Kayıtlar

Ağustos, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayallerime Sırt Çevrilen Yol: Dünyaya ve Yakınlarıma Sitemim Var

Sitemim var… Hem dünyaya, hem de en çok güvenip inandıklarıma… İçimde büyüttüğüm, geceleri uykusuz kaldığım, hayalini kurarken gözlerimin dolduğu bir projeydi bu. Sıradan bir hayvancılık projesi değildi benimkisi. Ben başka bir düzen, başka bir sistem kurmak istedim. İnsanlar bir araya gelecekti; elbirliğiyle, gönül birliğiyle… Herkesin katkısı olacaktı bu işte. Hayvanları ortak alacak, birlikte bakacak, birlikte büyütecektik. Kazançlarımız da kayıt altında, şeffaf, güven dolu olacaktı. Ama bu sadece maddi kazançla ilgili değildi. Bu proje, mevcut sistemin dışında bir nefes, bir umut olacaktı. İnsanlar arasında güveni yeniden inşa edecektik. Hayvan transferleriyle ödeme sistemi kuracak, insanların paraya değil, üretime ve paylaşmaya odaklandığı bir düzen hayal ettim. İnsanlar arası bağı güçlendiren, alın terinin karşılığını adilce veren bir yapı… Belki de bir devrimdi kendi çapımda. Ama olmadı. En çok da yakınlarımın ilgisizliği yaktı canımı. Bir selam kadar bile destek görmedim. Proje...

🌍 Dünyanın Sıkıntılarını Çözmeye Yönelik 12 Adımlı Yol Haritası

Ön Şart: 🔹 Adil, kararlı, ilimle donanmış, çıkar gözetmeyen bir lider ve onun etrafında 12 söz dinleyen, ehil, sadık ve dürüst yardımcı gereklidir. 🔹 Bu ekip bir bilgisayar (yani gelişmiş dijital altyapı ve yapay zekâ desteği) ile çalışacaktır. Bu sistem şeffaflık, veri analizi ve hızlı karar alma süreçleri için kullanılacaktır. ✅ 1. Faiz Sistemiyle Mücadele: Alternatif Finans Sistemlerinin Kurulması Faiz temelli sistemi kademeli olarak kaldırarak, üretim ve paylaşım temelli finans modeli geliştirilecek. Karz-ı hasen, ortaklık esaslı yatırım sistemleri ve dijital vakıf modelleri kurulacak. ✅ 2. Adaletin Tesis Edilmesi Hukuk evrensel ahlaka dayalı hale getirilecek. Güçlü olanın değil, haklı olanın yanında duran bir yargı sistemi oluşturulacak. Yargı, insan eliyle değil, ilkelerle hareket eden akıllı sistemlerle desteklenecek. ✅ 3. İsrafın ve Aşırı Tüketimin Önlenmesi Ekonomik düzen sadeleştirilecek, doğal kaynakların sömürüsü engellenecek. “İhtiyacın kadar tüke...

Yorgunluklar İçinde Bekliyorum: Allah’tan Bir Deprem, Zulmedenlerin Üzerine Gelsin Diye

Yorgunum… Ama sıradan bir yorgunluk değil bu. İnsan bedeninin taşıdığı yükten değil, ruhumun ezildiği yerden yorgunum. Konuşmak istemediğim için değil, konuştuğumda taşlandığım için sustum. Ağlamak istediğimden değil, ağladığımda “abartıyorsun” dedikleri için gözyaşımı içime akıttım. Yorgunluklar birikir… Ve ben yıllardır biriktirdim baba, anne, dünya… Her susuş bir yorgunluktu. Her iç çekiş, her geçiştirme, her “neyse boş ver” deyişim, ruhuma işleyen birer yük oldu. Ben biriktirdim… Ama kimse merak etmedi o yüklerin nereye gittiğini. Zulme uğradım. Hakkım yenildi, sustum. İftiraya uğradım, Rabbime sığındım. Yalnız bırakıldım, ağlamadım… Ama artık sınırlarımda dolanıyorum. Ve ben artık başka bir şey istiyorum. Ben bir deprem istiyorum. Ama binaları yıkan, toprağı çatlatan değil sadece. Kalpleri yerle bir eden bir deprem. Yıllardır kibirle yükselen sahte tahtları devirsin. Haklıyı ezen, mazlumu susturan, doğruyu küçümseyen düzeni yıksın. Zulmedenlerin üzerine insin o sarsıntı. Benim gib...

