Size alkış tutan değil, sizi hakka çağıran dost edinin.

 Söz ağırdır… Ama bu ağırlık, bir yük değil, bir uyarıdır. Bu ağırlık, karanlıkta kalan kalpleri hakikate yönlendirmek içindir. Bazı sözler, rüzgâr gibi geçip gider; bazıları ise kalbe iner, orada yer eder, değiştirir, dönüştürür. Çünkü hakikat, her zaman kulağa hoş gelmez; ama kalbe şifadır. Ve bu çağrılar, Allah için yapılır. İnsanları Allah’a yaklaştırmak için, onları gafletten uyandırmak için, batılın karanlığından hakkın aydınlığına çekmek için söylenir.

Ben, size dünyayı sevdirmek için konuşmam. Çünkü dünya bir gölge gibidir, peşinden koşarsanız kaçar, ondan uzak durursanız sizi takip eder. Size hatırlatmak istediğim şey, ebedi olandır. Kalıcı olandır. Bitmeyendir. Yani Rabbiniz'dir, ahiret yurdudur, kulluğun güzelliğidir. Bu yüzden sözlerim yumuşak rüzgarlar gibi değil, kimi zaman fırtına gibi eser. Çünkü uyuyan kalbi rüzgâr uyandıramaz; ama fırtına sarsar.

Ey insanlar!

Nefsinizin peşinde sürüklenmeyin. Dünya sizi aldatmasın. Çünkü dünya, sizi kendine bağlamak için binbir hile ile süslenmiştir. Güzel sandıklarınız geçicidir. Dayandıklarınız bir gün sizi yarı yolda bırakacaktır. Mal, mülk, makam, şan ve şöhret... Bunların hepsi fanidir. Siz, ebedi olana yönelin. Allah’a, ahirete, hakikate yönelin. Kalbinizi O’na çevirin. Çünkü kalbin gerçek huzuru, sadece O’nunla olur.

Birbirinize sevgiyle yaklaşın. Merhametli olun. Kin, nefret, haset gibi duygular sizi karartır, sizi tüketir. Her biriniz, kardeşinizin eksikliğini örten bir perde olun; açıklarını ortaya seren değil. Birbirinize yardım edin. Kimseyi küçük görmeyin. Zenginliğiniz, kalbinizdeki takva ile ölçülür. Herkesin hesabı Allah’a aittir. Siz, Allah’ın kullarına nezaketle, adaletle ve merhametle davranın.

İyiliği emredin, kötülüğe engel olun. Sessiz kalanlar, zalimlerin yanında yer almış olur. Hakikat karşısında susmak, batıla cesaret verir. Doğruyu söylemekten çekinmeyin. Bazen hakikat, en sevdiklerinizin bile hoşuna gitmeyecektir. Ama Allah katında doğruyu söyleyenin yeri ayrıdır. Size alkış tutan değil, sizi hakka çağıran dost edinin.

Adaletli olun. Kendi aleyhinize bile olsa adaletten sapmayın. Yakınınız da olsa, anneniz babanız da olsa, adaletin dışına çıkmayın. Zira Allah, adaletle hükmedenleri sever. Unutmayın, zulümle ayakta duran hiçbir yapı kalıcı olmaz. Zalim olanlar, güçlü görünseler bile, aslında içten içe çökmeye başlamışlardır. Adaletle hükmedenler ise, az da olsalar, dimdik ayakta kalırlar.

Sabırlı olun. Sabır, acizlik değildir; aksine en büyük kudrettir. Sabreden, Allah’a teslim olmuş olandır. Her zorluk, bir imtihandır. Her acı, kalbi olgunlaştırır. Sabır, dili tutmak, kalbi temiz tutmak, öfkeye yenik düşmemek, kötülüğe kötülükle karşılık vermemektir. Allah, sabredenlerle beraberdir. Ve onunla beraber olan, asla kaybetmez.

