Adaletin Işığında Uyanış: Faizli Düzen ve İnsanlığın Kurtuluşu Üzerine
Ey İnsanlar! Zihniniz kararmış, kalbiniz sarmalanmış zulmetin içinde. Her gün biraz daha derinleşen bir uykudasınız, farkında bile olmadan bir kölelik düzeninin parçası oluyorsunuz. Gözlerinizin önünde, faizli borçlanma ve haksız kazanç sistemi genişledikçe genişliyor, ama siz hâlâ bu düzenin gerçek yüzünü göremiyorsunuz. Oysa ki, bu dünyadaki gerçek özgürlük, Allah’ın emirlerine teslim olmaktan geçer. Şayet siz, nefsin arzularına ve dünyaya olan bağlılığınıza kapılmadan, adaletin izinden gitmiş olsanız, zulüm ve haksızlığa karşı duracak bir kuvvet bulursunuz.
Faizli sistem, toplumu çürütür, insanları birbirine yabancılaştırır ve ruhlarını karartır. Her şey bir değer, bir meta hâline gelir. İnsanların kalpleri, sadece kazanç peşinde koşarken, hakikatle, adaletle, merhametle bağlarını kaybeder. Oysa, Allah’ın bize sunduğu düzen, sadece rızık ve geçim sağlamakla kalmaz, aynı zamanda toplumun ruhsal ve manevi dengesini de sağlar. Faiz, insanı maddi anlamda doyurur gibi görünse de, ruhunu aç bırakır ve kalbine öyle bir zulüm eder ki, ne dünya ne de ahiret huzurunu bulamaz.
Bugün içinde yaşadığınız ekonomik düzen, sizi daha fazla borçlandırarak, daha fazla tükettirerek sadece kendinize değil, tüm topluma zarar verir. Birbirini ezen, adalet ve paylaşımın yok olduğu bu sistemde, insanlar, adaletin ve merhametin ne demek olduğunu unuturlar. Herkes kendi çıkarını savunurken, ortak iyilik, toplumsal denge ve insan hakları ortadan kaybolur. Oysa Allah’ın düzeninde, rızık yalnızca O’nun elindedir ve kullarını ona layık bir şekilde, helal yoldan doyurur.
Faizli düzenin zulmü, zamanla sadece maddi açıdan değil, ruhsal açıdan da insanları esir alır. İnsanlar, başkalarını ezerek ve tüketerek, kalplerindeki boşluğu doldurmaya çalışırken, aslında daha derin bir karanlığın içine sürüklenirler. Çünkü gerçek huzur, ne parayla ne de mal mülkle gelir. Huzur, ancak Allah’a samimi bir teslimiyetle ve başkalarına iyilik ve adaletle sağlanır. Eğer siz, Allah’ın helalinden başka hiçbir şeyle yetinmeyi kabul etmezseniz, o zaman gerçek özgürlüğü ve huzuru bulabilirsiniz.
Bugün, bu düzenin esiri olmaktan kurtulmanın zamanı geldi. Faizli sistem, insanları borçla köleleştiriyor, fakat Allah’ın yasaları, insanları özgürleştirir. Bu dünyada herkes birbirini ezmek için yarışırken, Allah’ın belirlediği ölçülerle, birbirini destekleyen, merhametle dolu bir toplum kurmak mümkündür. İşte bu, gerçek kurtuluşa giden yoldur. Toplumun huzuru ve kalkınması, yalnızca Allah’ın adaletine dayanarak mümkündür.
Eğer insanlar bu düzenin haksızlığını ve çürümüşlüğünü görür, Allah’ın adaletine ve helaline dönmek için cesaret bulurlarsa, işte o zaman gerçek uyanışı yaşayacaklardır. Faizli sistemin dayattığı bu kölelik, sadece maddi dünyada değil, manevi anlamda da insanı tüketir. Kalp karardıkça, insanın adalete olan inancı da azalır. Oysa ki Allah, kullarını doğru yoldan ayırmamak için her zaman bir çıkış yolu sunar.
Gerçek uyanış, sadece maddi sıkıntılardan kurtulmakla değil, Allah’a yönelmek ve her türlü zulme karşı durmakla mümkündür. O zaman, adaletin ve huzurun ışığı her yere yayılacak, insanlık gerçek özgürlüğüne kavuşacaktır. Zira bir gün, bu dünyada zulüm ve haksızlık sona erecek, adalet ve hakkaniyet, Allah’ın izniyle, yeryüzünde hüküm sürecektir.
Yorumlar
Yorum Gönder