Kayıtlar

Mayıs, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Faizin Gerçeği ve İslami Boyutu: İktisadi Adalet ve Sorumluluk

Resim
 Sevgili Kardeşlerim, Bugün sizlerle önemli bir gerçeği paylaşmak istiyorum. Belki de çoğumuzun dikkatini çekmeyen veya üzerinde pek düşünmediği bir konu, fakat İslam’ın ekonomik adalet ve sorumluluk ilkelerini anlamamız için oldukça hayati bir meseledir. Bahsettiğimiz gerçek, faizin mevcut finans sistemlerinde üretilen tüm paralarda var olan bir unsur olduğudur. Günümüz finansal sistemlerinde faiz, ekonomik faaliyetlerin temelini oluşturan bir unsurdur. Bankalar, finans kuruluşları ve merkez bankaları, borç verme işlemleri sırasında faiz talep etmektedirler. Bu faiz geliri, finansal sistemlerin işleyişini desteklerken, aynı zamanda ekonomik dengesizliklere ve sosyal adaletsizliklere de katkıda bulunmaktadır. İslam perspektifinden bakıldığında, faiz haram kılınmıştır ve Müslümanlar için büyük bir günah olarak kabul edilir. Kur’an’da birçok ayette faizin haram olduğu açıkça belirtilmiştir. Faizin, ekonomik eşitsizlikleri artırdığı, fakirleri borç batağına sürüklediği ve toplumları zayıf

Evlatlarımız. Yavrularımız, Allah'ın bize emanet ettiği en değerli varlıklarımızdır.

 Esselamu Aleyküm Aziz Kardeşlerim, Bugün sizlerle önemli bir hususu paylaşmak istiyorum: evlatlarımız. Yavrularımız, Allah'ın bize emanet ettiği en değerli varlıklarımızdır. Onları en güzel şekilde yetiştirmek, hem dünya hem de ahiret saadeti için hazırlamak, biz ebeveynlerin en büyük sorumluluğudur. Bu yolda dikkat etmemiz gereken iki temel nokta vardır: fenni bilgi ve dini bilgi. Evlatlarımıza fenni bilgi vermek, onların modern dünyada yer edinmelerini, başarılı bireyler olmalarını sağlar. Matematik, fen, tarih, coğrafya gibi alanlarda sağlam bir eğitim almaları, onları hayata hazırlayacak ve toplumda faydalı bireyler olmalarını sağlayacaktır. Ancak, sadece fenni bilgi ile yetinmek, onları ruhsal ve ahlaki açıdan eksik bırakacaktır. Dini bilgiler, evlatlarımızın manevi dünyalarını zenginleştirir, onları ahlaki değerlerle donatır ve Allah'a olan bağlılıklarını güçlendirir. Kur'an-ı Kerim'i okumak, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) sünnetini öğrenmek ve İslam ahlakın

Evlatlarımız, gerçekten bizim evladımız olarak mı yetişiyor?

 Esselamu Aleyküm Kardeşlerim, Bugün önemli bir konuda sizlerle konuşmak istiyorum. Mütedeyyin dindar anne-babalar olarak, evlatlarımızın yetişmesi hususunda derin düşüncelere dalmamız gerekmektedir. Evlatlarımız, gerçekten bizim evladımız olarak mı yetişiyor? Çocuklarımızın şahsiyetini ve karakterini hangi çevreler şekillendiriyor? Bu sorular üzerinde ciddi bir şekilde düşünmek ve gerekli adımları atmak zorundayız. Öncelikle, evlatlarımızın eğitim ve terbiyesi konusunda en büyük sorumluluk biz ebeveynlerin omuzlarındadır. Onlara doğru değerleri, ahlaki prensipleri ve İslam'ın güzel ahlakını öğretmek, bizlerin görevidir. Ancak günümüz dünyasında, çocuklarımız birçok farklı etki altında kalmaktadır. Televizyon, internet, sosyal medya ve arkadaş çevresi gibi etkenler, onların kişiliklerini ve değerlerini şekillendirmede büyük rol oynamaktadır. Anne-babalar olarak, çocuklarımızın kimlerle arkadaşlık ettiğini, neler izlediğini, nelere ilgi duyduğunu yakından takip etmeliyiz. Onlara, do

Kaylule, öğle vakti yapılan kısa bir uykudur..

 Esselamu Aleyküm Kardeşlerim, Bugün sizlere, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) ve ashabının hayatlarında çokça rastladığımız bir uygulamadan, kaylule uykusundan bahsetmek istiyorum. Kaylule, öğle vakti yapılan kısa bir uykudur ve bu uygulama, beden ve zihin sağlığımız için büyük faydalar sağlar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), ümmetine her konuda en güzel örneği sunmuştur. Onun yaşam tarzı, sağlığımızı korumak ve verimli bir hayat sürmek için bize rehberlik eder. Efendimiz'in (s.a.v.) sünnetlerinden biri olan kaylule, gün ortasında yapılan kısa bir istirahattir ve bu istirahat, günün geri kalanında daha zinde ve enerjik olmamızı sağlar. Kaylule uykusunun faydaları bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Öğle vakti yapılan bu kısa uyku, zihinsel ve fiziksel yorgunluğu azaltır, hafızayı güçlendirir ve konsantrasyonu artırır. Gün boyunca verimli ve etkili olabilmemiz için bedenimize ve zihnimize bu dinlenme süresini tanımak önemlidir. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) hayatında kaylule,

Haşyetullah'tan yani Allah korkusu..

