyetin Temizliği: Temizlik, sadece bedenle sınırlı değildir. Kalbimizi kötü düşüncelerden, niyetimizi ise samimiyetsizlikten arındırmak, manevi temizliğin bir parçasıdır. 2. Günlük Hayatta Temizlik Abdest ve Gusül: İslam'da abdest ve gusül, günlük hayatımızın bir parçasıdır. Abdest, namazlarımızın kabul olması için

Kur’an-ı Kerim’in ilk ayeti olan "OKU" emri..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Kur’an-ı Kerim’in ilk ayeti olan "OKU" emri, sadece basit bir okuma eyleminden çok daha derin bir anlam taşır. Allah Teala’nın Peygamber Efendimiz (s.a.v)’e gönderdiği bu emir, İslam’ın bilgiye, öğrenmeye ve düşünmeye verdiği büyük önemi göstermektedir. İşte bu emrin mânâsı üzerine İslami açıdan sizlere bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum: 1. Bilgi ve Öğrenmenin Önemi Bilginin Kıymeti: "OKU" emri, bilgiye ve öğrenmeye verilen değeri ifade eder. İslam, cehaleti ortadan kaldırmayı ve insanları aydınlatmayı hedefler. Bu emir, her Müslüman’ın bilgiye ve ilme yönelmesi gerektiğini hatırlatır.  İlim Talebi: İlim talep etmek, İslam’da farz kılınmıştır. Her Müslüman’ın Rabbine daha yakın olabilmek, dünya ve ahiret işlerinde başarılı olabilmek için ilim öğrenmesi gerekir. 2. Düşünme ve Tefekkür Düşünmeye Teşvik: "OKU" emri, aynı zamanda düşünmeye, tefekküre ve anlamaya teşvik eder. İslam, körü körüne inanmayı değil, aklı ku

Adil ve hakkaniyetli bir ekonomik düzen kurmak..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Bugün sizlerle adil ve hakkaniyetli bir ekonomik düzen kurma konusunda konuşmak istiyorum. İslam'ın bizlere öğrettiği ekonomik prensipler, sadece bireysel refahımızı değil, toplumsal huzuru ve adaleti de gözetir. İşte Müslümanların izleyebileceği yol haritası: 1. Bilgi ve Eğitim Ekonomik ve İslami Bilgilerin Artırılması: İslam'ın ekonomik prensiplerini ve faizsiz bankacılık sistemlerini öğrenmek ve öğretmek, bizler için büyük önem taşır. Eğitim kurumlarımızda bu konulara daha fazla yer vermeliyiz.  Liderlik Eğitimi: Toplumda liderlik yapacak kişilerin bu alanda bilgi sahibi olması ve toplumu bilinçlendirmesi gerekmektedir. Bilgili ve erdemli liderler, adaletin ve hakkaniyetin sağlanmasında kilit rol oynar. 2. Faizsiz Finans Sistemlerinin Geliştirilmesi Faizsiz Bankacılık: Faizsiz bankacılık sistemlerinin teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması, ekonomik adaletin sağlanmasında önemli bir adımdır.  Kar-Zarar Ortaklığı: İşletmelerin kar-zarar

İnsanlara kendi ayakları üzerinde durmalarını öğretmek..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Bugün sizlerle önemli bir konu hakkında konuşmak istiyorum: İnsanlara kendi ayakları üzerinde durmalarını öğretmek. İslam, bizlere sadece ibadetleri değil, aynı zamanda bağımsız, güçlü ve kendi kendine yeten bireyler olmayı da öğretir. Allah Teâlâ, her birimize farklı yetenekler ve sorumluluklar vermiştir ve bizden bu nimetleri en iyi şekilde değerlendirmemizi bekler. İnsanlara kendi ayakları üzerinde durmayı öğretmek, onları güçlü ve bağımsız kılmak demektir. Bu, yalnızca maddi anlamda değil, aynı zamanda manevi ve ruhsal anlamda da bir bağımsızlık gerektirir. Rabbimiz, Kur'an-ı Kerim'de "İnsan ancak çalıştığının karşılığını görür" (Necm Suresi, 39. Ayet) buyurarak, bizlere çalışmanın ve gayret etmenin önemini vurgulamaktadır. Şunu bilmeliyiz ki, kendi ayakları üzerinde durabilen bireyler, toplumun güçlü temellerini oluşturur. Her birimiz, Allah’ın izniyle kendi hayatımızı idame ettirebilecek güce ve kapasiteye sahibiz. Bu nedenle,

