Aile Şirketlerinde Adalet ve Liyakat Esaslı Bir Yönetim Anlayışı

Giriş

Aile, toplumun en küçük ama en güçlü yapı taşıdır. Bu yapı zamanla ticari faaliyetlere, ortak girişimlere ve servet birikimine dönüştüğünde "aile şirketi" adı altında daha karmaşık bir yapıya evrilir. Bu noktada sadece ticari başarı değil, aynı zamanda ahlaki ve hukuki istikrar da gereklidir. Aksi halde, servet büyürken gönüller daralır; kazanç artarken aile dağılır.

Aile Şirketinde Adaletin Temeli

Adalet, her kurumsal yapının olduğu gibi aile şirketlerinin de temelidir. Adaletin olmadığı yerde güven yıkılır, şüphe artar, kardeş kardeşe düşer. Aile şirketinde görev ve yetki dağılımı yapılırken kişisel yakınlık değil, liyakat ve ehliyet esas alınmalıdır. İşin ehline verilmesi, hem şirketin sürdürülebilirliğini hem de aile içi huzuru sağlar.

Kurallar Yazılmalı, Keyfilik Önlenmelidir

Aile bireyleri arasında sözle yürüyen ilişkiler zamanla yorulur. Yazılı kurallar ise belirsizliğin önüne geçer. Bu nedenle her aile şirketi bir "aile anayasası" oluşturmalıdır. Bu anayasa; yönetsel yapı, görev dağılımı, karar alma süreçleri, hisse devri, kâr dağıtımı gibi konuları açıkça tanımlar. Böylece bireyler değil, ilkeler yönetir.

İstişare Kültürü: Gücün Paylaşımı

İstişare, bireyin nefsine karşı bir kalkandır. Aile bireylerinin farklı görüşlerini dinlemek, yalnızca adil bir yönetim anlayışı değil, aynı zamanda şirkete vizyon kazandırır. Kararlar istişareyle alındığında, sonuçları daha kolay benimsenir ve sahiplenilir. Bu anlayışla yönetilen bir şirket, içten çatlamaz.

Miras Değil Emanet

Aile şirketi sadece maddi bir miras değil; aynı zamanda bir emanettir. Bu emaneti taşıyan bireyler, “Ben ne kadar alırım?” sorusundan önce “Ben bu emaneti nasıl taşıyabilirim?” sorusunu sormalıdır. Emanete sadakat, servetin de huzurun da sigortasıdır.

Nesiller Arası Geçişte Hazırlık

Birçok aile şirketi, ikinci ya da üçüncü kuşakta zayıflar. Bunun temel sebebi genç kuşaklara zamanında bilgi ve sorumluluk aktarılmamasıdır. Oysa sürdürülebilirlik için gençlerin eğitilmesi, işin içine dahil edilmesi ve aşama aşama sorumluluk verilmesi gerekir.

Sonuç

Aile şirketleri sadece ekonomik bir birim değil, ahlaki birer imtihandır. Bu imtihanı hakkıyla vermek için adalet, liyakat, şeffaflık, istişare ve yazılı kurallar temel alınmalıdır. Ancak bu şekilde aile bağları korunur, şirketler kalıcı olur ve kuşaklar arası bir değer aktarımı sağlanır.

Zira adalete dayanmayan her yapı, zamanla yıkılmaya mahkûmdur. Ve adalet, en çok da aile içinde, en yakınlarımızla ilişkimizde imtihan edilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müslüman Bilge Lider'in Sözleri..

Hakkın Yolunda Birlik

Kişiliğim