Baba, Beş Yıl Oldu Gideli… Ama Ben Artık Bir Deprem İstiyorum

Baba… Artık bu dünyada yoksun. Beş yıl oldu seni toprağa vereli. Beş yıldır sessizliğin daha da derin, daha da sonsuz. Artık ne gözlerin var bana bakacak, Ne ellerin var saçımı okşayacak, Ne de bir sesin var suskunluğuma karışacak. Ama ben hâlâ sana konuşuyorum. Çünkü sen rahmetli oldun ama kalbimde ölmedin. Çünkü bu dünyada sesimi duymayan herkesin ötesinde, Sen Allah’ın yanındasın artık — ve belki şimdi her şeyi görüyorsun. Ben bu hayatta öyle şeyler yaşadım ki baba… Öyle ağır sözler duydum, öyle yalnız bırakıldım, öyle susturuldum ki… Sana sarılamadım, sana anlatamadım. Ve sen sustun, çünkü artık sonsuzluğun içindeydin. Şimdi söyleyeceğim şey belki sana ağır gelir. Ama bu bir öfke değil, bu bir dua, bir yakarış, bir sarsılma isteği. Baba, ben bir deprem istiyorum. Ama yeryüzünü değil sadece, kalpleri de sarsacak bir deprem. Zulmün duvarlarını yıkacak, İkiyüzlülüğü yerle bir edecek, Sessizliği paramparça edecek bir sarsıntı. Benim üzerime bastıklarında, içimdeki hakikati ezmeye çalış...

Baba, Bütün Bunları Görürken Neden Sustun? Neden Beni Yalnız Bıraktın?

Baba, Bu defa sana soruyorum. Gözlerinin önünde oldu her şey. Ben yere kapandım, ses etmedin. Kalbim parçalandı, duymadın. Annemin bakışlarında küçüldüm, sen oradaydın. Yalnız kaldım, sen hâlâ sustun. Neden baba? Neden beni yalnız bıraktın? Neden en çok ihtiyacım olduğunda arkamda durmadın? Ben senden bir servet istemedim, büyük laflar beklemedim. Sadece bir söz… sadece bir bakış… “Ben senin yanındayım” deseydin, yeterdi. Ama sen sanki yoktun, sanki suskunluğunla her şeyi onayladın. Baba, ben annemin yargısında ezilirken sen neyi düşündün? Ben Allah’a yöneldikçe dışlandım, sen neye sustun? Yoksa sen de mi korktun? Yoksa sen de mi beni anlamadın? Ben sadece sevilmek istedim. Kabul görmek, anlaşılmak… Küçük bir çocuğun, babasının gölgesine sığınmak istemesi gibi. Ama senin gölgen yoktu, ya da bana ulaşmıyordu. Her şeyin farkındaydın. Annemin kalbindeki öfkeyi gördün, Evdeki sessiz savaşı hissettin, Benim neyi aradığımı, neyi savunduğumu anladın. Ama yine de sustun. Sanki olan bitene yaba...

