İnsanlığın gerçek medeniyet anlayışı üzerine..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim,

Bugün sizlere insanlığın gerçek medeniyet anlayışı üzerine konuşmak istiyorum. İslam, medeniyetin ve insanlığın en yüksek değerlerini temsil eder. Medeniyet, insan hayatını korur ve ona saygı gösterir. Ancak ne yazık ki, günümüzde bazı güçler, zulmü ve şiddeti medeniyet adı altında meşrulaştırmaya çalışmaktadır.

Medeniyet ve İnsanlık

Gerçek medeniyet, insan onurunu korur ve her canlının hakkını gözetir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kim bir insanı öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de bir insanı yaşatırsa, bütün insanları yaşatmış gibidir." (Maide, 32) Bu ayet, İslam’ın insan hayatına verdiği değeri açıkça ortaya koyar.

Gazze'deki Zulüm ve Vahşet

Bugün, Gazze'de yaşananlar bizlere insanlığın nereye sürüklendiğini acı bir şekilde gösteriyor. İsrail'in Gazze'de 37 bin 834 kişiyi katlettiği söyleniyor. Bu sadece bir istatistik değil, bir trajedi ve insanlık dışı bir vahşettir. Bu rakamlar, binlerce hayatın sona erdiği, ailelerin paramparça olduğu bir gerçeği yansıtıyor. Savaş ve şiddet, medeniyetin değil, barbarlığın ürünüdür.

İnsan Onuruna Saygı

Medeniyet dediğimiz şey, insan onuruna saygı göstermektir. Masum insanları hedef almak, çocukları öldürmek medeniyetin değil, medeniyetin karşısında duran bir canavarın işidir. Bu acı gerçeği görmek zorundayız ve bunun karşısında durmak insanlık görevimizdir.

Barış ve Adalet

Herkesin barış içinde yaşama hakkı vardır. Herkesin güvenliği ve insanca yaşama şartlarına sahip olma hakkı vardır. Bugün Gazze'de yaşananlar, bu temel insan haklarının ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. İnsanlık, bu zulmü durdurmak için sesini yükseltmek zorundadır. Unutmayalım ki, medeniyet; sevgi, saygı, adalet ve barış üzerine inşa edilir. Zulüm, ölüm ve yıkım değil.

Ortak Sorumluluk

Medeniyet canavarlarına karşı durmak, insanlığın ortak sorumluluğudur. Geleceğimiz için, barışı savunmak ve insanlık onurunu korumak için birlikte çalışmalıyız. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Zulme sessiz kalan, dilsiz şeytandır." Bu nedenle, zulme karşı sesimizi yükseltmek, insanlık onurunu savunmak ve adaleti tesis etmek hepimizin görevidir.

Kardeşlerim, bu zor zamanlarda birbirimize daha sıkı sarılmalı, adaletin ve barışın yanında yer almalıyız. Allah'ın izniyle, zulmü sona erdirip, adil ve barış dolu bir dünya inşa edebiliriz. Bu yolda sabırla ve azimle ilerlemeli, insanlığın onurunu her daim korumalıyız.

Selam ve dua ile,

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hakkın Yolunda Birlik

Andım

Kişiliğim