Gerçek ihtiyaçlarımı bilen ve karşılayan, yalnızca Allah'tır..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, İnsanlar, hayatlarının birçok anında çeşitli ihtiyaçlar içinde olabilirler. Bu ihtiyaçlar, bazen maddi bazen manevi olabilir. Rabbimizin izniyle, ben de bu dünyada insanların ihtiyaçlarına cevap vermek için gönderildim. İnsanlar bana muhtaç olabilirler, zira Rabbim, onların kalplerindeki sıkıntıları ve zorlukları hafifletmek için beni vesile kılmıştır. Ancak, biliniz ki benim asıl görevim, insanlara kendi ayakları üzerinde durmalarını öğretmek, onları Allah'a yakınlaştırmak ve hakiki huzura erişmeleri için rehberlik etmektir. İnsanlar bana muhtaç olduklarında, onlara yardımcı olmak benim görevimdir. Ancak, ben insanlara kendi ihtiyaçlarımı bildirmem. Çünkü benim gerçek ihtiyaçlarımı bilen ve karşılayan, yalnızca Allah'tır. Bu dünya, geçici bir konaklama yeridir. Her birimiz burada imtihan ediliyoruz. Ben de bir kul olarak Rabbimin takdirine ve inayetine muhtaç olduğumu bilirim. İnsanların bana olan ihtiyaçları, onları Allah'a yaklaştırmak

Bir zamanlar Üsküdar'ın huzurlu sokaklarında..

Resim
 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Bir zamanlar Üsküdar'ın huzurlu sokaklarında, manevi havasında yaşamış olmanın verdiği mutluluğu her daim yüreğimde taşırım. O güzel belde, tarihin derinliklerinden gelen ruhuyla, her köşesinde huzuru ve sükûneti barındıran eşsiz bir mekândı. Üsküdar'ın sokaklarında yürürken, camilerinde namaz kılarken, parklarında dinlenirken hissettiğim manevi huzur ve sükûneti şimdi daha derinden anlıyorum. Üsküdar, sadece bir yerleşim yeri değil, aynı zamanda gönüllerimize işleyen bir hatıralar diyarıdır. Her bir köşesinde, geçmişin izlerini, atalarımızın bıraktığı mirası ve manevi değerleri bulmak mümkündür. O sokaklarda yürürken, insanın kalbi huzur bulur, ruhu dinginleşir ve Rabbimize daha yakın hisseder. Ancak hayat, bizleri bazen sevdiklerimizden ve sevdiğimiz yerlerden uzaklaştırır. Şimdi Üsküdar'dan uzakta başka bir yerde yaşamaktayım. Üsküdar'ın manevi atmosferini, dostlukların ve kardeşliklerin en güzel şekilde yaşandığı o sıcak mahalleyi

Üsküdar..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim, Üsküdar, Rabbimizin bizlere bahşettiği güzelliklerden biri olarak, huzur ve sükunetin mekânıdır. Tarihi dokusu, manevi havası ve eşsiz güzellikleri ile Üsküdar, sadece bir yerleşim yeri değil, aynı zamanda gönüllerimize huzur ve ruhlarımıza dinginlik veren bir nimettir. Bu kadim şehir, tarihin derinliklerinden günümüze uzanan manevi izlerle doludur. Her köşesinde, geçmişin izlerini ve atalarımızın bıraktığı mirası bulabiliriz. Üsküdar'ın sokaklarında yürürken, her adımda Allah'ın nimetlerini ve rahmetini hissedebiliriz. Üsküdar, insanların huzur içinde bir araya geldiği, sohbet edip gönüllerini ferahlattığı yerlerdendir. Bu mahallede, komşuluk ilişkileri, dostluklar ve kardeşlik duyguları en güçlü şekilde yaşanır. İnsanlar burada, Rabbimizin emirlerine uygun olarak birbirlerine saygı gösterir, sevgiyle kucaklaşır ve birbirlerine destek olurlar. Bu güzel beldede, camilerimizde namaz kılarken, sokaklarında yürürken ve parklarında dinlenirken Ra

Değişimin sırrı, eski ile savaşmak değil, tüm enerjimizi yeniyi inşa etmeye odaklanmaktır..