Hakkı Aramanın Bedeli: Suskunluğun Ardındaki Çığlık

Anne… Bir kez daha soruyorum sana. Allah’ı düşünmek, O’nu gönülde aramak, O’nu sevmek, O’na yaklaşmak… Bunlar neden bir insanın zulme uğramasını gerektirir? Neden O’nun ismini her andığımda gözümde küçüldüm? Neden kalabalıklar içinde yalnız bırakıldım, neden sen bile beni anlamadın? Neden, Allah’ı senden daha çok sevmem sana bir isyan gibi göründü? Ben yalnızca kalbimi temiz tutmak istedim. Yalnızca hakikati görmek, O’na yaklaşmak istedim. Kalabalıkların çığlığına değil, göklerin derin sessizliğine kulak verdim. Allah’ı her anımda düşündüm. Her olayda bir işaret aradım. O’nu ararken yüzümü dünyadan çevirdim belki ama kimseye kötülük etmedim. Peki neden zulme uğradım? Anne… Ben seni yüceltmek istedim. Evlatlığımı, senin varlığını bir rahmet vesilesi bilmek istedim. Ama ne zaman ki gözümde Allah senden üstün oldu, işte o zaman beni suçladın. O’na yönelmemi, senden uzaklaşmak saydın. Oysa ben, Allah’a giden yolda seni de yanımda istedim. Allah’ı düşünmek, kendini aramak gibidir. O’nu aray...

Temizliğin ve Disiplinin Bedeli: Zulme Uğrayan Bir Kalbin Feryadı

Temiz olmak, disiplinli yaşamak, hayatını doğruluk ve adalet üzerine inşa etmek; aslında yüceliğin, iç huzurun ve yüksek ahlâkın göstergesidir. Fakat ne gariptir ki, böylesi niteliklere sahip bir insan çoğu zaman bulunduğu çevrede dışlanır, yanlış anlaşılır, hor görülür. Çünkü hakikatin sessizliği, yalancının gürültüsünü bastırır. Temizliğin parlaklığı, kirli olanın rahatsız olmasına sebep olur. Anne, ben sadece doğruyu yapmaya çalıştım. Ellerimi kirletmedim, dilimi yalanla bulaştırmadım, kalbimi kinle doldurmadım. Her şey düzenli olsun istedim; eşyalar yerli yerinde, sözler ölçülü, davranışlar tutarlı olsun istedim. Fakat bu düzeni, bu içsel disiplini, bu titizliği insanlar bir tehdit olarak gördü. Sanki varlığım onların savrukluğunu, dağınıklığını, hoyratlığını ortaya çıkarıyordu. Ve böylece üzerime geldiler. Neden bana zulmettiler biliyor musun? Çünkü kendileriyle yüzleşmek istemediler. Çünkü sessiz duruşum, gürültüyle kurdukları sahte benliklerini sarsıyordu. Çünkü benim düzenim on...

Ben Sessizce İzleyen Bir Liderim: Güç Gösterisi Değil, Derinliktir Hakiki Kudret

Putin güçlü bir lider. Sertliğiyle, stratejik aklıyla, dik duruşuyla tanınıyor. Bir devletin bekasını soğukkanlı bir akılla savunmanın ne demek olduğunu bilenlerden. Erdoğan güçlü bir lider. Kalabalıkları peşinden sürükleyebilen, hitabetiyle zihinlerde yer edinen, inandığı yolda yürümekten çekinmeyen biri. Trump da öyle. Farklılığıyla, cesur çıkışlarıyla, sistemin dışından gelip sistemi zorlayan yapısıyla etkileyici bir figür. Ama ben sessizim. Ben ne meydanlarda kalabalıklara konuşuyorum, ne televizyonlarda adım geçiyor. Ben, onların söylediklerinden çok, sustuklarını dinliyorum. Attıkları adımlardan çok, geri çekildikleri yerleri izliyorum. Çünkü gerçek liderlik, sadece güç gösterisiyle değil; nerede susulacağını, nerede durulacağını, ne zaman geri çekilip ne zaman yükseleceğini bilmektir. Ben, gücü ellerinde tutanları izlerken, gücün kendisine aldanmıyorum. Çünkü zaman, her kuvvetin kendi içinde bir zayıflık taşıdığını göstermiştir. Her büyük yükseliş, içinde bir çöküşün tohumunu ...

