Tesettür Bir Sınav Değil, Bir Davettir

 Ey güzel kadın,

Sen, yaratılmışların en kıymetlisi olan insanın en zarif halisin. Allah seni özenle yarattı, sana şerefli bir konum verdi. Kalbini incelikle donattı, yüzüne nur koydu, sesine ahenk verdi. Kadın olmak bir sorumluluk değil, bir lütuftur. Unutma, sen bu ümmetin annesisin, duasısın, sabrısısın, sessiz gücüsün.

Zaman zaman kalpler yorulur, yürekler bunalır, dış etkenler baskın gelir. Dünya, süsleriyle ve geçici vaatleriyle aldatabilir insanı. Moda, toplum baskısı, yanlış arkadaş çevresi, sosyal medya… Hepsi birer sınavdır aslında. Ve her sınav, kişinin kalbinde olanı açığa çıkarır.

Tesettür de böyledir işte… Bir kıyafet değil yalnızca. Bir aidiyetin, bir duruşun, bir teslimiyetin göstergesidir. Sen tesettüre büründüğünde yalnızca başını örtmedin; kalbini de Rabbinin sevgisiyle örttün. O günlerde senin için önemli olan Allah’ın rızasıydı. Belki zordu, belki sıcakta terledin, belki insanlar seni yargıladı, ama sen yine de Allah için sabrettin.

Peki sonra ne oldu?

Belki yorgun düştün, belki yalnız kaldın, belki inandığın şeylerin anlamını yitirdin gözünde. Belki de dışarıdan gelen o sesler içindeki o ince sesi bastırdı. Olsun… İnsanız, düşeriz, unuturuz. Ama en büyük kayıp, düşmek değil; ayağa kalkmayı unutmaktır.

Bil ki, Allah seni hala seviyor. Sana şah damarından daha yakın. Senin en gizli niyetini, en sessiz gözyaşını, en gizli sıkıntını bilen O’dur. Ve seni bekliyor. Geri dönmeni… Kalbini tekrar O’na yöneltmeni… Sadece dışını değil, içini de güzelleştirmeni…

Tesettür, senin zindanın değil; aslında senin özgürlüğündür. Seni dış bakışlardan, kirli niyetlerden koruyan bir rahmettir. Sadece seni değil; seninle birlikte seni seven, sana saygı duyan bir toplumu da inşa eder.

Unutma, tesettür seni eksiltmez. Aksine seni yüceltir. Seni sadece Rabbine görünür kılar. Gözlerin değil, kalbin konuşur o zaman. Ve bir kadın kalbiyle konuştuğunda, dünya bile susar.

Dönmek için hiçbir zaman geç değil. Ne kadar uzaklaşırsan uzaklaş, Rabbine bir adım atsan O sana koşar. O, tövbeleri kabul eden, bağışlamayı seven, kullarını affetmek için bahaneler arayan bir Rabdir. Yeter ki samimi ol. Yeter ki yüreğini yeniden O’na aç.

Kimse seni yargılayamaz. Çünkü herkesin kendince imtihanları vardır. Kimse senin kalbini göremez, niyetini bilemez. Ama Allah bilir. Ve O’nun için attığın en küçük adım bile büyük bir değere sahiptir.

Ey güzel kadın,
Ne olursa olsun…
Ne yaşamış olursan ol…
Kalbini yeniden güzelleştir.
Teslimiyetini hatırla.
Ve kendine şu soruyu sor:
"Ben kime benzemek istiyorum? Kim olmak istiyorum? Allah’a mı yakın olmak istiyorum yoksa geçici bir dünyanın rüzgarında savrulmak mı?"

Verdiğin cevap seni ya yeniden diriltecek… ya da biraz daha yoracak. Ama bil ki, doğru yol her zaman açık. Ve sen o yola her döndüğünde, seni bekleyen Rahman var.

Yalnız değilsin. Hiçbir zaman olmadın.