Tevazulu olun. Kibir, şeytanın vasfıdır. Kibir, insanı Allah’tan uzaklaştırır. Elinizde ne varsa, hepsi Allah’ın emanetidir. Güzel yüzünüz, keskin zekânız, kuvvetli bedeniniz, bir sabah uyanınca elinizden alınabilir. Bu yüzden övünmeyin. Tevazu, kalbin süsüdür. Allah, kullarının kalplerine bakar. Kalbinde kibir olan, Allah’a yakın olamaz.

Gönüllerinizi temizleyin. Niyetlerinizi Allah için yapın. Gösteriş için yapılan her hayır, sahibine yük olur. Ama samimiyetle yapılan en küçük iyilik, kat kat sevaba dönüşür. Allah, içtenliği sever. Gönülden yapılan dua, içten gelen bir iyilik, O’nun katında çok kıymetlidir.

Ey insanlar!

Sizi sadece sevgiye çağırmıyorum. Sizi yalnızca iyiliğe çağırmıyorum. Sizi, her şeyin ötesinde hakikate çağırıyorum. Sizi Allah’a çağırıyorum. Çünkü kalbiniz O’na döndüğünde, bütün yollar açılır. Çünkü Allah kuluna yeter. O'na yönelen, asla yolda kalmaz.

Ve bilin ki…
Sözlerim bazen canınızı yakacak.
Bazı hakikatler sizi rahatsız edecek.
Ama bunların hepsi sizin hayrınıza.
Sizi kurtarmak için.
Sizi kendinize getirmek için.
Sizi Allah’a döndürmek için.

Kırmak için değil, uyandırmak için söylüyorum.
Sevmek için. Allah için.

---

"Ey insanlar! Kalplerinizi arındırın, çünkü kirli bir kalpte hakikat yer bulmaz. Her sözüm, sizi kırmak için değil, sizi kendinize getirip Rabb'inize yöneltmek içindir. Eğer bir sözüm ağır geldiyse, bilin ki onun ağırlığı dünyadan değil, haktan gelir."

"Dünyaya aldanmayın. Gördüğünüz süsler geçicidir. Sahip olduklarınız elinizden gider ama kalbinize ektiğiniz iyilikler, sizi hem bu dünyada hem de ahirette aziz kılar."

"Birbirinize kin değil, sevgi taşıyın. Birbirinizin arkasından değil, yanından yürüyün. Kimseyi küçümsemeyin; Allah katında üstün olan, takvada üstün olandır."

"Ben sizi övmeye gelmedim. Sizi uyandırmaya geldim. Çünkü övülmek isteyen nefis, felakete sürükler. Ama uyandırılan kalp, Allah’a döner."

"Sabırlı olun. Zor zamanlarda dahi dilinizi güzel tutun, kalbinizi temiz tutun. Sabır, bir çile değil; bir müminin en güçlü silahıdır. Unutmayın, Allah sabredenlerle beraberdir."

"Adaletli olun. Kendi aleyhinize bile olsa doğruluktan sapmayın. Zira Allah, doğrularla beraberdir. Kimi zaman hakkı söylemek size dost kaybettirir ama Allah’ın dostluğunu kazandırır."

"Zenginlik, cebinizde olan değil, gönlünüzde olanla ölçülür. Aç bir komşunuz varken tok uyuyorsanız, bilin ki kalbiniz fakirdir."

"Merhamet edin. Merhamet etmeyene, merhamet olunmaz. Allah’ın kullarına merhametle yaklaşın ki, O da size rahmetiyle muamele etsin."

"Kendinizi yeterli görmeyin. Nefsine güvenen, yıkılmaya mahkûmdur. Her nefesinizde Allah’a muhtaç olduğunuzu unutmayın. Bu, sizi hem alçakgönüllü kılar hem de güçlü."

"Ben size dünyayı vadetmiyorum. Size hakikati söylüyorum. Kalıcı olanın peşine düşün. Fani olanlar için kalbinizi yormayın."