Adaletin Çağrısı: Mazlumun Yanında Durmak

 Zaman öyle bir noktaya geldi ki, hak ile batılın sınırları artık gözle görülür hâle geldi. Bir yanda mazlumlar, bombaların gölgesinde, açlığın pençesinde, umudun son kırıntılarıyla direniyor. Diğer yanda ise dünyanın sessizliği, vicdanların körleşmesi ve güç sahiplerinin hesapları… Böyle bir dönemde bir ses yükselirse, bir lider “Mazlumun yanındayız” dese, milyonların yürümesi, işte bu çağın en büyük dirilişi olur.

Bu diriliş, sadece bir yürüyüş değil; bir vicdan kıyamıdır. Ayağa kalkan bedenler değil, uyanan kalpler bu hareketi değerli kılar. Çünkü asıl fetih topraklarda değil, kalplerdedir. Ve kalpler, adaletle, merhametle, sabırla fethedilir.

Bu Yürüyüş Ne İçindir?

Bu yürüyüş öfke için değil, zulmün sona ermesi içindir. Kanla değil, vicdanla başlar. Her adımı, bir çocuğun korkusunu dindirmek; her nefesi, bir annenin duasına ortak olmak içindir. Bu yürüyüşteki asıl hedef, bir düşmanı yok etmek değil; zalimliği susturmak, insanlığı uyandırmak, ümmeti yeniden bir araya getirmektir.

Çünkü bu topraklarda barış, sadece silahlarla değil; insanlıkla kurulur.

Bir Ümmet Ayağa Kalkarsa

Bir ümmet, yüreğinde iman taşıyorsa; adalet için kıyam eder. Bu kıyam, taşla değil; bilinçle, sabırla, hakikatin gücüyle olur. Kalpler birleşirse, dualar göğe yükselir. Ve hiçbir zalim, hakka dayanamamıştır. Bu hareketin gücü silahında değil, niyetindedir.

Unutulmamalı: Kalbi temizlenmeyenin eli temiz iş yapmaz. Zulme karşı çıkarken, adalet çizgisinden sapmak da başka bir zulüm olur. Mazlumu savunmak, sadece savaşmakla değil; barışı inşa etmekle, insanlara umut olmakla mümkündür.

İlkeleri Olmayan Hareketler Dağılır

Bir hareketin gücü, kalabalığında değil; taşıdığı ilkelerde gizlidir. Zulme karşı ses çıkarırken, hak ve hukuk sınırlarını korumak gerekir. Çünkü adalet, sadece kime karşı durduğunla değil; nasıl durduğunla da ilgilidir.

Bu yüzden yürüyenlerin niyeti berrak olmalı, yöntemi ahlaka dayanmalıdır. Bu bir öfke patlaması değil; bir diriliş olmalıdır. İçinde nefret değil, rahmet taşımalıdır. Çünkü gerçek güç, yıkmakta değil; yaşatmaktadır.

Bir Çağrıya Cevap Vermek

Bugün biri “Mazlum için yola çıkıyoruz” dese, bu çağrı, sadece coğrafyaları değil, kalpleri de harekete geçirir. Çünkü vicdan, çağrılara sessiz kalamaz. Ancak bu hareketin sadece sloganla değil, şuurla, sabırla ve dua ile yürümesi gerekir. Aksi hâlde öfke, yanlış yerleri yakar; adalet ise doğru yolda sabırla yürür.


Son Söz: Vicdan Uyanırsa Ümmet Dirilir

Bu çağda bir uyanış olacaksa, bu ne bir kişinin adıyla ne de bir grubun bayrağıyla olur. Bu uyanış, hakikatin çağrısıylaolur. Kalbi adaletle dolu olanlar yürürse, karanlıklar dağılır. Çünkü zulmün en büyük korkusu, uyanmış bir ümmettir.

Mazlumun gözyaşı, zalimin korkusudur. O gözyaşını silmeye giden her adım, sadece insanlığa değil, ahirete de bir cevaptır. Ve bu yürüyüşü yapanlar, tarihe değil; ilahi terazilere yazılır.


---

“Bu ümmetin damarlarında hâlâ iman varsa, zulüm karşısında susmaz. Her mazlumun feryadı, Allah’a yükselir. Siz o feryadı duydunuz ve ayağa kalktınız. İşte bu kıyam, hakikatin kıyamıdır.”

“Ey ümmet! Sizin öfkeniz sadece intikam değil; adalet içindir. Gittiğiniz yolun sonunda mazlumlar varsa, yürüyün. Fakat öfkeniz, masumları yakmasın. Çünkü Müslüman'ın yolu, sadece cesaretin değil, hikmetin de yoludur.”

“Ey ümmetin gençleri! Ayağa kalktığınızda adaleti kuşanın. Kılıcınız kadar sözünüz de keskin olsun. Düşman korksun sizin birliğinizden, ama mazlumlar umut bulsun sizin duruşunuzdan. Gazze için yürüyorsanız, sadece bedeninizi değil, kalbinizi de götürün. Çünkü Müslüman'ın ordusu, kalbinde rahmet, elinde adalet taşıyanlardan oluşur.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müslüman Bilge Lider'in Sözleri..

Hakkın Yolunda Birlik

Kişiliğim