Zulümle Büyüyen, Hesapla Yıkılır

 Ey hakla rızkını arayan, adaletle büyümek isteyen güzel insanlar...

Görüyorum ki, korku sokaklara sinmiş. Halk, sabah neyle uyanacağını bilmeden gözünü açıyor; esnaf sattığını değil sattıktan sonra başına ne geleceğini düşünüyor. Sermaye birikmiyor, çünkü biriken her şey bir gün ansızın alınabiliyor. Yasalar bir kişinin dudağından çıkan sözle eğilip bükülüyor. Bir ülke düşünün ki, hukuku kitaplardan değil, sarayların gölgesinden öğreniyor.

Ve şimdi… Kendi toprağında büyüyen, bu milletin alın teriyle kurulan nice şirket, yabancıların kucağına düşmüş. Kimisi korkudan satmış, kimisi dayanamamış. Kimisi büyüdüğü için cezalandırılmış. Çünkü burada büyümek artık suç, dürüst kalmak neredeyse imkânsız. Hangi girişimci geleceği için hayal kurabilir? Hangi tüccar, “Yarın ne olur?” sorusuna gönül rahatlığıyla cevap verebilir?

Ey hükmedenler! Siz, millete emanet edilen o makamları halka karşı değil, halkla birlikte koruyacaktınız. Size emanet edilen makam, zulümle güçlenmek için değil, adaletle büyümek içindi. Ama siz, emaneti saltanata çevirdiniz. Size ait olmayanla saraylar kurdunuz, milletin malını yandaşınıza dağıttınız, evlatlarımızın geleceğini pazarlık masalarına yatırdınız.

Unutmayın: Bu milletin toprağında her ağacın kökü dua ile sulanmıştır. Her kazanılan kuruşun içinde alın teri vardır, helâl emek vardır. Şimdi o emekler, yabancı şirketlerin kasalarında eriyor. Yarın bir gün, bu topraklarda tükettiğimiz her ürünü, kendi çocuklarımız üretemeyecek hâle gelecek. Zira üretmek için güven gerekir. Güvenin olmadığı yerde sadece korku büyür.

Korku ise devleti değil, çeteleri besler.


Ey halk! Size sesleniyorum…
Zulmü izleyerek alışan gözleriniz kör olmasın.
Haksızlığı kabullenerek yaşayan yüreğiniz taş kesilmesin.
Adaletsizliği sessizce geçiştirirseniz, yarın o adaletsizlik kapınızı çalacaktır. Bugün şirketini satan, yarın toprağını satar. Bugün susan, yarın evladına hesap veremez.

Sizin olanı koruyun. Adaleti talep etmek, suç değildir; susmak, suça ortak olmaktır.

Ey yönetenler!
Zannetmeyin ki her şey sizin elinizde. Zannetmeyin ki her şey para ve güçtür.
Nice zenginler geldi geçti bu dünyadan, hepsinin ardından sadece bir dua ya da bir lanet kaldı.
Bir milletin yüreğinden “adalet” duygusu çıkarılırsa, geriye sadece yıkım kalır.
Güçle değil, adaletle yönetin. Korkuyla değil, şeffaflıkla büyüyün.


Ve ey sermayesiyle bu ülkede direnenler…
Biliyorum, zordasınız. Biliyorum, artık kalmakla gitmek arasında kaldınız. Ama unutmayın: Bu topraklar sizindir. Bu halkın alın teriyle kurduğunuz her işletme, bir çınardır. Rüzgar büyük, evet. Ama kökünüz derinse, o rüzgar sizi yıkamaz.
Yanınızda kimse olmayabilir, ama haklıysanız, en büyük desteğiniz göklerin adaletidir.

Satmak kolaydır; direnen büyür.
Korkmak insani bir duygudur; ama teslim olmak, ihanettir.

Bugün susan, yarın adını tarihten sildirir.
Ama bugün direnen, adını geleceğin vicdanına yazdırır.


Ve son olarak...

Kim ki halkın malına göz dikti,
Kim ki hukuku kendi menfaatine eğip büktü,
Kim ki bu ülkenin zenginliğini yandaşına peşkeş çekti,
Kim ki haklıyı haksız gösterdi,
Kim ki eğitimi, adaleti, medyayı ve dini kirli bir güç oyununun parçası yaptı—

Bilsin ki, hesap günü sandığınızdan daha yakındır.

Adaletin terazisi bir gün şaşar gibi olur,
Ama o terazi şaştığında değil, durduğunda kıyamet kopar.

Şimdi o kıyametin sessiz ayak sesleri, sokaklarda dolaşıyor.
Ve bir halk uyanmak üzere…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müslüman Bilge Lider'in Sözleri..

Hakkın Yolunda Birlik

Kişiliğim