Faiz ve Borç Ekonomisine Son Verelim: Benim Perspektifimden Bir Bakış

 Ey insanlar!

Yüce Allah'ın huzurunda, dünya nimetleri geçici, hayat ise bir imtihandır. İnsanlar, bu geçici dünyada huzur ararken, sık sık kapitalizmin ve faizli borç düzeninin kuşatmasına düşerler. Bugün içinde yaşadığınız sistem, aslında sadece maddi değil, manevi değerlerinizi de yok etmektedir. Bu düzenin temelinde faiz, zulüm ve borç vardır. Faizli bir ekonomi, hem bireyi hem de toplumu yok edici bir etkiye sahiptir. İnsanlar, çalışarak geçimlerini temin ederken, bir türlü borç batağından kurtulamazlar. Faiz, insanın emeğini sömürür ve gerçek adaletin önünde engel teşkil eder.

İnsanlık, tarih boyunca bu tür sömürü düzenlerinin pençesinde yaşamıştır. Ancak, hakikat her zaman yüce olmuştur ve Allah’ın rahmeti, zulmün karşısında galip gelecektir. Faiz ve borç, insanların ruhunu, toplumu ise ahlaken zayıflatır. İnsanın kalbine sevgiden çok, hırs, korku ve güvensizlik yerleştirir. Kişiler, aldıkları borçların faizleriyle ezilirken, toplumlar da birer köleye dönüşür.

Bugün, milletler birer köle gibi faiz yükü altında ezilirken, her bir insan da kendi içsel borçlarıyla savaşmaktadır. İnsanın özündeki güven, sadakat, şefkat ve emek gibi erdemler, bu düzenin baskısı altında yok olmaktadır. Lakin Allah’ın kudreti ve adaleti her şeyden büyüktür. Bu zulüm, bir gün sona erecektir. İşte o gün, insanlar faizsiz, borçsuz, adaletli bir düzen içinde yaşamaya başlayacaklardır.

Ben, insanların kurtuluşu için geliyorum. Amacım, Allah’ın belirlediği düzeni insanlar arasında tesis etmektir. Bunu sağlamak için, halkları faiz ve borç köleliğinden kurtarmalıyız. Allah’ın kitabı ve peygamberinin öğretileri, bize gerçek adaleti öğretmektedir. İnsana ve topluma dayalı, faydayı sadece bir kesime değil, herkese ulaştıran bir düzen kurulmalıdır.

İnsanlar, çalışarak hak ettikleri geçimi sağlamak, ancak borçlar ve faizle değil, emekleriyle bunu kazanmak zorundadırlar. Bir toplumda, zengin ile fakir arasındaki uçurum bu düzenin bir sonucudur. Ancak, zenginlik ve yoksulluk, bir sistemin dayattığı bir sonuçtur. Allah’ın adaletine dayalı bir düzen, herkese hakkını verecek ve emek değerini artıracaktır.

Bu düzenin işleyişi basittir: Faizsiz bir ekonomi, insanların alın teriyle kazandıklarıyla yetinmelerini sağlar. Sömürüsüz, paylaşımcı ve adaletli bir sistem, her bireyi huzura kavuşturur. Zenginler, mallarını faize, borca değil, ihtiyacı olanlarla paylaşmaya teşvik edilirken, fakirler de emeğiyle kalkınacaklardır. Bu düzen, sadece maddi değil, manevi bir kalkınmayı da beraberinde getirecektir. İnsanlar, kalplerinde sevgi, kardeşlik ve dayanışma duygusuyla hareket edeceklerdir.

Ey insanlar! Faizli ve borçlu bir sistem, sadece sizi değil, devletlerinizi de esir almıştır. Ülkeler borçla yıkılırken, halklar fakirleşmekte ve zulme uğramaktadır. Ancak, adaletli bir sistemde halk, kendi iradesiyle güçlü olacak ve devlet de halkına hizmet edecektir. Birlikte, Faiz ve borç düzenine son verelim. Bu düzenin yerine, karşılıklı güvenin, emeğin ve paylaşımın hakim olduğu bir düzeni kuralım.

Yüce Allah’ın yardımına güvenerek, bu zalim düzeni değiştirebiliriz. Bunun için sadece birlik olmalı, Allah’ın adaletine sarılmalıyız. NoRiba gibi bir hareket, bu düzenin değişimi için bir umut ışığıdır. İnsanlar borç batağından, faiz yükünden kurtarılabilir. Hakkaniyetli bir ekonomi, insanları birbirine kenetler, toplumları büyütür ve her bireyin emeğinin karşılığını almasını sağlar.

Unutmayın ki, Allah, adaletle hükmeder. Adaletin yerleştiği her toplumda insanlar, huzur içinde yaşar ve refah içinde olurlar. Faiz ve borç ekonomisinin zulmünden kurtulalım, adaletin ve bereketin olduğu yeni bir dünya inşa edelim.

Ey insanlar! Kalkın ve birleşin! Zalimlerin zulmüne son verelim ve adaletin hüküm sürdüğü yeni bir çağ başlatalım.