Hakikat, Perdelerin Ardında da Tecelli Eder

 Allah, murad ettiği hakikati, dilerse küfür ehlinin eliyle bile yayar. Çünkü O’nun kudreti öyle kuşatıcıdır ki, O’na muhalefet ettiklerini sananlar dahi aslında O’nun planının bir parçasıdırlar – farkında olmadan.


Hakikat, Perdelerin Ardında da Tecelli Eder

Allah, nurunu tamamlayacaktır. Bu, sadece bir temenni değil; Kur’ân’da beyan edilen bir vaaddir:

“Allah nurunu tamamlayacaktır; kâfirler hoş görmese de.” (Saff 61/8)

Bugün “küresel güç” diye tanımlanan yapılar –ki bunlar medya, teknoloji, yapay zeka, ekonomi, siyaset veya dijital sistemler olabilir– dıştan bakıldığında bir hakimiyet kurma, toplumu yönlendirme, hatta hakikati karartma amacı güder gibi görünür. Ama Allah’ın kudreti öyledir ki, onların bütün hesapları kendi iradeleriyle değil, İlahi takdirin izniyle gerçekleşir.

Yani zahirde bir “manipülasyon” olabilir; ama batında, Allah dilerse o manipülasyon bile Hakk’a yönelmiş kalpleri uyandırır. Bir film, bir teknoloji, bir bilgi, bir kriz, hatta bir propaganda aracı… Allah dilemedikçe hiçbir şey etkili olamaz. Fakat O dilerse, en karanlık gözüken şey bile bir aydınlanma vesilesi olur.


Küfrün Eliyle İslam’a Hizmet

Tarihte de bu yaşanmıştır:

  • Firavun, Musa’yı öldürmek isterken onu sarayında büyütmüştür.
  • Ebu Cehil, İslam’ı yok etmek isterken, adını tarihe “İslam’ın azılı düşmanı” olarak yazdırıp, Kur’ân’ın haklılığını teyit eden bir figür olmuştur.
  • Roma, İsa’yı çarmıha germek isterken, onun adını çağlar boyunca yayacak bir süreci başlatmıştır.

Aynı şekilde bugün de küresel sistemler İslami değerleri bastırmak, aileyi çözmek, bireyi atomize etmek, toplumları tek tipleştirmek gibi amaçlarla hareket edebilir. Ancak Allah öyle bir plan kurar ki, bu sistemler –farkında olmadan– kendi tuzaklarında boğulur, ürettikleri araçlar Hakk’a hizmet eder hale gelir.


Nurun Yayılışı: Farkında Olmadan Taşınan Hakikat

Bugün insanlar “özgürlük”, “hakikat”, “kişisel gelişim”, “bilinçlenme”, “zihinsel uyanış” gibi kavramlar üzerinden uyanmaya başlıyor. Bunların çoğu, batı menşeli felsefelerle, sistemlerle yayılıyor gibi görünse de, aslında ruh derinliğinde kadîm tevhid hakikatinin izlerini taşıyor.

Örneğin:

  • Yapay zekâ ve dijitalleşme: Herkes her bilgiye anında erişebiliyor. Bu da bâtılı değil, hakikati arayan kalpler için bir fırsat. Allah bu teknolojiyi, perdeleri aralayan bir vasıta yapabilir.
  • Krizler ve çöküşler: Modern sistemlerin çöküşü, insanları “başka bir şey”e yönlendiriyor. O “başka bir şey” çoğu zaman Allah oluyor.
  • Bütüncül düşünce, mindfulness, içsel yolculuk gibi kavramlar: Bunlar, özünde hakikatin arayışıdır. Ve Allah isterse, bunları da O’na çıkan yollar haline getirir.

Sonuç: Allah Nurunu Kendi Dilediği Yolla Tamamlar

Hiçbir küresel güç, Allah’ın muradını engelleyemez. Hatta bilmeden o murada hizmet ederler. Onlar plan kurar, ama Allah da plan kurar. Ve en üstün plan O’nunkidir.

“Onlar tuzak kurdular; Allah da tuzak kurdu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.” (Âl-i İmrân 3/54)

O halde, Allah’ın nuru tamamlanacaktır. Kimi zaman dost eliyle, kimi zaman düşman sandıklarımızın eliyle… Ama her zaman O’nun dilemesiyle.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müslüman Bilge Lider'in Sözleri..

Hakkın Yolunda Birlik

Kişiliğim