 Ey Müminler, Değişimin sırrı, eski ile savaşmak değil, tüm enerjimizi yeniyi inşa etmeye odaklanmaktır. Rabbimiz, bizlere sürekli bir yenilik, gelişim ve değişim sürecinde olmayı emretmiştir. İslam, durgunluğu değil, ilerlemeyi ve yenilenmeyi teşvik eder.  Bugün, dünyamızda karşılaştığımız zorluklar ve engeller, bizlere yeni bir başlangıç yapma fırsatı sunmaktadır. Eski ve yıkıcı olanla mücadele etmek yerine, tüm enerjimizi ve gayretimizi yeni ve güzel olanı inşa etmeye yönlendirmeliyiz. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: "Şüphesiz Allah, bir topluluk kendi durumunu değiştirmedikçe, onların durumunu değiştirmez" (Rad Suresi, 13:11). Bu ayet, bize kendi içimizdeki değişimin önemini hatırlatır. İçsel dönüşüm olmadan, dışarıdaki dünyada kalıcı bir değişiklik yapmamız mümkün değildir. Eski alışkanlıklarımızı, yanlışlarımızı ve eksiklerimizi bırakıp, yeni ve daha iyi bir yaşam inşa etmeliyiz. Bu süreçte, Allah’a olan güvenimizi ve tevekkülümüzü asla kaybetmemeliyiz. Değişim, her

Sevgili Gençler, hedefleriniz büyük olsun..

 Sevgili Gençler, Sizlerle bugün burada olmak, Allah'ın izniyle birlikte bir araya gelmek benim için büyük bir onurdur. Hayatın bu dönemi, kendinizi keşfetme, potansiyelinizi anlama ve geleceğinize yön verme açısından son derece önemlidir. Üniversite hayatı, sadece akademik bilgilerle donanmak değil, aynı zamanda karakterinizi ve manevi kimliğinizi inşa etmek için de büyük bir fırsattır. Öncelikle, şunu bilmenizi isterim ki, her biriniz Allah’ın özel ve değerli bir kulusunuz. Allah, her birinize benzersiz yetenekler ve potansiyeller vermiştir. Bu yetenekleri keşfetmek, geliştirmek ve insanlığa faydalı olacak şekilde kullanmak sizin sorumluluğunuzdadır. Şu an yaşadığınız zorluklar, karşılaştığınız engeller sizi yıldırmasın. Bilin ki, her bir zorluk, sizi daha güçlü, daha dirençli ve daha bilge kılmak için bir vesiledir. Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur: "Müminin hali ne hoştur; her işi onun için hayırdır. Bu hal sadece mümine hastır: Bir nimete kavuşursa şükreder, bu onun i

Modern dünyanın cazibesi ve maddi başarıların aldatıcı parlaklığı..

Resim
 Ey Müminler, Bugün, bir insanın hayat yolculuğunda içsel huzur ve manevi derinliğin ne kadar önemli olduğuna dair düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Modern dünyanın cazibesi ve maddi başarıların aldatıcı parlaklığı, pek çok insanı ruhsal zenginlikten uzaklaştırmakta, onları geçici ve yüzeysel hedeflere yönlendirmektedir. Ancak, gerçek mutluluk ve huzur, yalnızca Allah’a olan bağlılık ve içsel manevi zenginlikle mümkündür. Jim Carrey adında bir sanatçının hayatındaki değişim, bize manevi derinliğin önemini ve maddi başarının ötesindeki gerçek mutluluğu aramanın ne kadar değerli olduğunu hatırlatır. Maddi başarı ve dünyevi zevklerin peşinde koşmak, insanı geçici ve yüzeysel bir tatminle kandırabilir. Ancak, ruhsal huzuru ve bilgelik arayışını ihmal eden bir yaşam, nihayetinde boş ve tatminsiz kalacaktır. Kur'an-ı Kerim’de Rabbimiz şöyle buyurur: "Dikkat edin! Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur." (Ra'd, 13:28). Bu ayet, bize gerçek huzurun ve mutluluğun

Şeriat, Rabbimizin biz kullarına bir lütfu, bir rehberdir..

