Zulüm üzerine inşa edilmiş olan küresel düzeni yıkma ve yerine adil bir düzen getirmek..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim,

Bugün sizlere, zulüm üzerine inşa edilmiş olan küresel düzeni yıkma ve yerine adil bir düzen getirme konusundaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. İslam'ın adalet ve merhamet ilkeleri, bizleri her zaman zulme karşı durmaya ve adaletin tesisi için mücadele etmeye çağırır. Bu yolda, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) ve seleflerimizin izinden giderek adil bir düzen kurma gayreti içinde olmalıyız.

Adaletin Önemi ve Gerekliliği

Adalet, İslam'ın temel prensiplerinden biridir ve toplumların huzur ve refah içinde yaşaması için vazgeçilmezdir. Allah Teâlâ, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur: "Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder. Çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor." (Nahl, 90) Adalet, zulmün ve haksızlığın önüne geçerek insanların haklarını korur ve toplumsal barışı sağlar.

Zulmün Reddi ve Mücadele

Zulüm, İslam'da şiddetle yasaklanmış ve lanetlenmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Zulümden sakının. Çünkü zulüm kıyamet günü karanlık olacaktır." (Müslim, Birr, 56) Zulüm üzerine inşa edilmiş olan küresel düzen, insanlığı sömürmekte ve adaletsizlikleri beslemektedir. Bizler, bu zulme karşı durmalı ve Allah'ın izniyle adaleti tesis etmeliyiz.

Adil Bir Düzenin Kurulması

Adil bir düzen kurmak için, İslam'ın adalet, merhamet ve dürüstlük ilkelerini rehber edinmeliyiz. Adaletin sağlanması, insanların haklarının korunması ve zulmün sona ermesi için toplumsal ve ekonomik düzenlemeler yapılmalıdır. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmaktadır: "Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendiniz, anne-babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için doğruyu söyleyen şahitler olun." (Nisa, 135) Bu ayet, bizlere adaletin ne denli önemli olduğunu ve adaletin sağlanması için her türlü fedakarlığın yapılması gerektiğini öğretir.

Ekonomik Adalet ve Refah

Adil bir ekonomik düzen, faizsiz ve sömürüden uzak bir sistemle mümkündür. Faiz, İslam'da haram kılınmış ve adaletsizliğe yol açan bir uygulamadır. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmaktadır: "Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalkışı gibi kalkarlar. Bu, onların, 'Alışveriş de ancak faiz gibidir' demelerindendir. Oysa Allah, alışverişi helal, faizi haram kılmıştır." (Bakara, 275) Ekonomik adaletin sağlanması için faizsiz finans sistemlerinin kurulması ve yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Toplumsal Dayanışma ve Yardımlaşma

Adil bir düzenin kurulması, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma ile mümkündür. Zekat ve sadaka gibi İslami vecibeler, toplumda adaleti ve eşitliği sağlar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir." (Buhari, Edeb, 27) Bu hadis, bizlere toplumsal dayanışmanın önemini hatırlatır ve yardımlaşmanın gerekliliğini vurgular.

Sonuç

Kardeşlerim, zulüm üzerine inşa edilmiş küresel düzeni yıkma ve yerine adil bir düzen getirme yolunda, İslam'ın adalet, merhamet ve dürüstlük ilkelerini rehber edinmeliyiz. Bu yolda sabırla, azimle ve kararlılıkla ilerlemeliyiz. Unutmayalım ki, adaletin tesis edilmediği bir dünyada, barış ve huzur hayalden öteye geçemez. Allah'ın izniyle, zulmün son bulacağı ve adaletin hüküm süreceği bir dünya için hep birlikte çalışalım.

Selam ve dua ile,

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hakkın Yolunda Birlik

Andım

Kişiliğim