 Esselamu Aleyküm Kardeşlerim, Bugün sizlere, kalplerimizi derinden etkileyen bir kavramdan, Haşyetullah'tan yani Allah korkusundan bahsetmek istiyorum. Haşyet, derin bir saygı ve korkuyu ifade eder. Bu korku, Rabbimizin büyüklüğünü ve kudretini idrak etmekten kaynaklanır. Haşyetullah ise, Allah'a olan bu derin saygı ve korkuyu ifade eder. Allah korkusu, iman edenlerin kalplerinde yeşeren bir duygudur. Bu korku, bizi kötülüklerden ve günahlardan uzaklaştıran, doğru yolda kalmamızı sağlayan bir kılavuz gibidir. Haşyetullah, bizi Rabbimize daha yakın kılar ve O'nun rızasını kazanma arzusuyla dolup taşarız. Allah korkusuyla hareket eden bir mümin, her adımında O'nun emir ve yasaklarına dikkat eder, hayatını O'nun rızasına uygun olarak şekillendirir. Allah korkusunu kalbimizde taşıdığımızda, Rabbimizin bize olan yakınlığını ve merhametini de daha derinden hissederiz. Bu korku, bizi daha sabırlı, daha adil, daha merhametli kılar. Kötülüklerden kaçınmamıza, iyiliklere yön

Müslümanların bağnazlıktan sıyrılması ve gerçek İslam anlayışına kavuşmaları..

 Sevgili Kardeşlerim, Bugün sizlere önemli bir mesele hakkında konuşmak istiyorum: Müslümanların bağnazlıktan sıyrılması ve gerçek İslam anlayışına kavuşmaları. İslam, barış, adalet, merhamet ve hikmet dinidir. Ancak maalesef, zaman içinde bazı yanlış anlama ve uygulamalar, bu güzel dinin özünden uzaklaşmamıza neden olmuştur. Bağnazlık, insanları dar bir bakış açısına hapseder, kalplerini ve zihinlerini kapatır. Oysa İslam, düşünmeyi, sorgulamayı ve öğrenmeyi teşvik eder. Allah, bizlere Kur'an'da aklımızı kullanmamızı, düşünmemizi ve ilim öğrenmemizi buyurmuştur. Bağnazlık, bu ilahi çağrıya ters düşer ve Müslümanların ilerlemesini engeller. Gerçek İslam anlayışı, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) hayatında ve Kur'an-ı Kerim'in mesajlarında saklıdır. İslam, sevgi, hoşgörü ve adalet üzerine kuruludur. Birbirimize merhamet etmeyi, adil olmayı ve iyiliği emreder. Bağnazlık ise, insanları ötekileştirir, düşmanlık yaratır ve İslam'ın güzel mesajını karartır. Müslümanlar

Dijital dünyada özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı korumak..

 Sevgili Kardeşlerim, Bugün sizlere, dijital dünyada özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı nasıl koruyabileceğimizden bahsetmek istiyorum. Hepimizin bildiği gibi, teknoloji hayatımızın her alanında büyük bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, kullandığımız araçların ve sistemlerin kimler tarafından kontrol edildiği ve bizlere nasıl hizmet ettiği son derece önemlidir. Allah’ın izniyle, bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü korumak için atabileceğimiz adımlardan biri de, Pardus gibi özgür ve açık kaynaklı yazılımları tercih etmektir. Pardus, bizlere dijital dünyada bağımsızlık sunar. Microsoft gibi küresel kapitalist güçlere bağımlı olmaktan kurtulmamızı sağlar ve kendi bilgisayarlarımızın kontrolünü tamamen elimizde tutmamıza olanak tanır. Pardus kullanarak, ticari çıkarlar doğrultusunda hareket eden büyük firmaların dayatmalarından kurtulabiliriz. Bu firmalar, genellikle kullanıcıların özgürlüğünü kısıtlayarak ve onların verilerini kontrol ederek kendi çıkarlarını gözetirler. Ancak Pardus, bu kısıt

Kur'an, insanlık için bir rehber ve kılavuzdur.

 Sevgili Kardeşlerim, Kur'an, insanlık için bir rehber ve kılavuzdur. O, doğruyu gösteren bir ışık, hak ve adaletin kaynağıdır. Bizlere, yaşamımızı Allah'ın rızası doğrultusunda şekillendirmemiz gerektiğini hatırlatır. Kur'an'ın zaferi, hak ile batıl arasındaki mücadelede ortaya çıkacaktır. O, doğruya olan inancımızı ve kararlılığımızı temsil eder. Kur'an'ın galip gelmesi, insanlığın huzur, adalet ve barış içinde yaşayabileceği bir dünyanın gerçekleşmesine işaret eder. Bizler, Kur'an'ın mesajını hayatımızın her alanında uygulamalıyız. O, bize insanlar arasında sevgi, saygı, adalet ve merhametle davranmayı öğretir. Kur'an'ın zaferi, bu değerlerin hakim olduğu bir toplumun inşasıyla gerçekleşecektir. Kur'an'ın galip gelmesi için çaba göstermeli ve onun mesajını insanlara ulaştırmalıyız. O, doğruyu savunmamızı, iyiliği yaymamızı ve kötülüğe karşı durmamızı emreder. Kur'an'ın zaferi, insanların kalplerine doğruyu ve güzelliği yerleşti