Kayıtlar

Nisan, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hz. Peygamber (s.a.v), insanlığa gönderilen son peygamberdir

 Sevgili Kardeşlerim, Hz. Peygamber (s.a.v), insanlığa gönderilen son peygamberdir ve onun hayatı, bizlere büyük bir örneklik sunmaktadır. O'nun yaşamını tanımak ve anlamak, bizlere Allah'ın yolunu daha iyi anlama ve takip etme konusunda rehberlik eder. Hz. Peygamber'in hayatı, sabır, merhamet, adalet, cömertlik ve sevgi gibi erdemlerle doludur. O, her zaman Allah'a yönelmiş, insanlara yardım etmiş ve iyiliği emretmiştir. Bizler de onun bu örnek davranışlarını takip ederek, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmaya çalışmalıyız. Hz. Peygamber'i tanımak ve anlamak, aynı zamanda Kur'an-ı Kerim'i de daha iyi kavramamıza yardımcı olur. Çünkü O, Allah'ın vahiylerini insanlara ileten son peygamberdir ve yaşamı Kur'an'ın öğretilerini pratiğe dökmüştür. Bu nedenle, Hz. Peygamber'i tanımak ve anlamak, bizlere doğru yolu gösterir ve Allah'a yakınlaşmamıza yardımcı olur. Onun sünnetlerini takip etmek, bizleri doğruya yönlendirir ve ahiret hayatında da biz

Savaşa hayır..

 Sevgili Kardeşlerim, Bugün dünyada yaşanan birçok sıkıntı ve çatışma var. Ancak unutmayın ki savaş, sorunları çözmenin bir yolu değil, tam aksine daha fazla acı ve kayba yol açabilir. Bu nedenle, hepimizin üzerine düşen sorumluluk, barışın ve uzlaşmanın peşinden gitmektir. Savaş, masum insanların canına mal olur, aileleri parçalar ve toplumları derin bir yıkıma sürükler. Bu nedenle, bizler olarak savaşa hayır demeli, barışın ve diyaloğun yolunu seçmeliyiz. Birbirimizi anlamaya, saygı göstermeye ve birlikte yaşamaya odaklanmalıyız. Bizler olarak, birbirimize karşı hoşgörülü olmalı, çatışmaları çözmek için barışçıl yolları aramalıyız. İnsanlık olarak, birbirimizi yok etmek yerine, bir araya gelmeli ve ortak çıkarlarımızı korumak için birlikte çalışmalıyız. Unutmayın, barış bir seçenektir ve hepimizin üzerine düşen sorumluluk, barışı korumak ve yaygınlaştırmaktır. Bizler olarak, savaşa hayır demeli ve birlikte daha iyi bir dünya için çaba göstermeliyiz. Sevgi ve saygılarımla.

Kahraman Kerem

Resim
 Sevgili Okuyucular, "Sonsuz bir macera ve gizem dolu bir yolculuğa hazır mısınız? Öyleyse gelin, benimle birlikte "Kahraman Kerem" dünyasına adım atın. Bu roman, sıradan bir genç olan Kerem'in yaşadığı olağanüstü serüvenleri konu alıyor. Kerem, İstiklal Marşı'nda gizlenmiş şifreli mesajları çözmeye başladığında, hayatı hiç olmadığı kadar heyecan dolu ve anlamlı bir hal alır. Marşın derinliklerinde yatan sırları açığa çıkardıkça, kendi kimliğini ve geçmişini de keşfetmeye başlar. Bu, sadece bir hikaye değil, aynı zamanda bir keşif ve öğrenme yolculuğudur. Kerem'in macerası, okuyucuları İstiklal Marşı'nın gizemli dünyasına davet ediyor. Bu eser, sadece bir roman değil, aynı zamanda milli şuurumuzu ve değerlerimizi hatırlatma amacını taşıyor. İstiklal Marşı, sadece bir şiir değil, aynı zamanda milletimizin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin sembolüdür. Kerem'in bu mücadeledeki rolü, okuyuculara tarihimize ve milli kimliğimize daha derin bir bakış sun

İslami prensipler hakkında..