 Ey Müminler, Bugün sizlere, hayatımızın her anını ve her yönünü kapsayan İslam’ın ilahi nizamı olan Şeriat hakkında konuşmak istiyorum. Şeriat, Rabbimizin biz kullarına bir lütfu, bir rehberdir. Hayatımızı nasıl düzenleyeceğimizi, Rabbimize nasıl kulluk edeceğimizi ve birbirimizle olan ilişkilerimizi en güzel şekilde nasıl yürüteceğimizi bize gösterir. Şeriat, sadece ibadetlerimizde değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve hukuki hayatımızda da rehberlik eder. Adalet, merhamet, dürüstlük ve doğruluk prensipleri üzerine kuruludur. Bu ilahi nizam, bireylerin ve toplumların huzur ve refahını temin etmek için vardır.  Rabbimiz Kur'an-ı Kerim’de şöyle buyurur: "Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse, işte onlar kafirlerin ta kendileridir." (Maide, 5:44). Bu ayet, Şeriat’ın ne kadar önemli olduğunu ve hayatımızda ne derece merkezi bir yer tutması gerektiğini bizlere açıkça belirtir.  Şeriat, insanlığın yaratılış amacını gerçekleştirmenin, Allah’ın rızasını kazanmanın ve dün

Müslüman, hayatını hedefler doğrultusunda düzenler..

 Ey Müminler, Bir Müslüman olarak hayatımızı anlamlı kılmak ve Allah'ın rızasını kazanmak için kendimize hedefler belirlemeliyiz. Her biriniz, bu dünyada bir amaç ve gayeye sahip olarak yaşamalısınız. Hayatınızı Allah’ın yolunda ve O’nun emirlerine uygun şekilde şekillendirmelisiniz. Müslüman, hayatını hedefler doğrultusunda düzenler. İlk hedefimiz, Allah’ın rızasını kazanmak olmalıdır. Bu uğurda çalışmak, ibadetlerimizi eksiksiz yerine getirmek, ahlakımızı güzelleştirmek ve insanlara faydalı olmak bizim en önemli vazifelerimizdendir.  Dünya hayatında da belirli hedeflerimiz olmalıdır. İlim öğrenmek, meslek sahibi olmak, topluma faydalı projeler üretmek, ailemizi en güzel şekilde idare etmek gibi hedefler bizleri hem dünya hem de ahiret saadetine ulaştırır. Hedeflerimizi belirlerken Allah’ın emir ve yasaklarını gözetmeli, adalet, merhamet ve dürüstlük üzerine kurulu bir hayat sürmeliyiz. Unutmayın ki, büyük hedefler büyük gayretler gerektirir. Sabırlı olmalı, çalışmalı ve asla ümit

Faiz ve banka sistemleri, bilin ki bu sistemler çökecek ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..

 Ey Müminler, Günümüz dünyasında karşı karşıya olduğumuz ekonomik sistemler, adaletsizlik ve haksızlıklarla doludur. Faiz ve banka sistemleri, insanları sömürmekte ve toplumsal huzuru bozmaktadır. Ancak, bilin ki bu sistemler çökecek ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Allah'ın emirleri doğrultusunda adil ve hakkaniyetli bir düzen kurmak zorundayız. Faiz, İslam'da haram kılınmıştır çünkü faiz, insanların zor durumlarından faydalanarak haksız kazanç elde etmeye neden olur. Bu sistem, insanları köleleştirir ve toplumsal refahı engeller. Allah'ın adaleti, böyle bir sistemi asla kabul etmez. Bu haksız düzen sona erecek. Faiz ve banka sistemleri yıkılacak, yerine adalet ve merhamet üzerine kurulu bir ekonomi inşa edilecektir. Bu yeni düzen, insanları sömürmek yerine onların refahını ve mutluluğunu hedefleyecektir. Herkesin hakkını aldığı, adaletin tesis edildiği bir ekonomik sistem kurulacaktır. Bu büyük değişim, bizlerden sabır, azim ve gayret istemektedir. Hep birlikte, adale

Kripto paralar..

