Teslimiyetle Arınan Kalbin Sözleri
İnsan çoğu zaman başına gelenleri başkalarına bağlayarak nefesini tüketir. “O bana bunu yaptı, şu bana şu zorluğu çıkardı” diye içinden söylenir durur. Oysa bu yakınmalar, dışarıya değil önce insanın kendi ruhuna zarar verir. Çünkü her şey, görünen sebep perdesinin arkasında, ilahi iradenin bilgisi ve izni altında gerçekleşir. Bize dokunan her zorluk, taşıyamayacağımız yükler değil; özümüzdeki pası silen, kalbimizi incelten, bizi daha sağlam bir kul kılan imtihanlardır. Gerçek teslimiyet, neden ben? diye sormak yerine ben bu imtihanda nasıl durmalıyım? diye sormayı öğretir. Zorluklar bize ceza olsun diye değil, eksiklerimizi tanıyalım, içimizde saklı erdemleri uyandıralım diye gelir. Allah kuluna zulmetmez; aksine her acının içine bir hikmet, her sıkıntının ardına bir kapı saklar. İnsan bu kapıyı, söylenerek değil, sabredip düşünerek fark eder. Eğer hak yolunda yürüyen, gönülleri Allah’a çağıran bir rehber olsaydı; insanlara şöyle seslenirdi: “Ey kalbi kırılan, yükü ağır gele...