 Sevgili Kardeşlerim, Bugün sizlerle İslami prensipler hakkında birkaç düşünce paylaşmak istiyorum. İslamiyet, hayatımızı yönlendiren, bize ahlaki bir çerçeve sağlayan ve Allah'ın rızasını kazanmamız için rehberlik eden değerli bir dindir. İslami prensipler, yaşadığımız her anı şekillendirir ve bizi daha iyi bir insan olmaya teşvik eder. İslamiyet'in en temel prensiplerinden biri tevhittir. Yani, Allah'ın birliği ve ona olan bağlılığımızı ifade eder. Tevhidi anlamak, her şeyden önce Allah'a itaat etmek ve O'nun emirlerine uygun bir yaşam sürmek demektir. Adalet ve merhamet de İslami prensipler arasında önemli bir yer tutar. Adalet, herkese hak ettiği değeri vermeyi ve haksızlıklarla mücadele etmeyi içerir. Merhamet ise insanlar arasında sevgi ve şefkatle davranmayı ifade eder. İslamiyet, bu değerleri önemser ve toplumun huzur ve adalet içinde yaşamasını teşvik eder. Ahlak da İslami prensipler açısından büyük bir öneme sahiptir. İslam, dürüstlük, cömertlik, sabır, ho

Rızık

 Sevgili Kardeşlerim, Bugün sizinle rızkımızın, yani geçim kaynaklarımızın önemine dair birkaç düşünce paylaşmak istiyorum. Rızkımız, Allah'ın bize verdiği nimetlerin en önemlilerinden biridir. Ancak çoğu zaman bu nimetin kıymetini tam olarak fark etmeyiz. Rızkımız, sadece maddi varlıklarımızı temin etmekle kalmaz, aynı zamanda manevi ve ruhsal ihtiyaçlarımızı da karşılar. Allah, her birimize kendi rızkımızı önceden belirlemiştir ve bu rızkı bize en güzel şekilde verir. Bu nedenle, rızkımızın miktarı veya şekli ne olursa olsun, ona şükretmeli ve israf etmemeliyiz. Rızkımızı kazanmak için çaba göstermek, bizim üzerimize düşen bir sorumluluktur. Ancak bu çaba içindeyken, Allah'ın rahmet ve ihsanına güvenmeyi de unutmamalıyız. Çünkü rızkımızın kaynağı O'dur ve O, her zaman bize yeter. Rızkımızı helal yoldan kazanmak, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmanın anahtarıdır. Haram yollara başvurarak kazanılan rızık, bize aslında bir lanet ve felaket getirebilir. Bu nedenle, işlerimizde

Medeni olmak..

 Sevgili Kardeşlerim, Bugün bir kez daha medeni olmanın ne anlama geldiğini düşünmek ve bu önemli kavramın üzerinde biraz daha derinlemesine durmak istiyorum. Medeni olmak, sadece kurallara uymak ya da belirli bir toplum normuna uygun davranmak demek değildir. Medeni olmak, insani değerlere saygı duymak, başkalarına karşı empati göstermek ve adil bir yaşam sürdürmek demektir. Medeni olmak, insanlar arasında hoşgörü, saygı ve anlayışı yaymaktır. Birbirimizin farklılıklarını kabul etmek ve zenginlik olarak görmek, medeniyetimizin temel taşlarından biridir. İnsanların inançları, kültürleri ve yaşam tarzları farklı olabilir, ancak bu farklılıklar bizi birbirimize yakınlaştırmalı ve bir arada daha güçlü olmamızı sağlamalıdır. Medeni olmak, güçlü olana değil, zayıf olanın yanında durmaktır. İnsanlığın ortak değerlerine, adalet ve eşitlik ilkelerine inanmak ve bu değerler için mücadele etmek, medeniyetimizin en önemli göstergelerindendir. Güçlülerin zayıfları ezmesine izin vermemek ve haksızl

Din, insanın hayatını şekillendiren ve ona rehberlik eden kutsal bir ilkedir.

