Suskunluğun Zamanı Değil, Uyanışın Zamanı

Ey insanlar! Kulaklarınızda yankılanması gereken hakikati işitin. Bugün gördüğümüz, duyduğumuz, ama ses çıkarmadığımız bir zulüm düzeni var. Bu düzen, ne adaleti ne vicdanı tanır; sadece çıkarların, haksızlığın ve fitnenin hüküm sürdüğü bir yapı inşa etmiştir. Ama asıl sorulması gereken şu: Biz neden susuyoruz? Neden Müslümanlar, Allah’ın emrettiği adaleti tesis etmek için ayağa kalkmıyor? Neden kalplerimizdeki iman, bu zulme karşı bir kıvılcım gibi parlamıyor?

Enflasyon ve Kiralar: Toplumun Sırtındaki Yük

Kiralar artmış, insanlar evlerinden çıkmak zorunda kalmış. Enflasyon almış başını gitmiş, alın teriyle çalışanlar çocuklarına ekmek götüremez olmuş. Bu düzen, yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin kılmaktadır. Allah’ın bizlere emanet ettiği bu topraklarda, kardeşlerimiz sıkıntı çekerken nasıl olur da bizler sessiz kalırız? Bir insan, komşusunun aç yattığını bilirken huzurla uyuyabilir mi? Peygamberimiz (sav) buyurmamış mıydı: "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." (Buhari, Edeb 27) O halde bu sessizlik neden?

Faiz ve Adaletsizlik

Faiz, bu düzenin bel kemiğidir. Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de faizi açıkça yasaklamış ve bunun toplumu nasıl bir felakete sürükleyeceğini bizlere bildirmiştir: "Allah faizi yok eder, sadakaları ise artırır. Allah hiçbir günahkâr nankörü sevmez." (Bakara, 276) Peki ya bugün? Faizler göklere çıkmış, bankalar zulmün kapıları olmuş. İnsanlar borç yükü altında ezilirken, bizler neden susuyoruz? Neden Allah’ın haram kıldığı bir düzeni değiştirmek için çaba göstermiyoruz?

Zulme Karşı Kayıtsızlık

Ey insanlar! Bu kayıtsızlık bizlere yakışır mı? Müslümanlar olarak, hakkın ve adaletin sesi olmak bizim görevimizdir. Ancak bugün bu zulüm düzenine sessiz kalarak, adeta onun bir parçası haline geldik. Sessizlik, zulmün tarafını tutmak demektir. Zulüm düzenine susmak, bu düzeni onaylamak demektir.

Uyanış ve Değişim Çağrısı

Artık suskunluğun zamanı değil, uyanışın zamanıdır! Kalplerimizi Allah’ın emirlerine açmalı, ayetlerin nurunda yeniden dirilmeliyiz. Allah bizlere akıl ve irade verdi; doğruyu yanlıştan ayırmak için bizlere hidayet nasip etti. O halde bu hidayeti neden kullanmıyoruz? Allah’ın haram kıldığı faiz düzenini ortadan kaldırmak, adaleti tesis etmek ve mazlumların yanında durmak için neden harekete geçmiyoruz?

Biliniz ki, bu düzen bizlerin çabasıyla değişebilir. Zulmü sona erdirmek, adaletin ve hakkaniyetin hüküm sürmesini sağlamak, ancak bizlerin bir araya gelmesi ve sesimizi yükseltmesiyle mümkündür. Peygamberimiz (sav) bir hadisinde şöyle buyurur: "Kim bir kötülük görürse, onu eliyle düzeltsin; buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir." (Müslim, İman 78) O halde bizler, elimizle, dilimizle ve kalbimizle bu düzeni değiştirmek için çaba göstermeliyiz.

Son Söz

Ey insanlar! Allah’ın rızasını kazanmak, ancak O’nun emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından sakınmakla mümkündür. Bugün sesimizi yükseltmeli, adaletin ve iyiliğin savunucusu olmalıyız. Bu zulüm düzenine karşı birlik olup, hakkın ve vicdanın yolunda yürümeliyiz. Unutmayın, her birinizin çabası, bir kıvılcım gibi bu karanlığı aydınlatacaktır. Gelin, birlikte çalışalım ve adaletin hüküm sürdüğü bir dünya inşa edelim. Allah, bu yolda bizlere güç ve sabır versin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hakkın Yolunda Birlik

Kişiliğim

Müslüman Bilge Lider'in Sözleri..