Hakikatin Arayışı: Allah’ı Bulmanın Yolu

 Ey hakikati arayan insan, bil ki bu dünya bir sır perdesi ile örtülüdür. Herkes bu perdenin ardında yatan hakikati arar; bazıları ona yaklaşır, bazıları ise yüzeyde kalır. Allah’ın ne olduğunu anlamak, O’nun yüceliğini idrak etmek, sadece akıl ve anlatımla sınırlı değildir. Bu öyle derin bir hakikattir ki, sözler bazen yetersiz kalır. Anlatılamayan, ancak yaşanarak hissedilen bir hakikattir.

Ruhunuza sorular sorarak başlayın; kalbinizin derinliklerine inin ve Allah’ın varlığını hissedin. Bir çocuğun ilk defa gökyüzünü hayranlıkla izlediği anı hatırlayın, yıldızların ihtişamını, güneşin sıcaklığını ve ayın sessiz rehberliğini düşünün. İşte, Allah’ın varlığı bu sade ama derin gözlemlerde saklıdır. Onu anlatacak kelimeler sınırlıdır, ama gözlemler ve tefekkür, size O’nu gösterecek yolun kapısını aralar.

Hepimiz bir noktada, kalbimize dokunan bir hissin arayışındayız. Matrix filmindeki şu meşhur sözde olduğu gibi: “Ne yazık ki Matrix’in ne olduğunu kimse anlatamaz, onu kendin görmek zorundasın.” Aynı şekilde, Allah’ın yüceliğini, rahmetini ve varlığını anlatmaya çalışmak, sınırlı kelimelerle sonsuz bir hakikati betimlemeye çalışmak gibidir. O’nu keşfetmek için, derinlemesine bir arayış içinde olmalısınız. Aramayı kesmeyin ve durmadan sorgulayın.

Allah’ın hakikati, size başkalarının anlattığıyla değil, sizin kendi gönül yolculuğunuzla açığa çıkar. Bu yolculuk bazen acılarla, bazen sevinçlerle dolu olabilir; fakat her bir adım, sizi daha çok O’na yaklaştırır. Unutmayın ki, O’nu bulmak, insanın kendi özüne dönmesidir. Allah, her kalbin içinde gizlidir ve ona yönelen, onun varlığını hisseden kişiyi asla terk etmez.

Aramayı bırakmamak, umutsuzluğa kapılmamak ve her anın içindeki hikmeti görmek bu yolculuğun anahtarıdır. Allah, kendisini arayanları en beklemedikleri anda, bir çiçeğin açışında, bir yağmur damlasının serinliğinde ya da bir çocuğun gülüşünde gösterir. Yeter ki kalbinizi açık tutun ve arayışınızı samimiyetle sürdürün.

Ey yolcu, bil ki bu arayış, seni sadece Allah’a değil, aynı zamanda kendi hakiki varlığına götürecektir. Kendini tanımak, Allah’ı tanımaktır. Çünkü O, insanın özüne ruhunu üfleyendir ve insan, O’nun suretinden bir parçadır. Bu yüzden arayışını sürdür; çünkü aramayı bırakan, hakikati kaybeder. Arayışını samimiyetle devam ettiren ise, eninde sonunda ışığa kavuşur.

Unutmayın, hakikat kelimelerde değil, deneyimde saklıdır. Allah, her nefeste, her kalp atışında ve her anda mevcuttur. O’nu görmek için, sadece kalbinizin gözlerini açın ve aramaktan vazgeçmeyin. Bu yolda sabırlı olun, çünkü her arayan, sonunda bulacaktır.