Kayıtlar

Ekim, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ERKEN KALKMANIN BEREKETİ VE RIZIKTA GAYRETİN ÖNEMİ

  İnsanoğlu dünya hayatında rızkını ararken, çoğu zaman sebeplerin arkasındaki hikmeti unutur. Kimisi “rızık Allah’tandır” diyerek elini taşın altına koymadan oturur, kimisi de bütün yükü kendi çabasına bağlayarak manevi yönü unutur. Oysa hakikat bu iki uçta değil, tam ortasındadır: Rızık Allah’tandır, ama o rızkın kapısını açmak için insanın gayreti, azmi ve disiplinli yaşamı gerekir. Rızkın Kaynağı ve Sebepler Dünyası Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah şöyle buyurur: “Yeryüzünde yürüyen hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın.”  (Hûd, 11/6) Bu ayet bize açıkça gösterir ki rızkın kaynağı Allah’tır. Ancak bu rızık, gökten altın tepsiyle inmez; insanın gayretine, arayışına, disiplinine göre şekillenir. Allah, çalışmayı rızkın vesilesi kılmıştır. Her kulun payı bellidir, ama o paya ulaşmanın yolu emekten, dürüstlükten ve azimden geçer. Erken Kalkmanın Manevi ve Maddi Bereketi Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuştur: “Allah’ım, ümmetimin sabah vaktini bereketli kıl.”  (...

İnanç mı, Alışkanlık mı? Allah’a Gerçekten İnanan İnsan Zulmeder mi?

Benim Allah inancım, çocukluğumdan, bana öğretilenlerden geliyor. Ailem, büyüklerim, çevrem… Hepsi bana Allah’ın varlığını, O’na inanmanın gerekliliğini anlattı. Ama son zamanlarda fark ediyorum ki, bu inanç zinciri sadece bana ait değil. Beni yetiştiren büyüklerimin de Allah inançları kendi yetiştirilme tarzlarından geliyor. Onların da anne babaları onlara öyle öğretmiş, onların da öncekilerden duyduklarıyla şekillenmiş. Böylece, bu inanç sanki nesilden nesile aktarılan bir alışkanlığa dönüşmüş gibi geliyor bana. Ama burada durup düşünmeden edemiyorum: İnsan gerçekten Allah’a inanıyorsa, nasıl olur da zulmedebilir? Nasıl olur da komşusu açken, haksızlık görürken rahat uyuyabilir? Bir insan “Ben Allah’a inanıyorum” diyorsa, o inanç sadece dilinde mi kalmalı, yoksa kalbinin ve davranışlarının merkezine mi yerleşmeli? Bazen etrafıma bakıyorum, Allah’tan bahseden, ibadet eden, dua eden pek çok insan görüyorum. Ama aynı insanlar bazen birini kırıyor, birinin hakkını yiyor, bir zulme sessiz...