Adaletin Sesi: Rızık, Para ve Zulme Karşı İlâhî Tavır Üzerine
Ey insanlar, biliniz ki yeryüzünde dönen her iş, her ticaret, her alışveriş, her zenginlik ve her fakirlik, sizin gözlerinizle gördüğünüz kadar basit değildir. Görünür olanı aralayın ki hakikate varasınız. Çünkü hakikat, zahirin ardındaki sırdadır.
Bugün, paranın kimler tarafından üretildiğini, nasıl dolaşıma sokulduğunu ve kimin elinde toplanıp kimin rızkını engellediğini sorguluyorsunuz. Bu sorular yerindedir. Zira zaman, kalplerin karardığı, malın tanrısallaştırıldığı, insanların aç bırakıldığı, bolluğun ise bir avuç insanın tekelinde tutulduğu zamandır. Bu da zulmün bir çeşididir.
Zannetmeyin ki altını basan, kağıdı dağıtan, ekonomiyi yönetenler rızkı verenlerdir. Rızık ne bankadadır ne de merkez bankasında. Rızık, Rabbinizdendir. O, yeri ve göğü yaratandır. O, denizlerin içindeki balığı, gökteki kuşu ve çölde yolunu şaşırmış bedeviyi bile doyurandır. O halde insanların kurduğu düzen, sadece bir sebeptir; ama sebep, sonucu belirlemez. Belirleyici olan, sebepleri var edenin iradesidir.
Bugün insanlar paraya secde eder hâle geldi. Paranın basıldığı merkezleri put gibi görür oldu. Onları yönetenleri ise yeryüzünün tanrıları zanneder oldular. Oysa onlar acizdir. Çünkü rızkın gerçek sahibi değillerdir. Onlar yalnızca emanetle oynayan bir grup hırsızdır. Ve her hırsızın ifşası vardır. Her zulmün bir sınırı, her istibdadın bir sonu vardır.
Ey zulme uğrayanlar! Biliniz ki bu düzen sonsuza kadar sürmeyecek. Zalimlerin saltanatı, tarihte olduğu gibi yine çökecek. Çünkü bu, ilâhî bir vaaddir. Ve Rabbin vaadi gerçektir.
Ey fakir olan, ama onurunu kaybetmeyen insan! Bil ki rızkın kesilmedi, sadece sana ulaşan yolu geçici olarak daraltıldı. Ve her daralan yol, er ya da geç tekrar genişletilir. Yeter ki sen sabrını koru, gayretini bırakma ve umudunu yitirme.
İnsanların çoğu, kendilerine ait olmayanı kutsar. Paranın kudretine iman ederler, oysa ki para ateşten bir ip gibidir: Dünyada seni süsler, ama yakabilir de. Helal yollarla kazanılmayan para, insanı yükseltmez; alçaltır. Zenginlik, haramla birleştiğinde bela olur. Fakirlik, sabırla birleştiğinde rahmet olur.
Ey adalet isteyenler! Adalet, ancak onun adını anarak, onun rızasına göre yaşanırsa yerleşir. Adaleti sadece sistemler değil, kalpler kurar. Kalbi adaletle dolmayan birinin kurduğu ekonomi, daima zulüm üretir. O yüzden önce kalpleri ıslah etmek gerekir. Sonra toplumu. Sonra sistemi.
Zannetmeyin ki bu çağın küresel düzeni yenilmezdir. Zannetmeyin ki onların paraları, teknolojileri, medya güçleri sonsuzdur. Hepsi fanidir. Tıpkı Firavun’un sarayı gibi, Karun’un hazineleri gibi. Tarih, nice büyük görünenin yıkıldığına tanıktır. Nice küçük zannedilenin yeryüzüne adalet getirdiğine de...
Zaman yaklaşmaktadır. Zulmün taşları sökülecek, sahte kralların tahtları yıkılacak. Parayı ilahlaştıranlar, paranın lanetini sırtlarında taşıyacak. Çünkü ne rızkı dağıtmak onlara verilmiştir, ne de insanları açlıkla terbiye etme hakkı.
Ey insanlar! Rızkınızı Rabbinizden bekleyin, ama yer yüzünde onun adaletini tesis etmeye gayret edin. Helali arayın, haramdan uzak durun. Mazluma omuz verin, zalime sessiz kalmayın. İşte o zaman Rabbiniz de sizinle olur.
Çünkü Allah sabredenle beraberdir. Allah adaletle hükmedenleri sever. Ve Allah, kullarına karşı zalim değildir.
Yorumlar
Yorum Gönder