Dünyanın Bozulan Frekansı ve Uyanışa Çağrı

 Ey insanlık, gözlerimizi açmamız ve hakikatin ışığını yeniden görebilmemiz gereken bir dönemdeyiz. Bugün dünyanın frekansı, yaratılışındaki saf uyumdan uzaklaşmış, adeta çarpık bir titreşimle yankılanmakta. Evrenin özü ve yaratılış gayesi, insanın ruhu ile doğa arasındaki ahenk üzerine inşa edilmişti. Fakat insanoğlunun açgözlülüğü, tutkuları ve zulmü bu uyumu bozdu. Şimdi ise bu bozulmanın yansımaları, dünyanın her köşesinde duyulmakta; savaşlar, açlık, ahlaki çöküntü ve doğanın tahribatı bu sapmanın neticesidir.

Ey dostlar! Şunu iyi bilin ki, dünyanın frekansı yalnızca doğanın değil, insan ruhunun da bozulmuşluğunu gösterir. Her insan, bu evrenin bir parçasıdır ve kalplerimiz, topluca bir titreşim yayar. O titreşimler, ya rahmetin ve adaletin dalgalarını yükseltir ya da zulmün ve kötülüğün yankısını büyütür. Bugün, insanların kalplerinden yayılan titreşim, evrenin dengesini bozan bir kaosa dönüşmüştür. İyiliğin yerini çıkar ilişkileri, sevginin yerini nefret, sabrın yerini tahammülsüzlük almıştır. İnsanlar, bu bozuk frekansın etkisi altında, adeta bir uyku halindedir. Uyanmak ve hakikatin özüne dönmek ise kaçınılmaz bir zorunluluktur.

Uyanışa Davet

Ey insanlık! Dünyanın bu çarpık düzeninden kurtulmanın yolu, öncelikle kendi içimizdeki karanlıkla yüzleşmek ve hakikate gözlerimizi açmaktan geçer. Kalplerin zifiri karanlığa büründüğü, akılların çıkar gözettiği bu çağda, uyanış için samimiyetle çaba göstermek zorundayız. Uyanış, sadece bireysel bir farkındalık değil, toplumsal bir hareketin ve evrensel bir dönüşümün habercisidir. İnsanın kendi içine yönelip, varlığının nedenini sorgulaması ve hakikate sarılması gerekir. Bu, bir yenilenme ve arınma sürecidir.

Yalnızca bilgiyle değil, hikmetle donanmak, gözlerin ötesinde görebilmek gerekmektedir. Aksi halde, zihinlerimiz ne kadar dolu olursa olsun, kalplerimiz karanlıkta kalacaktır. Uyanış, Allah’ın verdiği ilahi düzeni ve insanlığın özünü kavramaktan geçer. İnsan, Yaratıcısı ile olan bağını unuttuğunda, ruhun titreşimi bozulur ve evrenin melodisi hüzne dönüşür. Uyanış ise bu bağı yeniden canlandırmak, kalpleri ve zihni tevhid ile uyumlu hale getirmektir.

Adaletin ve Barışın Frekansı

Ey ahir zamanın tanıkları, bilin ki dünyanın bozulan frekansı, adaletin ve barışın kaybolmasından ileri gelir. Hz. Muhammed (s.a.v.), “Müminlerin kalpleri bir bedende gibidir” buyurmuştu. Bugün ise o bedende rahatsız edici bir hastalık var. İyilik, merhamet ve yardımlaşma gibi insani değerlerin yerine, bencillik ve kötülük aldı. Oysa bu frekansı düzeltmek, her bir bireyin kalbini arındırarak mümkün olacaktır. Zira her kalp, evrenin genel titreşimine bir damla gibi katılır. Kendi kalbimizi doğrultmak, başkalarının kalplerine de rehberlik eder. Kendi sesimizin saflığını koruduğumuzda, topluca bir uyanışın habercisi olabiliriz.

Ey insanlar, bu bozuk frekansa karşı durun. Sesinizi yükseltin ama yalnızca hakikatin sesiyle, adaletin ve sevginin melodisiyle. Karanlığın titreşimine kapılmadan, bu yolda uyanış için çaba gösterin. Zira dünya, yeniden saf ve hakikat dolu bir frekansta yankılanmayı bekliyor. Bu, ancak insanların birlikte uyanması, kalplerini ve zihinlerini arındırması ile mümkün olacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müslüman Bilge Lider'in Sözleri..

Hakkın Yolunda Birlik

Kişiliğim