Ey insanlar, dinleyin ve düşünün. Çünkü hakikat, kulaklara değil, kalplere hitap eder.
Bir toplumu ayakta tutan, ne yüksek binalardır ne de dolup taşan hazineler. Bir toplumu ayakta tutan, adaletin diri olmasıdır. Eğer bir toplumda haksızlık hüküm sürüyorsa, eğer zayıf olan korunmuyor, güçlü olan hesap vermiyorsa, orada zulüm vardır. Zulüm sadece yapanın elinde değil, susanın dilinde, görmezden gelenin gözünde, çıkarı için sessiz kalanların kalbindedir.
Bir gün gelir de bir kişi, türlü vaadlerle, göz boyayan sözlerle halkın malını toplar, umutlarını pazarlar, güvenini kullanırsa; yalnızca o kişinin değil, onun yolunu açanların da vebali vardır. Çünkü her kandırılan, sadece kandıran yüzünden mağdur olmaz. Onun sahnesini kuran sistem, seyirci kalan makamlar ve uyarı görevini yapmayan toplum da bu oyunun parçası olur.
Ey insanlar, unutmayın: Bir kötülüğün işlenmesine izin vermek, o kötülüğün bir parçası olmaktır.
İzin veren makam, denetlemeyen kurum, sessiz kalan halk; her biri bu adaletsizliğin taşıyıcısı olur. Allah’ın adaleti yalnızca bireyin niyetine değil, toplumun tavrına da bakar.
Eğer siz;
Zalim bir düzeni görüp de susarsanız,
Haksız kazancı izleyip de sessiz kalırsanız,
Halkı kandıran sistemlere karşı tek kelime etmezseniz,
O zaman zalim yalnız kalmaz, siz de onunla birlikte hesaba çekilirsiniz.
Ey halk!
Siz, yalnızca kendi malınızı değil, toplumun vicdanını da korumakla yükümlüsünüz.
Bir haksızlık gördüğünüzde onu düzeltmek sizin görevinizdir:
– Elinizle yapabiliyorsanız elinizle,
– Gücünüz yetmiyorsa dilinizle,
– O da olmuyorsa, en azından kalbinizde ona buğz edin.
Ama kalbiyle bile buğz etmeyen, kalbinin ışığını söndürmüş demektir.
Toplumun başına gelen bela, yalnızca kötülerin kötülüğü yüzünden gelmez.
İyilerin suskunluğu, tembelliği, korkaklığı da belaların kapısını aralar.
Bir dolandırıcı tek başına bir ülkeyi kandıramaz. Onu büyüten, parlatan, reklamını yapan, göz yuman sistem onu taşır.
Ve o sistem, siz ses çıkarmazsanız var olur. Siz hesap sormazsanız güçlenir. Siz uyanmazsanız tekrar eder.
Ey insanlar, uyanın!
Adalet, sadece mahkeme salonlarında aranmaz.
Adalet, pazarda, okulda, sokakta, ekranlarda, kalbinizde aranır.
Adaletsizliğe karşı çıkmak sadece yargıcın değil, her vicdan sahibinin görevidir.
Ben size nasihat ederim:
Adaleti her şeyin üstünde tutun.
Kim olursa olsun, ister kardeşiniz ister lideriniz, haksızlığa ortak olmuşsa onu desteklemeyin.
Ve kim mağdursa, ister tanıdığınız ister hiç görmediğiniz biri olsun, onun yanında durun.
Çünkü Allah, zalimlerin değil, adaletin yanındadır.
Siz doğrulukla ayağa kalkın ki, toplumunuz doğrulsun.
Siz hesap sorun ki, sistem kendine gelsin.
Siz susmayın ki, bir daha kimse halkı kandıramasın.
Unutmayın:
Zalimden yana olan kaybeder.
Zalime susan da kaybeder.
Ama adaletin tarafında duran, hakikatin yolunda yürüyen asla kaybetmez.
Çünkü adalet, Allah’ın yeryüzündeki gölgesidir. Ve o gölge, yalnızca hakkı gözetenlerin üzerindedir.
Yorumlar
Yorum Gönder