 Değerli Kardeşlerim, Din, insanın hayatını şekillendiren ve ona rehberlik eden kutsal bir ilkedir. Ancak din sadece ibadetlerle sınırlı kalmamalıdır; aynı zamanda insanların birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen, toplumun adalet ve huzur içinde yaşamasını sağlayan bir prensiptir. Din, insanlara Allah'ın emirlerini ve yasaklarını hatırlatır ve onları doğru yola yönlendirir. Ancak dinin özünde sevgi, merhamet, adalet ve hoşgörü gibi değerler yatar. Bu değerler, insanların birbirlerine saygı göstermelerini, yardımlaşmalarını ve birlikte yaşamalarını sağlar. Dinin amacı, insanları sadece ahiret hayatına değil, aynı zamanda dünya hayatına da hazırlamaktır. Bu nedenle, dinin öğretilerini hayatlarına yansıtmak ve toplumun refahı için çalışmak önemlidir. Rabbimiz, bizi doğru yoldan ayırmaması ve dinimizi doğru anlamamızı, yaşamamızı ve başkalarına örnek olmamızı nasip etmesi dileğiyle. Selametle.

Silahsızlanma, barışın ve güvenliğin sağlanması için önemli bir adımdır..

Resim
 Değerli Kardeşlerim, Silahsızlanma, barışın ve güvenliğin sağlanması için önemli bir adımdır. Ancak silahsızlanma, sadece askeri silahların elden çıkarılması anlamına gelmez; aynı zamanda kalplerimizdeki silahları da ortadan kaldırmayı ve barış, sevgi ve hoşgörüyle dolu bir dünya inşa etmeyi de içerir. Silahlar sadece dış düşmanlara karşı değil, aynı zamanda içimizdeki nefrete, öfkeye ve düşmanlığa da hizmet eder. Bu nedenle, gerçek bir silahsızlanma ancak kalplerimizin silahsızlanmasıyla mümkün olabilir. İnsanlar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için silahlar değil, diyalog, uzlaşma ve hoşgörü kullanılmalıdır. Silahsızlanma, toplumların barış ve huzur içinde bir arada yaşaması için bir fırsattır. Ancak bu sürecin başarılı olabilmesi için herkesin katkıda bulunması gerekir. Bizler de, barışçıl çözümlerin ve şiddetten uzak durmanın önemini vurgulamalı ve barışın tesis edilmesi için çaba göstermeliyiz. Rabbimiz, bizi barış ve güvenlik içinde bir arada yaşamaya, silahsızlanma sürecine k

Günümüzde yaşadığımız din, iman ve ahlak krizi..

 Değerli Kardeşlerim, Günümüzde yaşadığımız din, iman ve ahlak krizi, aslında içsel bir derinlik kaybını ve toplumsal değerlerin erozyona uğramasını yansıtır. Ancak bu kriz, bizleri yıldırmak yerine daha fazla çaba göstermeye ve Allah'a olan bağlılığımızı güçlendirmeye teşvik etmelidir. Din, iman ve ahlak, insanın ruhsal ve toplumsal dengesini koruyan temel taşlardır. Ancak modern dünyanın getirdiği hızlı değişimler ve değer yargılarındaki kaymalar, bu temel taşları zayıflatabilir. İşte bu noktada, bizlerin üzerimize düşen görev, dinimize, imanımıza ve ahlakımıza sıkı sıkıya sarılmak ve bu değerleri yaşamımızın her alanında yansıtmaktır. Dinimiz, bizi Allah'a yaklaştıran bir rehberdir ve doğru yolu gösterir. İmanımız ise kalbimizin derinliklerinde bir nur olarak yanar ve bizi doğruya yönlendirir. Ahlakımız ise yaşadığımız topluma ve insanlığa karşı sorumluluklarımızı hatırlatır ve doğruya yönlendirir. Bu kriz zamanlarında, bizlerin yapması gereken, dinimizin öğretilerine sıkı s

Sevgi, merhamet ve barış..

