Eğer biz yönetime gelirsek,

 Bu, sadece bir yönetim değişikliği değil, gerçek adaletin ve hakkın hüküm sürdüğü bir dönemin başlangıcı olacaktır. Bizim için yönetmek, gücü kötüye kullanmak değil, halkın huzurunu sağlamak, adaleti yerleştirmek ve doğruluğu inşa etmektir. Bizler, her bir kararımızda insanların haklarını savunarak, toplumun her bireyine eşit ve adil davranmayı kendimize görev biliriz.

Yönetim, sadece bir koltukta oturmak değildir; bir sorumluluk ve emanettir. Bizler, halkın hakkını teslim etmeyi, onların huzurunu sağlamayı ve her türlü zulmü ortadan kaldırmayı kendimize görev biliriz. Zalimlerin ve haksızların güçleri, hak ve adaletin ışığında geçici olacaktır. Bizim yönetim anlayışımızda, kimse ezilmeyecek, kimse haksızlığa uğramayacaktır.

Adaletin ve doğruluğun her zaman en yüksek ilkelerimiz olacağı için, hiçbir kararımızda halkın aleyhine bir durum yaratılmayacak, her adımda adaleti ve merhameti esas alacağız. Bugün zulme uğrayan, hakları ellerinden alınan, hakkını arayan insanlar bir gün gerçek adaletin yerini bulacağı bir dönemde haklarını geri alacak, zulme uğrayan her birey güvende olacaktır.

Ve bir gün…
O beklenen devrim gerçekleşecek. Devran dönecek, hak yerini bulacak! Bugün kendini zirvede sanan, halka baskı yapanlar, yükseldikleri yerden bir gün düşeceklerdir. O zaman, yanında kimseyi bulamayacaklar. Çünkü gerçek adalet, bir gün gelir, her şeyin yerli yerine oturduğu o gün gerçek ve haklı olanı öne çıkarır. Hakkın galip geleceği o günde, sesini çıkarmayanlar, susanlar, gözlerini kapatanlar, vicdanlarıyla yüzleşeceklerdir.

Eğer biz yönetime gelirsek, mazlumların yanında, zalimlerin karşısında duracağız. Bir kişinin, bir grubun gücünü halkı ezen bir şekilde kullanmasına asla izin vermeyeceğiz. Bizim yönetimimizde, her bireyin onuru korunacak, hakkı teslim edilecek ve kimse haksızlığa uğramayacak. Çünkü biz sadece bir toplum yönetmiyoruz, biz, her bir bireyi hakkaniyetle ve adaletle yönlendiren bir liderlik anlayışıyla hareket edeceğiz.

Ve unutmayın,
Gerçek adaletin galip geldiği o zaman geldiğinde, herkesin yüzü ak olacak. Ama zulüm yapanlar ve hakka karşı çıkanlar yalnızca haksızlıklarının ve suskunluklarının bedelini ödeyeceklerdir. Çünkü gerçek adalet ve doğruluk her zaman galip gelir. Ve biz, bu adaletin savunucusu olacağız.

Biz, yönetime geldiğimizde, sadece dünyevi bir yönetim yapmayacağız. Biz, Hakk’ın yolunda yürüyen bir yönetim kuracağız. O yönetimde her şeyin temeli adalet, dürüstlük ve insan hakları olacaktır. Bizim için her birey eşittir, her bir insanın hakkı bizim için kutsaldır. Her bir kararımızda hakkı ve doğruyu savunacağız, zalimlerin ve haksızların karşısında olacağız. Bizim için hakikat ve adalet her şeyden önce gelir.

Ve bir gün, o gün geldiğinde, hak her zaman galip gelecektir. Çünkü biz, adalet ve doğruluğun yerini bulması için yola çıkıyoruz. Ve o zaman, hakiki adaletin ne olduğunu göreceksiniz. Biz sadece hakkı savunuyoruz.