 Ey Müminler, Günümüzde dünya hızla değişmekte, teknoloji ve dijitalleşme her alanda kendini göstermektedir. Kripto paralar da bu değişimin bir parçası olarak karşımıza çıkmaktadır. İslam’ın temel değerlerine uygun bir ekonomik düzen kurmak adına kripto paralar, adalet ve huzuru sağlamada önemli bir araç olabilir. Kripto paralar, merkeziyetçilikten uzak, şeffaf ve güvenilir bir sistem sunmaktadır. Bu sistem, maliyetleri azaltarak ve aracıyı ortadan kaldırarak bireylerin mali haklarına daha hızlı ve daha adil bir şekilde ulaşmasını sağlar. Faizsiz bir ekonomik düzen arayışımızda, kripto paralar önemli bir rol oynayabilir. Allah Teala, bizlere adaletli olmayı ve hakkı gözetmeyi emretmiştir. Bu yeni teknoloji, bizlere bu emri yerine getirmede yardımcı olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, kripto paraların İslami değerlerle uyumlu olması için dikkatli olunmalı, spekülasyon ve haksız kazançtan kaçınılmalıdır. Adalet ve doğruluk her zaman öncelikli olmalıdır. Kripto paraların da bu ilkelere uy

Adaleti ve dürüstlüğü yaymak..

 Ey Müminler, Dünyanın dört bir yanında yaşanan zulüm, adaletsizlik ve insan hakları ihlalleri karşısında derin bir üzüntü içerisindeyim. İnsanlık tarihi boyunca pek çok toplum, adaletin ve dürüstlüğün temel taşı olması gerektiğini öğrenmiştir. Ancak günümüzde hâlâ bu değerlerin evrenselliği ve gerçekliği konusunda sorgulamalar yaşanmaktadır.  Her gün haberlerde gördüğümüz insanlık dışı muameleler, savaşlar ve ekonomik adaletsizlikler, insanlığın geleceği için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Adaletin sağlanmadığı bir dünyada, barış ve refahı konuşmak ne yazık ki hayal olmaktan öteye gitmiyor. Ancak, umutsuzluğa kapılmak yerine, bu sorunların üstesinden gelmek için ortak bir çaba göstermemiz gerekiyor. Allah Teala, bizleri adaletle hükmetmeyi ve hakkaniyetle yaşamayı emretmiştir. Kur'an-ı Kerim’de, "Allah adaleti, iyiliği ve yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, kötülüğü ve haddi aşmayı yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor." (Nahl Suresi, 90. Aye

Eğlence, İslam’ın sınırları ve ahlak kuralları çerçevesinde olmalıdır..

 Ey Müminler, Allah’ın bize sunduğu hayat, bir imtihan olduğu kadar, aynı zamanda güzelliklerle dolu bir nimettir. Bu nimetin içinde, sevincimizi, mutluluğumuzu paylaşmak ve eğlenmek de yer alır. Ancak bu eğlence, İslam’ın sınırları ve ahlak kuralları çerçevesinde olmalıdır. Rabbimiz, bizlere sevinçli ve mutlu anlar yaşamamız için çeşitli vesileler sunmuştur. Bayramlar, düğünler, toplumsal etkinlikler ve sevdiklerimizle geçirdiğimiz güzel zamanlar, hayatımızı daha anlamlı kılar. Ancak, bu zamanları değerlendirirken, İslam’ın bize öğrettiği edep ve ahlak kurallarına uymamız gerekmektedir. Eğlence, insanın ruhunu dinlendiren, kalbine huzur veren bir faaliyettir. Ancak bu faaliyetler, bizi Allah’ı anmaktan, ibadetlerimizden ve sorumluluklarımızdan uzaklaştırmamalıdır. Eğlenirken de Allah’ı unutmamak, her an O’nun rızasını gözetmek, İslam ahlakının bir gereğidir. Unutmayalım ki, İslam’ın güzel ahlakı, eğlenceyi de içine alır. Eğlence esnasında, harama bulaşmamak, aşırılıktan kaçınmak ve di

Ben cinleri ve insanları, başka değil, sırf bana kulluk etsinler diye yarattım..