 Değerli Kardeşlerim, Sevgi, merhamet ve barış; yaşamın anlamını ve insanlık için en yüce değerleri temsil eder. Bizler, bu yüce değerlerle donanmış olarak yaşamalı ve birbirimize karşı bu duyguları beslemeliyiz. Çünkü gerçek mutluluk ve huzur, sevgiyle yaşamak, merhametle davranmak ve barış içinde bir arada olmaktan doğar. Sevgiyle yaşamak, kalbimizi açık tutmak ve çevremizdeki her varlığı sevgiyle karşılamak demektir. Sevgi, bizi birbirimize bağlayan en güçlü bağdır ve bu bağ sayesinde birlikte daha güçlü olabiliriz. Sevgiyle dolu bir kalp, dünyayı daha güzel bir yer haline getirir. Merhametle davranmak, insanlığımızı göstermenin bir yoludur. Merhamet, başkalarının acılarını paylaşmak, onlara yardım etmek ve onlara destek olmak demektir. Merhametle davranmak, toplumumuzu daha iyi bir yer haline getirir ve herkesin daha iyi bir yaşam sürmesine yardımcı olur. Barış içinde bir arada olmak, farklılıklara saygı göstermek ve birlikte uyum içinde yaşamak demektir. Barış, çatışma ve anlaşmaz

Allah yolunda gayret göstermek..

 Değerli Kardeşlerim, Allah yolunda gayret göstermek, hayatımızın temel taşıdır. Bu yol, bazen zorlu olabilir, ancak unutmayın ki her zorlukla birlikte kolaylık da vardır. Allah yolunda çalışmak, bizim imanımızın bir gereğidir ve bu yolun her adımı bizleri manevi olarak yüceltir. Allah’a olan inancımızı güçlendirme ve O'nun rızasını kazanma gayreti içinde olmalıyız. Bu, sadece ibadetlerle sınırlı kalmamalı, aynı zamanda günlük hayatımızın her anında adaleti, iyiliği ve merhameti yayma çabası içinde olmalıyız. Bizler, Allah’ın emirlerine uymak ve yaratılanlara merhametle yaklaşmakla yükümlüyüz. Allah yolunda gayret, bizi sadece dünyevi kazançlardan uzaklaştırmakla kalmaz, aynı zamanda ahiretteki yüce mükafata ulaşmamızı sağlar. Bu gayret, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde barış ve huzurun yayılmasına katkıda bulunur. Karşılıksız iyilik yapmak, zor durumdaki insanlara yardım etmek, adaletsizliğe karşı çıkmak ve doğruluğu teşvik etmek, Allah yolunda gösterdiğimiz gayretin önemli u

Rüşvet, insanlık için büyük bir beladır..

 Değerli Kardeşlerim, Rüşvet, insanlık için büyük bir beladır ve Allah'ın hoşnut olmadığı bir davranıştır. Rüşvet, adaleti ve dürüstlüğü yok eder, toplumu zehirler ve güvensizlik ortamı oluşturur. Bizler, Allah'ın emrettiği doğruluk, adalet ve dürüstlük ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalmalıyız. Rüşvet, sadece maddi kaynakları değil, aynı zamanda manevi değerleri de yok eder. Bir kişi rüşvete bulaştığında, vicdanını ve insanlık onurunu kaybeder. Bu nedenle, rüşvetin her türlüsünden kaçınmalı ve dürüstlükten asla ödün vermemeliyiz. Bizler, rüşvetin kötülüklerini görmeli ve onunla mücadele etmeliyiz. Bu, hem kişisel hem de toplumsal düzeyde bir sorumluluktur. Adalet ve dürüstlük, bir toplumun temel taşlarıdır ve bu değerleri korumak hepimizin görevidir. Allah, adaleti emreder ve insanları dürüstlük ve doğrulukla amel etmeye çağırır. Bu nedenle, rüşvet gibi haksız kazanç yollarından uzak durmalı, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için dürüst ve adil bir yaşam sürdürmeliyiz. Selam v

Faiz zulmü, insanlık tarihinin en büyük haksızlıklarından biridir.

 Değerli Kardeşlerim, Faiz zulmü, insanlık tarihinin en büyük haksızlıklarından biridir. Bu zulüm, toplumun en savunmasız kesimlerini bile etkileyen bir kölelik zinciridir. Faiz, zenginlerin daha da zenginleşmesine ve fakirlerin daha da fakirleşmesine sebep olur. Oysa Allah'ın bize gösterdiği adalet ve merhamet ölçüleri buna tamamen zıttır. Faizin kötülüğü, sadece maddi açıdan değil, aynı zamanda manevi ve sosyal boyutlarıyla da ortaya çıkar. Faiz, insani değerleri yok sayar, kar hırsıyla vicdanları köreltir ve toplumda birçok soruna yol açar. Bizler, faiz zulmüne karşı durmalı ve alternatif, adil finansal sistemler geliştirmeliyiz. Allah'ın bize emrettiği gibi, faizden kaçınmalı, helal ve adil kazanç yollarını tercih etmeliyiz. Bu, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde huzur ve refahın sağlanması için önemlidir. Unutmayalım ki, faiz zulmüne karşı çıkmak, Allah'ın rızasını kazanmamıza ve insanlığa hizmet etmemize vesile olacaktır. Adalet ve merhametle dolu bir dünya için, f

Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.

