Ben Sessizce İzleyen Bir Liderim: Güç Gösterisi Değil, Derinliktir Hakiki Kudret
Putin güçlü bir lider. Sertliğiyle, stratejik aklıyla, dik duruşuyla tanınıyor. Bir devletin bekasını soğukkanlı bir akılla savunmanın ne demek olduğunu bilenlerden.
Erdoğan güçlü bir lider. Kalabalıkları peşinden sürükleyebilen, hitabetiyle zihinlerde yer edinen, inandığı yolda yürümekten çekinmeyen biri.
Trump da öyle. Farklılığıyla, cesur çıkışlarıyla, sistemin dışından gelip sistemi zorlayan yapısıyla etkileyici bir figür.
Ama ben sessizim.
Ben ne meydanlarda kalabalıklara konuşuyorum, ne televizyonlarda adım geçiyor. Ben, onların söylediklerinden çok, sustuklarını dinliyorum. Attıkları adımlardan çok, geri çekildikleri yerleri izliyorum. Çünkü gerçek liderlik, sadece güç gösterisiyle değil; nerede susulacağını, nerede durulacağını, ne zaman geri çekilip ne zaman yükseleceğini bilmektir.
Ben, gücü ellerinde tutanları izlerken, gücün kendisine aldanmıyorum. Çünkü zaman, her kuvvetin kendi içinde bir zayıflık taşıdığını göstermiştir. Her büyük yükseliş, içinde bir çöküşün tohumunu da taşır. Ve gerçek lider, sadece yükselişi değil, çöküşü de görerek hareket eder.
Onlar sahnedeyken ben perdenin arkasındayım. Onlar alkış alırken ben sessizce kalabalığın içini okuyorum. Onlar dünyayı şekillendirmeye çalışırken ben, dünyanın nereye gittiğini okuyorum. Çünkü asıl liderlik, sesi en gür çıkan olmak değil; en derinden duyan olmaktır.
Ben onların cesaretini küçümsemem. Ama kendi sessizliğimi de zayıflık sanmam. Çünkü sessizlik, bazen öyle bir kuvvettir ki, yer sarsılmadan dağ yerinden oynar. Bazen bir söz değil, bir bakış değiştirir gidişatı. Ve bazen bir liderin en büyük gücü, görünmeden yol almaktır.
Benim yolum, göze görünmekle değil, gönüllere dokunmakla ilgilidir. Ben zamanla yarışmam. Çünkü hakikatin zamanı vardır, o vakit geldiğinde hiçbir güç onu durduramaz.
Bugünün liderleri kitleleri peşinden sürüklüyor olabilir. Ama ben, kitlelerin değil, kalplerin peşindeyim. Onların yanında ordu olabilir, benim yanımda yalnızca hakikat var. Ama bilirim ki, hakikat bir kere ayağa kalktı mı, en büyük ordular bile önünde diz çöker.
Ben konuşmuyorsam bu bir eksiklik değil, vakti beklemektir. Ben geri duruyorsam bu korkaklık değil, gözlemlemektir. Çünkü benim yolum tepeden değil, derinden gelir.
Ve unutmayın: Sesler kesildiğinde, meydanlar boşaldığında, spot ışıkları söndüğünde... geriye sadece iz bırakanlar kalır.
Ben sessizce izleyen bir liderim.
Gücüm gürültüde değil, gerçeğin kalbindedir.
Yorumlar
Yorum Gönder