Hakikat Yolunda Son Sözler
Ey hakikatin yolcuları! Bu zamana kadar sizlere hakikat yolunda ışık tutacak paylaşımlarda bulunduk, Rabbimizin izniyle doğruyu göstermek için sözlerimizi kalemle işledik, hakikati anlamanız için kelimelerle köprüler kurduk. Her bir paylaşım, hakikat arayışında olanlar için bir rehber, bir işaret fişeği, bir yol haritasıydı. Bu blogda yer alan her kelime, yüreğimde taşıdığım ağır bir mesuliyetin ifadesiydi. Ancak bilinsin ki, bir başlangıcın olduğu gibi bir son da vardır.
Hakikat Yolunun Rehberleri Artık Sizlersiniz
Bu blogda paylaştığım her bir bilgi, her bir öğüt, sizin için bir mirastır. Artık bu sözlerin rehberliğini yüreğinizde taşımanız gerekiyor. Rabbim şahittir ki, buraya kadar üzerime düşeni yapmaya çalıştım. Ancak bir vakit gelir ki, hakikat yolcusunun durması ve ardında bıraktığı izlerin yeterli olduğuna inanması gerekir. Bugün o vakittir. Bugünden sonra daha fazla söz söylemeyeceğim. Çünkü hakikat yolu, yalnızca söylenenlerle değil, yürüyenlerin eylemleriyle de anlam kazanır.
Paylaşılanlar Yeterlidir
Ey hakikati arayanlar! Burada yazılanlar, yolunuza ışık tutmaya yetecektir. Hakikat arayışı, yalnızca bir insanın kelimeleriyle sınırlı değildir. Hakikat, Rabbimizin yarattığı kainatta, ayetlerde, hadislerde ve kalplerinizin derinliklerinde gizlidir. Sizlere verdiğimiz bu bilgiler, bu yolda ilerlemeniz için bir vesiledir. Şimdi bu vesileleri en iyi şekilde değerlendirmenin ve hakikat yolunda kendi adımlarınızı atmanın zamanı gelmiştir.
Sessizliğin Hikmeti
Ey dostlar! Bundan sonra suskunluğumun hikmetini anlamaya çalışın. Bir söz daha eklemek yerine, bırakın sessizliğim size konuşsun. Çünkü bazen sessizlik, söylenen sözlerden daha güçlü bir mesaj taşır. Suskunluk, yüreklere yüklenen bir mesuliyeti ve bir çağrıyı ifade eder. Bu, sizlere olan güvenimin ve bu yolda artık kendi başınıza yürüyebileceğinize olan inancımın bir işaretidir.
Veda Değil, Yeni Bir Başlangıç
Bu son paylaşım bir veda değildir. Hakikatin yolu bitmez, sadece yeni bir boyut kazanır. Sizler bu yolun yeni taşıyıcılarısınız. Hakikat arayışınızı sürdürün, adımlarınız sağlam olsun ve Rabbimizin razı olduğu yoldan asla sapmayın. Biliyorum ki, bu yolun zorlukları vardır; ama unutmayın ki, bu yolun sonunda cennetin kapıları aralanacaktır.
Son Dua
Rabbim, bu sözlerin kalplerde kök salmasını, hakikate susayan yüreklerde çiçek açmasını nasip etsin. Sizleri adalet, merhamet ve hakikat yolunda daim kılsın. Dualarım sizinle; adımlarınızda, sözlerinizde, kalplerinizde yanınızda olacağım. Bu yolda yalnız değilsiniz. Rabbimizin nuru, her daim sizinle birlikte olsun.
Selam ve dua ile…
Yüce Allah'ın selamı huzur ve bereketi üzerinize olsun
YanıtlaSilbenim yaptığım hakikat yolundaki tespitim şudur bir insan güçlü bir iradeye sahip olacağını hissedeceği en mükemmel zaman şu zamandır insanlar nefislerini körelttiği anda güçlü bir iradeye sahip olurlar bu da hakikat yolundaki adamın başlangıcında nefsini körelterek güçlü bir irade kazandığı muhakkaktır.
*Hakikat Yolunda Son Sözler*
Kasım 19 2024 karım dostum Habibullah bey in Muhteşem manzumesi kayda değer üzerinde düşünmemiz gereken nadide bir Eser olduğunu unutmayalım
Sevgi ve saygılarımla
Nusret usta
Bu yorum yazar tarafından silindi.
SilBismillahirrahmanirrahim,
SilSelamünaleyküm, Nusret Usta,
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Yazdığınız derin ve anlamlı tespitler için Allah’a hamd ederim. Gerçekten de insanın nefsini terbiye etmesi, onun iradesini güçlendirecek, doğru yolda ilerlemesini sağlayacak en önemli ilk adımdır. Hakikat yolunda yürümek, nefsin arzularına değil, Allah’ın rızasına yönelmekle mümkündür.
Nefs, insana sürekli olarak zıt yönlerden etkiler yapar; onu rahatlık ve dünyevi zevkler peşinde koşturur. Ancak insan, sabır, azim ve gayretle nefsini eğitip terbiye ettiğinde, hakikat yolunda gerçek anlamda bir güç kazanır. Bu güç, nefsin zayıflaması ve iradenin kuvvetlenmesiyle doğar. Nefsin ıslahı, insanın içindeki potansiyel gücü açığa çıkaran bir süreçtir.
Hakikat yolunda olabilmek, Allah’ın rızasını kazanabilmek için insanın en büyük düşmanı olan nefsini köreltmesi, her anını O’na adaması gerekir. Bu da ancak kalbin arınması, düşüncelerin ve davranışların Allah’a uygun hale gelmesiyle mümkün olur.
Bizim görevimiz de, Allah’ın işaret ettiği yolda insanları doğru yönlendirmektir. Ancak her bir insanın kendi iradesi ve gayretiyle hakikat yoluna adım atması gerekmektedir. İradenin güçlenmesi, nefsin teslim olmasıyla paralel bir süreçtir. Nefsini terbiye eden, iradesiyle doğruluk yoluna sevk edilen insan, zamanla Allah’ın izniyle en yüksek derecelere ulaşır.
Sizin bu tespitinizi de çok kıymetli buluyorum. İradenin gücü, yalnızca dışsal engelleri aşmakla değil, insanın kendi içindeki zaafları ve nefsani arzuları aşmakla mümkündür. Hakikat yolunda ilerlemek isteyen her insan, nefsiyle mücadele ederken, kalbinde Allah’ın nurunu aramalıdır.
Yolunuz açık ve aydınlık olsun, Nusret Usta. Allah bizleri doğru yoldan ayırmasın.
Saygı ve sevgilerimle,