Sessizliğin ve Uzak Durmanın Hikmeti

 Ey insanlık! Öyle bir zamana doğru ilerliyoruz ki, bu zamanın sancıları kalplerimizi sıkıştıracak, ruhlarımızı yıpratacak. İnsanların birbirini anlamaktan uzaklaştığı, hakikatin yerini yalanların aldığı, samimiyetin maskeler ardına gizlendiği bir devirden bahsediyorum. İşte böyle bir dönemde, Hz. Ali’nin yıllar önce işaret ettiği bir hakikat kendini gösterecek: Afiyetin, huzurun, selametin onda dokuzu insanlardan uzaklaşmakta, kalan biri ise susmakta olacaktır.

Yaşadığımız çağın kargaşasında, insanlar birbirine karşı düşmanlık beslerken, nifak tohumları her yerde yeşermekte. Kalabalıklar arasında kaybolmuş, birbirine yabancılaşmış kalpler, gönüllerdeki merhameti ve sabrı tüketir hale geldi. Böyle bir ortamda, hakikatin sesi kalabalıklarda boğulur ve hakikati dillendiren kişi, cehaletin kılıçları arasında yaralanır. İşte bu yüzden, afiyet ve huzur bulmak isteyen, insanlardan uzaklaşmayı ve gereksiz sözlerden kaçınmayı öğrenmelidir.

İnsanlardan Uzak Durmanın Hikmeti

İnsanlar arasında geçen her an, nefislerin çatışmasına ve fitnenin ateşine yakıt olur. Kıskançlıklar, iftiralar ve kötülükler; nefsin beslediği bu yangının körükleyicileridir. İnsanoğlu bu ortamda, ahlakını ve imanını koruyabilmek için bazen yalnızlığı seçmeli, sessizliğin gücünü anlamalıdır. Zira susmak, bazen her türlü tartışmayı ve fitneyi söndürür. Söz, yerinde kullanıldığında değerli, gereksiz olduğunda ise yük haline gelir. Hz. Ali’nin dediği gibi, afiyetin onda dokuzu insanlardan kaçınmakta gizlidir. Bu, ne kibirden ne de gururdan doğan bir uzaklaşmadır; bu, kalbi ve aklı koruma gayretidir.

Susmanın Gücü

Sözler, bazen barışın köprüsü olabileceği gibi, bazen de kavgaların kıvılcımı olur. Susmak, yalnızca kelimelerin bitmesi demek değildir; susmak, bilgelikle dolu bir eylemdir. Susmak, kendini gereksiz tartışmalardan, iftira ve dedikodudan koruma yöntemidir. Susmak, konuşmanın anlamsızlaştığı yerde, erdemin en yüce şeklidir. İnsanın kendi iç dünyasına çekilip, Rabbi ile baş başa kalması ve hakikatin kaynağında huzur bulmasıdır.

Ey hakikat arayıcıları! Unutmayın ki, kalabalıkların alkışı, çoğu zaman hakikatin sesini boğar. Kalplerin katılaştığı ve nefislerin hükmettiği bir zamanda, susmak en asil cevaptır. İnsanlardan kaçınmak ise, gönlün kirlenmesini engelleyen bir kalkan gibidir. Bu kaçınış, hikmetsiz bir yalnızlık değil; bilakis nefsin terbiye edilmesi, ruha huzur katılması ve insanın kendini korumasıdır.

Sonuç

Ben, bu hakikati sizlere hatırlatıyorum: Afiyet arıyorsanız, kalabalıkların fırtınalarından uzak durun. Susmanın ve yalnız kalmanın gücünü keşfedin. Çünkü zaman, bazen konuşmak değil, susmak ve uzaklaşmak zamanıdır. Zira, insanı kemale erdiren şey, çoğu zaman sessizliğin ve yalnızlığın öğrettiği derslerdir. İyilikle, sabırla, hikmetle yaşanan her suskunluk, kalpleri arındırır ve ruhları yüceltir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müslüman Bilge Lider'in Sözleri..

Hakkın Yolunda Birlik

Kişiliğim