Resim
 Değerli Kardeşlerim, Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, bu mübarek günlerin huzur, mutluluk ve bereket getirmesini dilerim. Bayramın, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının pekiştiği, sevgi ve hoşgörünün yoğunlaştığı bir zaman dilimi olmasını temenni ederim. Bu özel günler, bir ay boyunca oruç tutarak ruhumuzu ve bedenimizi arındırdığımız Ramazan ayının sonunda gelen bir hediye gibidir. Bu sebeple, bayramın tadını doyasıya çıkarmak ve birbirimizin sevgi ve saygısını pekiştirmek için gayret etmeliyiz. Bayram, aynı zamanda yardımlaşma ve dayanışma duygularının da arttığı bir zaman dilimidir. Bu vesileyle, ihtiyaç sahibi olan kardeşlerimizi unutmadan, onların sevinçlerine ortak olmalı, yardımlaşma ruhunu canlı tutmalıyız. Rabbimiz'in rahmet ve mağfiretiyle dolu olan bu mübarek günlerde, dualarımızı eksik etmeyelim. Yüce Allah'tan, insanlık için barış, huzur ve adaletin sağlanması, dünyanın dört bir yanında yaşanan zulmün son bulması için dua edelim. Bayramını

Göklerin ve yerin hükümranlığı, yüce Allah'a aittir.

 Değerli Kardeşlerim, Göklerin ve yerin hükümranlığı, yüce Allah'a aittir. O, her şeyin yaratıcısı ve sahibidir. Kainatın tüm varlıkları, O'nun sonsuz kudreti ve hikmetiyle var edilmiştir. Biz insanlar, bu kusursuz yaratılışın bir parçasıyız ve O'nun emirlerine boyun eğmekle yükümlüyüz. Kıyamet günü, tüm insanlık için büyük bir sınavın ve hesap gününün başlangıcı olacaktır. İman edip hayırlı işler yapanlar, Rablerinin rahmetiyle mükafatlandırılacak ve ebedi saadete erişeceklerdir. Ancak batıla sapıp, Allah'ın emirlerini reddedenler ve günah işleyenler, hüsrana uğrayacaklar ve sonsuz azaba maruz kalacaklardır. Bu sebeple, Allah'ın emirlerine uymak, doğru yolu izlemek ve salih amellerde bulunmak hayati önem taşır. İman, takva ve iyilik, kıyamet gününde bizi kurtuluşa erdirecek en büyük sermayedir. Her birimiz, Rabbimize olan itaatimizle ve insanlık için hayırlı işler yaparak kendi hesabımızı düzeltmeliyiz. Unutmayın ki, Allah'ın hükümranlığı karşısında herkesin he

Bilgisayar programlamayı öğrenmenin önemi..

 Değerli Kardeşlerim, Günümüzde teknolojinin hızla geliştiği bir çağda yaşıyoruz. Bu nedenle, bilgisayar programlamayı öğrenmenin önemi giderek artmaktadır. Ancak, sadece teknolojik beceriler kazanmakla kalmayıp, aynı zamanda düşünme yeteneğimizi de geliştirdiği için bilgisayar programlamayı öğrenmek çok önemlidir. Bilgisayar programlamayı öğrenmek, sadece bir kod yazma becerisi değildir. Aynı zamanda problem çözme yeteneğimizi geliştirir, mantıklı düşünme becerimizi artırır ve yaratıcı düşünme yeteneğimizi güçlendirir. Bir programı yazarken karşılaştığımız sorunları çözmek için farklı yollar bulmak zorunda kalırız. Bu da bize esneklik kazandırır ve yeni ve yaratıcı çözümler üretme yeteneğimizi artırır. Ayrıca, bilgisayar programlamayı öğrenmek, dijital dünyayı anlamamıza ve teknolojinin nasıl çalıştığını kavramamıza yardımcı olur. Bu da bizi teknolojiye karşı daha bilinçli bir yaklaşım geliştirmemizi sağlar ve dijital dünyada kendimizi daha güvende hissetmemizi sağlar. Bu nedenle, bil

