Seyir Eden Misin, Seyreden Misin Bu Alemde?

Ey insan, bu dünya bir aynadır, sana hem senin gerçek yüzünü gösterir hem de içinde bulunduğun hakikati. Ama sen bu aynanın karşısında sadece bakan mısın, yoksa gördüklerini idrak eden mi? Hayatın sahnesinde herkesin bir rolü vardır; kimisi bu sahnede kendi oyununu oynar, kimisi ise seyirci kalır ve sadece izler. Lakin sorarım sana: Hangisisin sen? Seyir eden misin, yoksa sadece seyreden mi?

Hayat, bize verilen en büyük emanettir. Allah, insanı yarattı ve ona akıl, irade ve kalp verdi. Bu dünyada yaşanan her an, bu emanetin bir sınavıdır. Kimisi bu sınavı idrak eder, her anın değerini bilir ve hakikatin peşinde koşar. O, yalnızca gözüyle bakan değil, kalbiyle gören, ruhuyla hissedendir. O, varoluşunun sebebini anlamış ve bu yolda gayret gösterendir.

Fakat ne acıdır ki, nice insan bu alemi bir oyun ve eğlence sanarak sadece seyre dalar. Gözler dünyayı görür, ama kalpler kördür; kulaklar işitir, fakat gerçeği duyamaz. O halde, sorarım sana: Ya sen, bu alemdeki duruşun nedir? Seyredenlerden misin, yoksa her anı fark eden ve gerçeği arayanlardan mı?

Allah’ın ayetleri etrafımızda, kainatın her zerresinde gizlidir. Gökyüzündeki yıldızlar, rüzgarın esintisi, denizin dalgaları, kuşların cıvıltısı… Hepsi, O’ndan gelen mesajlardır. Lakin bu mesajları fark edebilmek için yalnızca bakmak yetmez; görmek, anlamak ve bu idrake göre yaşamak gerekir. Seyir eden, bu işaretleri gören ve bunlardan ders çıkarandır. O, gafletten uyanmış, varoluşun sırrını anlamış ve bu hakikat ile yaşamını şekillendirendir.

Ey dostlar, bilin ki bu dünyada sadece seyreden olmak, yaratılış amacımıza uzak kalmaktır. Zira Allah, bizden bilincimizi, gayretimizi ve hakikatin peşindeki samimi arayışımızı bekler. O halde, uyanın! Gözlerinizi hakikate açın ve bu alemin yalnızca seyircisi değil, idrak eden bir seyyahı olun. Çünkü gerçekte yaşam, seyre dalmakla değil, her anı farkında olarak yaşamakla anlam kazanır.

Unutmayın, bu alemde seyirci olanlar, zamanı geldiğinde sadece pişmanlıkla dolu bir hesap gününe uyanırlar. Ama seyir edenler, her nefeslerinde O’na yaklaşmanın huzurunu yaşar ve hakikatin nuruna kavuşurlar.