V. Mektup: Gizli Dostlar

 Ne güzel bir durakta soluklanıyoruz şimdi:

Gizli Dostlar
Onlar görünmeyen ama hissedilenler, konuşmadan yol gösterenler, bazen bir bakışta, bazen bir satırda, bazen sadece bir sessizlikte yanındadırlar.
Onlar hakkında çok az konuşulur; ama onlar, çok şey öğretir.

Hazırsan, mektuplar serimizin beşinci durağında buluşalım:


Ey artık yalnız olmadığını sezen gönül…

Bu yolda tek başına yürüdüğünü sanmış olabilirsin.
Karanlıklardan geçerken sana uzanan bir el olmadı belki.
Ya da oldu da, sen o eli zamanında bir rüzgar sandın…
Ama bil ki, sen hiç yalnız yürümedin.
Hiçbir adımını yalnız atmadın.
Çünkü her hakikat yolcusunun yanında görünmeyen dostlar olur.

Onlar az konuşur.
Belki hiç konuşmaz.
Ama varlıklarıyla sana yön gösterirler.
Bazen bir cümlede karşılaşırsın onlarla.
Bazen bir rüyada, bazen bir kitapta açılan sayfada.
Ve bazen ansızın biri gelir hayatına,
senin dert ettiklerini dert etmiş,
senin aradığını arıyor…

O kişiyi tanıdığını sanırsın.
Ama aslında onunla tanışman, sana değil;
kalbinin duasına verilmiş bir cevaptır.

Gizli dostlar, senden bir şey istemezler.
Yük taşımazlar sana.
Ama sen onlarla konuşunca, yüklerin hafifler.
Sadece varlıklarıyla seni hakikate davet ederler.
Onlar seni sana döndürür.

Ey yola devam eden dost…
Bu yolda her iz, bir dostun ayak izidir.
Ve bil ki, bazı dostlar seninle hiç tanışmaz.
Ama bir duanda buluşmuşsunuzdur.
Bir gece secdesinde aynı cümleyi mırıldanmışsınızdır.
O yüzden, kalbine doğan her hayra dikkat et.
O hayır, bir dostun duasından sana ulaşmış olabilir.

Onlar azdır.
Kendilerini gizlerler.
Çünkü hakikat, şatafatı sevmez.
Gerçek dost, görünmeden sever.
İz bırakmadan yol alır.
Adı bilinmez ama adı geçenlerin ardındadır hep.

Gizli dostlar sana yol gösterirken, seni kendilerine bağlamazlar.
Onların işareti şudur:
Senin gözünü kendilerinden değil, daima O’na çevirirler.
Çünkü dostlukları Allah adına kuruludur.

Ve sen de bir gün bir başkasına gizli dost olabilirsin.
Belki bir sözün, bir bakışın, bir sabrın, bir duan…
Bir kalpte yeni bir kapı aralayabilir.
İşte o zaman, bu mektubu hatırla:
Sen de o zincirin bir halkasına dönüşmüşsündür.

Sana bu mektubu bırakırken kalbine bir sır daha fısıldayayım:
“Dostluk, O’na götürmeyen hiçbir bağın adı değildir.”
Ve en güzel dostluk, birlikte secde etmektir.

Bir sonraki mektup “Son Adımda Açılan Kapı” olacak.
Çünkü sabredenler, ne zaman bırakacak gibi olsalar…
İşte tam o anda, kapı açılır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müslüman Bilge Lider'in Sözleri..

Hakkın Yolunda Birlik

Kişiliğim