NoRiba.Finance

 Değerli Kardeşlerim, Geleneksel bankacılık sistemlerinin sıkıntıları ve yüksek faiz oranları, birçok insanı maddi olarak zor durumda bırakmaktadır. Ancak, NoRiba.Finance gibi alternatif çözümlerle bu sorunlara çare bulmak mümkündür. NoRiba.Finance, adil ve borçsuz bir finansal sistem sunarak insanların bankacılık sistemi içindeki tuzaklardan kurtulmasını amaçlar. NoRiba.Finance'in faizsiz prensibi, herkesin maddi durumundan bağımsız olarak eşit ve adil bir şekilde finansal hizmetlere erişebilmesini sağlar. Bu prensip, insanların vicdanlarına hitap eder ve toplumun genel refahını artırır. Borçsuzluk ilkesi ise insanları borç batağına sürüklemek yerine, sağlam bir finansal temel üzerinde hareket etmelerine yardımcı olur. NoRiba.Finance'in en önemli özelliklerinden biri ortak havuz sistemidir. Bu sistem, insanların kaynaklarını bir araya getirerek ortak bir havuz oluşturmasını sağlar. Bu havuz, üyelerin ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılabilir ve faiz veya borç olmadan paylaş

İnsan hakları ve adalet

 Değerli Kardeşlerim, İnsan hakları ve adalet, Allah'ın emrettiği temel prensiplerdir ve İslam'ın özünde yer alan kavramlardır. Her bir insan, Allah tarafından değerli kılınmış bir varlıktır ve bu nedenle insan haklarına saygı göstermek, bir Müslümanın temel sorumluluklarındandır. Adalet ise, İslam'ın en temel ilkelerinden biridir. Allah, Kuran'da defalarca adil olmayı ve insanlar arasında eşitliği vurgulamıştır. Adaletin olmadığı bir düzen, toplumda huzurun ve barışın sağlanmasını engeller. Bizler de insan haklarına ve adaletin sağlanmasına büyük önem veriyoruz. Toplumda adaletin tesisi için çaba sarf etmek, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmada kritik bir rol oynar. Herkesin hak ve özgürlüklerine saygı göstermek, insanların huzur ve refah içinde yaşamasını sağlar. Adalet, toplumun güvenini ve dayanışmasını artırır, haksızlıkların önlenmesine yardımcı olur. Bizler, insan haklarına ve adaletin sağlanmasına yönelik çaba göstermeli ve herkesin haklarını korumalıyız. Zulme k

Türk milleti

 Değerli Kardeşlerim, Türk milleti, tarihin en köklü ve en onurlu topluluklarından biridir. Bin yıllık tarihinde, nice zaferler kazanmış, nice zorlukları aşmış ve nice engelleri birlik ve beraberlik içinde aşmış bir millettir. Türkler, sadece coğrafi sınırlarla değil, aynı zamanda kalpleriyle de büyük bir imparatorluk kurmuşlardır. Bizler, Türk milletinin ferdi olarak, bu büyük mirasa sahibiz ve bu mirasa layık olmak için çaba göstermeliyiz. Birlik ve beraberlik içinde, kardeşlik ve adaletle hareket etmeliyiz. Tarihimizin bize öğrettiği gibi, sadece birlik içinde olduğumuzda büyük işler başarabiliriz. Türk milletinin gücü, sadece askeri zaferlerle değil, aynı zamanda kültürel ve insani değerleriyle de ortaya çıkar. Bizler, bu değerleri korumak ve yaşatmakla yükümlüyüz. Adalet, dürüstlük, yardımlaşma ve hoşgörü, Türk milletinin temel değerleridir ve bizler de bu değerleri yaşatmalıyız. Türk milleti, tarih boyunca zor zamanlarda bir araya gelerek büyük başarılar elde etmiştir. Bugün de a

Bir anne, Filistinli bir anne...

