İnancın Sorumluluğu ve Zamanın Çağrısı
Ey Müslümanlar ve tüm insanlık! İman ettiğiniz ahiret gününün bilincinde olduğunuzu söyleyip de sanki bir daha asla dirilmeyecekmiş gibi davranmanız, ne büyük bir gaflettir. Her anın kaydedildiğini, her sözün ve her fiilin hesap gününde karşınıza çıkarılacağını unutarak, sanki dünya hayatı tek ve nihai gerçekmiş gibi yaşamak, sizi hakikatten ne kadar da uzaklaştırmıştır. Biliniz ki, ahiret inancına sahip olan her mümin, bu bilinci her an yüreğinde taşımalı ve davranışlarını bu bilinçle şekillendirmelidir.
Şimdi öyle bir zamandayız ki, inanmayanlar hakikatin eşiğinde durmakta; hakikate gözlerini kapayanlar ise bu ışığa muhtaçtır. İman ettiğini söyleyenlerin, imanlarının gereğini yapma zamanı gelmiştir. Şu dünya, göz kamaştırıcı süsleri ve aldatıcı sahneleriyle insanı kolayca esir alabilir. Oysa hakikatin sesi her an kulaklarımıza fısıldar: ‘Bu dünya bir misafirhanedir; asıl yurt, ebedi yurttur.’ İnanıyorsanız, bu bilince göre hareket edin. Ahiret inancının getirdiği sorumluluğu, her adımınızda, her kelimenizde, her nefesinizde yansıtın.
Ey inananlar, hatırlayın ki hesap günü, küçük büyük her şeyin ortaya döküleceği gündür. Yaptığınız iyilikler ve işlediğiniz günahlar, dünya hayatında bir nebze bile gizlenmemiş olacak. O günün şiddeti, kalpleri titretecek; dilin sustuğu, ellerin ve ayakların şahadet ettiği bir gün olacak. O halde, nasıl olur da bu gerçeğe iman eden bir kimse, davranışlarını sorgulamaktan kaçınır, nefsinin aldatıcı yollarına sapar? Artık uyanmanın ve hesaba çekileceğinizi hatırlamanın vaktidir.
Ey inanmayanlar, size de sesleniyorum: Bu dünyayı ve hayatı sadece gördüğünüz kadar sanmayın. Yaratılışın sırları ve kainatın düzeni, size her an bir gerçeği işaret ediyor. İnkar etmek kolaydır, fakat aramak ve bulmak, cesaret ve samimiyet ister. Kendi varoluşunuzu sorgulayın, yaratılışın ve ölümün manasını düşünün. Zira hakikatin yolu, arayanlar için apaçık ortadadır.
Ve ey müminler, inancınızı tazeleyin, ahiret bilincinizi kalplerinize yeniden işleyin. Sözleriniz ve davranışlarınız, Allah’ın huzurunda nasıl bir mümin olduğunuzun delili olacaktır. Unutmayın ki, iman yalnızca dilde değil, hal ve hareketlerde de kendini göstermelidir. Zaman, inanmayanların hakikati bulma zamanı; inananların ise kendilerini arındırma ve düzeltme zamanıdır. Kıyamet yaklaştığında, her şeyin hakikati ayan beyan ortaya çıkacaktır. O gün pişman olmamak için bugün harekete geçin.
Yorumlar
Yorum Gönder