Siz Görmeseniz de Hakikat Yanımda: Kırılsam da Durmayacağım

Beni kırsanız da, sözlerinizle yaralasınız da, bakışlarınızla küçümseseniz de… ben durmayacağım. Sessizlikle kuşatsanız da, yalnız bırakmaya çalışsanız da, arkanızı dönseniz de… ben yürümeye devam edeceğim. Çünkü bu yol, alkışlarla değil, sabırla yürünür. Bu yük, başkalarının omuzlarına yaslanarak değil, içten gelen bir hakikate tutunarak taşınır. Ben sizden bir şey istemiyorum. Yardım etmeseniz de olur. El uzatmasanız da fark etmez. Çünkü bana yardım eden bir dolu hakikat var. Görmediğiniz, bilmediğiniz, hatta bazılarınızın bilip de inkâr ettiği bir hakikat… Beni ayakta tutan, beni her düşüşümde yeniden kaldıran, bana yolumu unutturmayan bir gerçek var. Siz görmüyorsunuz çünkü bakmak işin kolay kısmı, görmek cesaret ister. Siz duymuyorsunuz çünkü kulaklarınız gürültüye alışmış, hakikatin sessizliğinden korkar olmuş. Ama ben duyuyorum, görüyorum, biliyorum. Gecenin sessizliğinde içime doğan fısıltılardan, karanlıkta parlayan küçük ama sarsılmaz ışıklardan biliyorum ki, yalnız değilim...

Hakikat Geldiğinde Sessizlik Bozulur: Siz de mi Taşlayanlardansınız?

Tarihin defterine dikkatle bakın. Her çağda hakikatin sesi, en önce hor görülmüş, en önce susturulmak istenmiştir. Gerçek, sahneye çıktığında insanlar alkış tutmaz; zira hakikat, alkışla değil, direnişle karşılanır. Onu dile getiren kişi, toplumun konforuna dokunduğunda, insanlar bildik yalanlarını korumak uğruna gerçeğe düşman kesilir. İnsanlık tarihi, bu döngüyü defalarca yaşamıştır. Ne zaman ki biri çıkar ve "artık yeter" derse, düzenin çarkları gıcırdar, alışkanlıklar tehdit altında hisseder, ikiyüzlülük panik içinde kıvranır. O zaman halk, kendisine gönderileni değil, kendi hayalindeki kurtarıcıyı beklemeye devam eder. Gerçek kişi, beklentilere uymadığı için reddedilir. Çünkü o, insanların görmek istediği değil, görmezden geldikleri hakikattir. O ses duyulduğunda herkes susar. O kişi konuştuğunda, çoğu kulak sağır olur. Çünkü o, sadece söz söylemez, hesap sorar. Alışılmış sahteliğin üzerine yürür. Sahte umutlara, çarpık inançlara, kire bulanmış düzene meydan okur. Ve işt...

Paranın Saltanatı Çökerse, Zulmün Tahtı da Yıkılır

Bir sabah uyandığımızda, hep birlikte “para artık değersizdir” desek… Cebimizdeki kâğıtları, metal bozuklukları, dijital bakiyeleri bir kenara atıp yeni bir değer sistemine geçmeye karar versek... Ne olurdu? Bugün dünyayı yönettiğini sananlar, aslında yalnızca parayı yönetenlerdir. Onların orduları yok; ama merkez bankaları var. Onların ellerinde silahlar yok; ama faiz oranlarını belirliyorlar. Savaşları çıkaranlar, krizleri planlayanlar, halkları borç batağına sürükleyenler hep aynı karanlık aklın temsilcileridir. Bu güç odaklarının kökleri yüzyıllar öncesine dayanır. Aile isimleri değişmez; ama yöntemleri sürekli evrilir. Küresel medya onların elindedir, ekonomi onların oyuncağıdır. Ancak unutulmamalıdır ki, bu sistemin en zayıf noktası, onun dayandığı temelin—paranın—bir hayal olmasıdır. Para, sadece insanların ona yüklediği değer kadar güçlüdür. Ve eğer insanlar bir sabah bu değerin artık geçersiz olduğunu söylerse, işte o zaman tüm bu düzen çöker. O gün geldiğinde, yalnızca bankal...