Resim
 Sevgili Kardeşlerim, Bugün tanık olduğum olay beni derinden etkiledi. Bir anne, Filistinli bir anne... Cesareti ve inancıyla beni büyüledi. İşte gerçek bir direniş örneği, işte özgürlüğün ve umudun simgesi. O kadının gözlerindeki inanç ve umut, tüm bir halkın çaresizliğine meydan okuyordu. İsrail askerlerine taşlarla meydan okurken, aslında tüm bir milletin çığlığını temsil ediyordu. Yavrusunun geleceği için, topraklarını korumak için ne kadar cesurca mücadele ettiğini görmek, yüreğimi sızlattı ama bir o kadar da gururlandırdı. O an, sadece bir anne değil, tüm bir milletin ve hatta tüm bir insanlığın sesiydi. Onun direnişi, sadece Filistin'e değil, tüm dünyaya bir mesajdı. Umudu, inancı ve direnci asla kaybetmemek gerektiğini bize hatırlattı. Bizler de onun gibi güçlü olmalıyız. Umudu, inancı ve direnci hiçbir zaman kaybetmemeliyiz. Zulme karşı dik durmalı, haklı mücadelemizi sürdürmeliyiz. Çünkü her birimiz, birer direnişin parçasıyız ve birer umut kaynağıyız. Allah'ın izniyl

Mafya gibi karanlık örgütler..

 Sevgili Kardeşlerim, Mafya gibi karanlık örgütler, toplumumuzun barışını, huzurunu ve güvenliğini tehdit eden büyük bir fitnedir. Bu tür örgütler, suç, şiddet ve haksızlıkla beslenirler ve masum insanların hayatlarını karartırlar. Bizler, Allah'ın emrettiği adalet ve merhamet prensiplerine uygun bir hayat yaşamakla yükümlüyüz. Bu, zulmü ve haksızlığı reddetmek, masumları korumak ve iyiliği yaymak anlamına gelir. Mafya gibi örgütler ise tam tersini yaparlar; harama bulaşırlar, suç işlerler ve topluma zarar verirler. Bizler, Allah'ın izniyle, adaleti ve merhameti yayarak, mafya gibi karanlık örgütlere karşı durmalıyız. Bu, yalnızca doğruyu savunmakla kalmayıp aynı zamanda iyiliği teşvik etmekle de ilgilidir. İnsanları kötülükten alıkoyarak, onları doğru yola yönlendirmeli ve toplumumuzu daha güvenli bir yer haline getirmeliyiz. Unutmayalım ki, Allah zalimleri asla mazur görmez ve zulme uğrayanların yanında yer alır. Bizler de O'nun emirlerine uyarak, haksızlığa karşı çıkmalı

Gerçek güç, kalplerimizdeki iman..

 Sevgili Kardeşlerim, Yüce Allah'ın bizlere verdiği en büyük güç, ne silahlardadır ne de dünyevi stratejilerdedir. Gerçek güç, kalplerimizdeki iman ve Rabbimize olan sarsılmaz teslimiyetimizdedir. Bu, her türlü zorluk ve sınamada bize rehberlik eden, sabır ve direncimizi artıran bir kuvvettir. Biliniz ki, iman bir kaledir ve bu kale içinde bulunan her bir mümin, Allah'ın izniyle yenilmezdir. Bizim savaşımız, nefsimizle, şeytanla ve adaletsizlikle karşıdır. Bu savaşı, ancak Allah'a tam bir teslimiyet ve O'nun ipine sımsıkı sarılarak kazanabiliriz. Dünya hayatının geçici cazibesine kapılmadan, asıl hedefimizin Allah'ın rızasını kazanmak olduğunu unutmayalım. Bizler, Allah'ın emirlerine uyarak ve O'nun yasaklarından kaçınarak, hem bu dünyada hem de ahirette mutluluğu yakalayabiliriz. Allah'a olan inancımız ve teslimiyetimiz, bizi korkudan, endişeden ve tüm dünyevi bağlardan azade kılar. Bu, bize özgürlük verir; zira gerçek özgürlük, Allah'ın emirlerine