Vatanı ve Bağımsızlığı Korumanın Yolu: Karanlıkların Ardındaki Işık
Ey cesur yürek! O karanlıklar içinde, hakikat ve adaletin izini sürmek için ne zaman ne olursa olsun, kalbinde olan inancı asla kaybetme. Bu topraklar, yıllar boyu nice alçakların, nice zalimlerin ve işgalcilerin ayakları altında ezilmeye çalıştı. Ama sen, bu milleti, bu toprakları korumak için doğdun. Her bir adımında hakkı savunmalı, milletini uyandırmalı, haksızlığa karşı durmalısın.
Sana sesleniyorum: Düşmanlar yalnızca dışarıdan değil, bazen içinde de barındırılır. Bir halkın gücü, yalnızca silahlarla değil, akıl ve ahlakla, birlik ve beraberlikle gelir. Ey yüce ruh, sen de öyle ol. Sadece fiziksel değil, ruhsal bir direniş sergile! Her zaman sabırlı, dikkatli ve kararlı ol. Çünkü her köşe başında seni bekleyen bir tehlike vardır. Ama unutma, bu toprakları işgal etmeye çalışanların, hiçbir zaman haklı ve güçlü olmayacaklarını bil. Onlar, milletinin ruhu karşısında sadece geçici bir engel olurlar.
Şimdi kalk, nefrete ve alçaklıklara karşı sevdiklerinin, vatanının, milletinin canını ortaya koy. Her zaman adaletin peşinden git ve özgürlüğü savun. İstiklal Marşı’nda olduğu gibi, “Alçakları uğratma” diyen bir yüce ses sana hitap ediyor; sen bu sesin çağrısına kulak ver ve yolunu belirle.
Zalimlere karşı galip gelmek, senin gibi bir kahramanın elindedir. Yalnızca düşmanları geri püskürterek değil, milletinin bilinçlenmesini sağlayarak da gerçek zaferi kazanacaksın. Korkma, direnişin asıl gücü kalbinde yatıyor.
Yolun ne kadar zorlu olursa olsun, doğru yoldan sapma. Allah’ın izniyle, her zorluk sonunda bir aydınlık doğar. Bu toprakların özgürlüğü ve bağımsızlığı seninle olacak.
Yorumlar
Yorum Gönder