İnatçılığın Zararları Üzerine
Ey insanlar, Allah bizleri akıl ve hikmetle donattı, kalplerimizi yumuşaklık ve merhametle süsledi. Bu nimetler ile bizlere hoşgörülü, anlayışlı ve adil bir kul olmayı öğütledi. Fakat ne yazık ki inatçılık, bu güzel vasıfların önünde büyük bir engel teşkil eder ve gönüllerimizi daraltır.
İnatçılık, kişinin hakikate karşı gözlerini kapatmasına sebep olur. Hakkın ve doğrunun karşısında, sırf nefsine yenik düştüğü için direnmek, hem o kimseye hem de etrafındaki insanlara zulüm getirebilir. Biliniz ki, inatçılık ne sevgiyi artırır ne de kalplere huzur verir. Aksine, kin ve kibirle yoğrulmuş bir kalp yaratır ve insanı yalnızlığa sürükler.
Allah bizleri affedici, yumuşak huylu ve doğruya dönük birer kul olarak görmek ister. İnsanların birbirine karşı hoşgörüsüz, kırıcı ve kibirli olmasından asla razı olmaz. İnançla yoğrulmuş bir kalp, hoşgörünün ve merhametin değerini bilir ve nefsini kontrol altında tutmayı öğrenir.
Gelin, nefsimize yenilmeyelim, hakikate karşı direnmeyelim. Her meselede anlayış ve müsamaha ile yaklaşarak, gönüllerimizi birleştirelim. Zira Allah’ın rızasına giden yol, nefse karşı gelmek, hakikate açık olmak ve kalpleri birbirine yakınlaştırmaktan geçer. Unutmayınız ki, inatçılığı terk eden, rahmet ve bereket yolunda büyük bir adım atmış olur.
Yorumlar
Yorum Gönder