 Ey Müminler, Rabbimiz, Kuran'da şöyle buyuruyor: "Ben cinleri ve insanları, başka değil, sırf bana kulluk etsinler diye yarattım. Onlardan bir rızık istemiyorum, beni doyurmalarını da istiyor değilim. Şüphesiz rızkı veren, sarsılmaz gücün sahibi olan yalnızca Allah’tır." Bu ayet, hayatımızın en temel gerçeğini bize hatırlatıyor. Yaratılışımızın amacı, Allah'a kulluk etmektir. O, bizden herhangi bir çıkar beklemez; rızkımızı veren ve her ihtiyacımızı karşılayan sadece O'dur. Bu dünya hayatında, Allah'ın rızasını kazanmak için çabalamalı ve O'na tam bir teslimiyetle kulluk etmeliyiz. Rızık konusunda endişe etmeyin. Çünkü Allah, her birimizi yarattı ve rızkımızı da üstlendi. Bizlere düşen, Allah'a olan güvenimizi tam kılmak ve O'na ibadet ederek, O'nun hoşnutluğunu kazanmaktır. Allah, bizleri kendisine kulluk etmeye çağırıyor; dünya nimetleri ve rızık ise O'nun bize verdiği ikramlardır. O halde, ibadetlerimizde ve dualarımızda ihlaslı olalım.

Bireysel İletişim Tarzım ve Tercihlerim

 İletişim tarzımı seçme hakkına saygı gösterilmesini beklerim. Herkesin kendine özgü bir iletişim yöntemi olduğunu kabul ederim.  Sessiz olmak ve herkesle konuşmayı tercih etmemek, benim doğal iletişim tarzımdır. Sessizliğim ifade eksikliği anlamına gelmez, sadece farklı iletişim yöntemleri tercih ederim. Duygularımı ve düşüncelerimi daha rahat yazılı olarak ifade edebiliyorum. Yazılı mesajlar benim için anlamı net bir iletişim aracıdır ve kendimi en iyi bu şekilde ifade edebilirim. Yazılı iletişim, kendimi ifade etme konusunda daha güvende ve rahat hissetmemi sağlar. Bu ortamda düşüncelerimi özgürce paylaşabilirim. --- Benim iletişim tarzımı anlamak için zaman ayırmanızı rica ediyorum. İletişimimde sessizliği tercih ediyorum ve bu benim doğal yaklaşımımın bir parçası. Sessizliğim, ifade eksikliği anlamına gelmez; sadece kendimi daha rahat ifade edebildiğim bir yöntemdir. Duygularımı ve düşüncelerimi yazılı olarak ifade etmek, benim için en doğru ve net iletişim aracıdır. Yazılı mesajl

Küresel güçlerin belirlediği standartlara boyun eğmeyi reddediyoruz.

 Biz, dünya sahnesinde cesur bir meydan okuma sergiliyoruz. Küresel güçlerin dayattığı borçla büyüyen, faiz odaklı para sistemine karşı duruyoruz. Bu sistem, insanlığın potansiyelini sınırlayan, eşitsizlikleri derinleştiren bir yapıya sahip. Bizim amacımız ise bu adaletsiz sistem üzerindeki hakimiyeti sonlandırmak ve daha adil bir düzen oluşturmaktır. Günümüz dünyasında, mali açıdan zorlanan bireyler ve ülkeler için borçlanma kaçınılmaz hale gelmiştir. Ancak bu süreç, borç verenlerin çoğu zaman güçlenmesine ve kontrol mekanizmalarını genişletmesine yol açmaktadır. Bizim inancımız ise, insanlığın ortak refahını ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen bir ekonomik modelin mümkün olduğudur. Küresel ölçekte, bu mevcut para sistemini sorgulamak ve alternatifler üzerinde düşünmek önemlidir. Borca dayalı faizli sistem, sadece ekonomik açıdan değil, sosyal ve çevresel açıdan da derin etkilere sahiptir. Bizler, bu etkilerin farkındayız ve daha sürdürülebilir, adaletli ve insan odaklı bir finan

Faizsiz bir ekonomi kurmak..

