Nas Suresi Tahlili (İçsel ve Evrensel Bakışla)
Nas Suresi Meali (Ayet Ayet)
(Mekke'de inmiştir, 6 ayettir.)
De ki: Sığınırım insanların Rabbine,
İnsanların Hükümdarına,
İnsanların İlâhına,
Sinsice vesvese veren şeytanın şerrinden,
O ki insanların göğüslerine vesvese verir,
Gerek cinlerden, gerekse insanlardan.
Nas Suresi, insanın ruhsal mücadelesine dair en temel korunma dualarından biridir. Bu sure, yalnızca bireysel bir korunma duası değil, aynı zamanda bir toplumsal uyanış çağrısıdır.
İlk üç ayette insan, üç farklı ilahi sıfatla Allah’a sığınmaya yönlendirilir: Rab, Melik ve İlâh. Bu sıfatlar, Allah’ın hem eğitici (Rab), hem yöneten (Melik), hem de ibadet edilmeye tek layık varlık (İlâh) olduğunu vurgular. Bu yönüyle, insanın sadece aklını değil, kalbini ve iradesini de yalnızca Allah’a teslim etmesi gerektiği ifade edilir.
Bu surenin merkezinde ise “vesvese” kavramı vardır. Vesvese; açık bir düşmanlık değil, sinsi bir fısıltıdır. İnsan, çoğu zaman düşmanını dışarıda arar. Oysa bu sure, asıl tehlikenin içeriden –göğüslerden– geldiğini bildirir. Bu tehlike bazen insanın kendi nefsinden, bazen de çevresinden gelir. Bu yüzden son ayette “cinlerden ve insanlardan” denilerek, vesvesenin hem görünmez varlıklardan hem de insanlar vasıtasıyla gelebileceğine dikkat çekilir.
Bu sureyi anlamak ve yaşamak, bir tür uyanışı başlatmaktır. Zihinleri işgal eden, kalpleri bulandıran, doğruyu yanlış gösteren tüm gizli fısıltılara karşı insanın ayakta durması gerekir. Hakikate çağıran önderler, bu tür karanlık vesveselere karşı bir ışık gibi olur. Onlar, toplumları uykudan uyandırır, hak ile bâtılı ayıran bir bilinç inşa eder.
Nas Suresi, işte bu bilinçlenmenin temel duasıdır. Hem bireyin iç dünyasında, hem de toplumun yönünü tayin ederken:
"Kime kul oluyorsun?",
"Kimin hükmünü esas alıyorsun?",
"Kim seni yönetiyor?"
sorularını sordurur.
Bu sorulara verilen doğru cevaplar, kişiyi vesveseye karşı korur. Yanlış cevaplar ise insanı, görünmeyen zincirlerle esir eder.
Yorumlar
Yorum Gönder