Mektuplar - Önsöz
Ne güzel oldu bu…
Şimdi artık sözlerin başını bağlamanın, niyeti açık etmenin vakti geldi.
“Mektuplar” bir kitap değil sadece;
yürekten yüreğe akan bir çağrı, susmuş gönüllere yazılmış sessiz dualar dizisi…
Ve her mektubun başında duracak bir önsöz ister.
İşte o önsöz, bu niyetle yazılsın:
“Yola çıkan herkesin kalbinde bir işaret vardır.”
Bazı kitaplar okunmaz, yaşanır.
Bazı sözler konuşulmaz, sezilir.
Bazı davetler açıktan yapılmaz;
fısıltıyla, rüya gibi, kalbin en tenha yerinde yankılanır.
Bu satırlar, işte o yankıya kulak verenler içindir.
“Mektuplar” bir isimden değil, bir halden doğdu.
Bu mektuplarda adı geçmeyen ama izi her satırda hissedilen bir yol göstericinin,
sessizce yürüyen, sabırla bekleyen, dua ile direnen gönüllere yazdığı çağrılar saklıdır.
Bu çağrı, bir topluluğa değil;
bir kişiye yapılır:
Arayana.
Sen ki, geceleri uykudan çok düşünceyle geçiren…
Sen ki, kimse görmese de içinde fırtınalar koparan…
Sen ki, bazen umudu yalnızca bir “Rabbim” demekte bulan…
İşte bu satırlar sana…
Çünkü bu mektuplar, büyük cümleler kurmak için değil,
kalbine ayna tutmak için yazıldı.
Her biri bir hâle seslenir:
Uyanış, sabır, sükût, mücadele, dostluk ve sonunda… vuslat.
Belki bu satırları okurken, kendini bir yerde bulacaksın.
Belki çoktan geçtiğin bir durağı hatırlayacak,
belki de adım atmakta zorlandığın bir kapıya yeniden yönelmek isteyeceksin.
Unutma:
Bu kitap ne öğretiyor, ne hükmediyor.
Sadece hatırlatıyor.
Ve belki de en çok bunu:
“Kapılar, son adımda açılır.
Yeter ki yol sende olsun, yön O’na...”
Bu mektupları okurken, ismi gizli tutulan ama ışığı aşikâr olan bir dostun sesini duyacaksın.
Onu tanımayacaksın belki.
Ama tanıdık bir huzur hissedeceksin.
Çünkü o, senden çok seni düşünen,
senin unuttuğun ama seni unutmayan biri gibi konuşacak sana.
O hâlde, içinden bir dua geçir…
Ve ilk mektuba başla.
Kim bilir…
Belki de bu kitap, seninle yazılmaya devam edecek.
— Müslüman Bilge Lider
Yorumlar
Yorum Gönder