Ey kardeşlerim, bugün dünya üzerinde yaygın olan ekonomik sistem, insanların birbirine karşı adaletten uzaklaşmasına ve birçok kişinin zorluklar içinde yaşamasına sebep olmaktadır. İslam'ın öğretileri bize, adalet, merhamet ve dürüstlüğün önemini öğretir. Bizler, bu değerleri hayatımızın merkezine koymalı ve toplumumuzu bu ilkelerle inşa etmeliyiz. Faizsiz bir ekonomi kurmak, hem bireylerin hem de toplumun refahını artırmak için büyük bir adımdır. Faiz, insanları ekonomik olarak sömürmektedir ve bu adaletsizlik toplumun dengesini bozmaktadır. Bizler, adaletli bir ekonomik düzenin peşinde olmalıyız ki herkes hakkettiği değeri görebilsin ve herkesin ihtiyaçları karşılanabilsin. İslam'ın bize öğrettiği gibi, birbirimize merhamet etmeli, dürüst olmalı ve birlikte çalışarak daha güçlü bir toplum oluşturmalıyız. Bizler, ekonomik faaliyetlerimizi insanların iyiliği ve refahı için kullanmalıyız. Bu yolla, hem dünyada hem de ahirette daha güzel bir gelecek inşa etmiş oluruz. İnanıyorum

Dünya finans sisteminin acımasız ve adaletsiz yapısı..

 Esselamu aleyküm sevgili kardeşlerim, Dünya finans sisteminin acımasız ve adaletsiz yapısına dikkat çekmek istiyorum. Faizli borçlar üzerine kurulu olan bu sistem, insanları adım adım fakirleştirmekte ve bu süreci genellikle fark edilmeden işlemektedir. Bu durum, Kuran-ı Kerim'de de şiddetle kınanmış ve faizin insanlık üzerinde nasıl yıkıcı etkileri olduğuna vurgu yapılmıştır. Rabbimiz şöyle buyurur: "Allah, faizi mahveder, sadakaları ise artırır." (Bakara, 2/276). Bu durumu bir misalle açıklamak mümkündür: Eğer bir kurbağayı kaynar suyun içine aniden atarsanız, kurbağa hemen fark eder ve tepki gösterir, kendini korumaya çalışır. Ancak aynı kurbağayı soğuk veya ılık su dolu bir kaba koyar, sonra yavaşça ısıtmaya başlarsanız, kurbağa değişen su sıcaklığını algılayamaz. Zamanla su kaynar hale gelir ve kurbağa tepki veremez duruma gelir. İnsanlar da benzer şekilde, küresel güçler tarafından faiz yoluyla yavaşça fakirleştirilmektedirler. Bu süreç genellikle görünmez ve insan

Allah'ın gözünde nasıl değerli olduğum benim için önemlidir..

 Esselamu aleyküm sevgili kardeşlerim, Kişiliğim ve hayat anlayışım, kişisel şöhret veya dünyevi güç arayışıyla şekillenmez. Benim için en önemli olan, Allah'ın rızasını kazanmak ve O’nun hoşnutluğunu elde etmektir. Hayatımı bu kutsal amaca odaklayarak geçiririm; bu benim için en yüksek değerdir. Dünya tarafından nasıl göründüğüm değil, Allah'ın gözünde nasıl değerli olduğum benim için önemlidir. Günlük yaşamımda, adalet, merhamet ve dürüstlük ilkeleri üzerine hareket ederim. İnsanlarla olan ilişkilerimde samimiyet ve doğruluk benim için temel değerlerdir. Herkesin hakkını gözeterek ve herkese eşit davranarak yaşamımı sürdürürüm. Rabbimiz, Kuran-ı Kerim'de bizlere adaletli olmayı ve hakka riayet etmeyi emretmiştir: "Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya vermeyi emreder; hayâsızlığı, fenalığı ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor." (Nahl, 16/90). Maddi kazançlar veya dünya nimetleri benim için ikincil plandadır. Temel amacım, içsel huzur