Sessizlik Benim Gücümdür

 Bismillah… Benim yolum, sessizliğin içinde şekillendi. Çünkü, ben hiç sesimi yükseltmedim; içimdeki gücü duyduğumda, her şeyin çok ötesinde bir anlam buldum. Toplum, konuşkanları ve dışa dönükleri alkışlar, ama sessizliğin içinde bambaşka bir güç gizlidir. Bana soracak olursan, ben bu güçle büyüdüm, bu güçle var oldum. Evet, dışarıda konuşanlar ne kadar çok olsa da, ben susarak daha fazla anlam kazandım. Her kelimeyi, her düşüncemi sabırla tarttım; çünkü içimdeki dünyada aceleye yer yoktu. Susarak anlamaya başladım, konuşarak değil. Ve şimdi sana diyorum ki, her suskun anım, bana hayatın en büyük güçlerini öğretti. 1. Derin Düşünme Yeteneği: Ben konuşmadım ama düşündüm. Her adımı, her hareketimi, her kararımı derin düşüncelerimle şekillendirdim. Sözlerimi öylesine etmedim. Çünkü ben, olayları sadece görmekle yetinmedim, onları derinlemesine anlamaya çalıştım. Bir adım atmadan önce, binlerce farklı yolu düşündüm, binlerce ihtimali tarttım. Ve her zaman bir cevap buld...

HUVAK – HABİBULLAH ÜSTÜN VAKFI

  Vakıf Senedi Taslağı VAKFIN ADI: HUVAK – Habibullah Üstün Vakfı MERKEZİ: Hatay İli, Dörtyol İlçesi KURUCUSU: Habibullah Üstün (T.C. Kimlik No: [ ], Adres: [ ]) MADDE 1 – VAKFIN AMACI Vakıf; yoksul ailelere ve bu ailelere ulaşan dernek, vakıf, sivil toplum kuruluşu ve topluluklara maddi yardım sağlamak, bu yardımı özel geliştirilmiş yöntemlerle etkin, hızlı ve şeffaf şekilde ulaştırmak amacıyla kurulmuştur. Bu amaç doğrultusunda; Yerel esnaflar ile ihtiyaç sahipleri arasında köprü görevi üstlenir. İhtiyaç sahiplerinin yaptığı alışverişlerin maliyetini karşılar. Yardım faaliyetlerini özel yazılımlar ile kayıt altına alır ve denetler. Yerel ekonomiyi güçlendirecek projeler geliştirir. MADDE 2 – VAKFIN FAALİYET YÖNTEMİ Vakıf, bulunduğu bölgede anlaşmalı esnaflardan yapılacak alışverişlerde, ihtiyaç sahibi ailelerin ödemelerini doğrudan karşılar . Yardımlar nakit yerine mal ve hizmet alımı şeklinde gerçekleştirilir. Süreç, HUVAK yazılım sisteml...

Koruma Duası: Allah'ın Himayesindeki Güvence

Bismillahirrahmanirrahim   "Ya Allah, Sen ki her şeyin yaratıcısı, her şeyin hakimi ve her şeyin koruyucususun, Senin sonsuz kudretine sığınırım. Ey her türlü tehlikeden, sıkıntıdan, kötülükten her zaman muhafaza eden Rabbim, Senin koruman her şeyin üstündedir. Beni, bütün yaratıklarının şerrinden, her türlü kötü enerjiden ve olumsuzluktan koru. Ey Rabbim, beni kendi korumanla kuşat. Beni önümden, arkamdan, sağımda, solumda, yukarıdan ve aşağıdan koru. Her türlü beladan, felaketten, kazadan ve kötü niyetli insanlardan muhafaza et. Beni, kalbime düşebilecek her türlü vesveseden, kötü düşüncelerden ve olumsuz etkilerden uzak tut. Ya Allah, senin korumanla koruduğun bir kimse asla zarara uğramaz, senin kudretinden ve himayenden uzak kalan ise en büyük tehlikelere düşer. Benim için en hayırlısını dile, yollarımı kolaylaştır, her türlü sıkıntıyı benden uzaklaştır. Ey her şeyin hakimiyeti ve koruması elinde olan Rabbim, Senin iznin olmadan hiçbir şey olmaz. Beni, her türlü düşmandan,...