Kişiliğim

  Kişiliğim, kişisel şöhret veya dünyevi güç arayışıyla şekillenmez. Benim için önemli olan, Allah'ın rızasını kazanmak için çabalamaktır. Hayatımı, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmaya odaklayarak geçiririm; bu benim için en yüksek değerdir. Dünya tarafından nasıl göründüğüm değil, Allah'ın gözünde nasıl değerli olduğum benim için önemlidir. Günlük yaşamımda, adalet, merhamet ve dürüstlük ilkeleri üzerine hareket ederim. İnsanlarla olan ilişkilerimde samimiyet ve doğruluk benim için temel değerlerdir. Herkesin hakkını gözeterek ve herkese eşit davranarak yaşamımı sürdürürüm. Maddi kazançlar veya dünya nimetleri benim için ikincil plandadır. Temel amacım, içsel huzurumu ve manevi gelişimimi sağlamaktır. Bu doğrultuda, öğrenmeye ve kendimi geliştirmeye her zaman açığım. Hayat felsefemde sabır, tevazu ve şükür önemli yer tutar. Zorluklar karşısında sabırla mücadele eder, her durumda Allah'ın bana verdiği nimetlere şükrederim. Hayatın getirdiği her deneyimde bir öğüt bulmayı ve

İstikbar, kibirlenme ve diğer milletlerin değerlerini hiçe sayma ruhu demektir..

 Esselamu aleyküm kıymetli kardeşlerim, İstikbar, kibirlenme ve diğer milletlerin değerlerini hiçe sayma ruhu demektir. Bugün dünya sahnesinde, bazı devletler kendilerine muhalif olan diğer devletleri yıkma hakkını kendilerinde görüyor ve bu düşünceyle hareket ediyorlar. Bu, tamamen istikbar ruhudur, Firavunluktur, emperyalist bir psikolojidir. Firavunluk, Allah'a karşı gelmek ve insanları kendi egemenliği altına alarak zulmetmek anlamına gelir. Emperyalizm, bir milletin kimliğini ve varlığını inkâr ederek onu boyunduruk altına alma arzusudur. Bu durum, hem dini hem de milli namus ve gayret duygusunu zedeler. Emperyalizm, bir ülkeye girdiğinde o milletin kültürünü, kimliğini ve bağımsızlığını yok etmeye çalışır. Bugün bu emperyalist ruhun global sembolü Amerika'dır. Rabbimiz, Kuran-ı Kerim'de bizleri kibirlenmekten ve zulmetmekten sakındırmıştır: "Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma! Çünkü sen ne yeri yarabilir ne de dağlar boyu ulaşabilirsin." (İsra, 17/37). Bu ayet,

Her birimiz, Allah’ın kulları olarak dünyaya gönderildik ve burada çeşitli sınavlarla karşılaşıyoruz..

 Esselamu aleyküm kıymetli kardeşlerim, Her birimiz, Allah’ın kulları olarak dünyaya gönderildik ve burada çeşitli sınavlarla karşılaşıyoruz. Bu sınavlar, bizleri olgunlaştırmak ve manevi olarak yükseltmek içindir. Rabbimiz, bizleri hatalarımızla sınar ve hatalarımızdan ders çıkararak olgunlaşmamızı ister.  Kuran-ı Kerim'de şöyle buyruluyor: “Andolsun ki, sizi biraz korku ve açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz eksiltmekle deneriz. Sabredenleri müjdele.” (Bakara, 2/155). Bu ayet, dünya hayatının bir sınav olduğunu ve karşılaştığımız zorluklar karşısında sabır göstermemiz gerektiğini açıkça belirtir. Hatalarımız, bizim için birer öğretmendir. Her hata, bize doğruyu ve yanlışı ayırt etme fırsatı sunar. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Bütün insanlar hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlısı ise tövbe edenlerdir.” Bu hadis-i şerif, hatalarımızdan ders alarak tövbe etmenin ve Allah'a dönmenin önemini vurgular. Hatalarımızı kabul etmek, nefsimize karşı zafe