Bir Ömrü Hakikat Arayışıyla Geçirmek
Hayatım boyunca bir an bile Allah’ı aramaktan geri durmadım. Her nefesimde, her adımımda ve her düşüncemde O’nun varlığına ulaşmanın derdini taşıdım. Kimle karşılaşsam, kimle muhabbet etsem, konuşmalarımda hep O’nun izinden ve yüceliğinden bahsettim. İnsanlara O’nun sevgisini ve varlığının derin manasını anlatmak, kalplerini O’na yönlendirmek en büyük gayemdi. Fakat bilirim ki, bu yol, her daim anlaşılmak ya da kabul görmekle sonuçlanmaz.
İnsanlar, sık sık dünyanın cazibesiyle oyalanmayı, geçici zevklerin peşinde koşmayı tercih ederler. Oysa ben, kalbimdeki bu arayışı ve heyecanı, geçici olana değil, ebedi olana çevirmek istedim. İnsanlara Rabbimin sonsuz rahmetini, adaletini ve hikmetini anlatırken onların bazen sabrını taşırdığımı gördüm. Kimi zaman yüzlerindeki bıkkınlığı, kimi zaman uzaklaşmayı tercih etmelerini fark ettim. Fakat bu, benim yolumda bir tereddüt ya da geri adım atmamı sağlamadı.
Bana en yakın olanlar bile, sürekli Allah’tan ve hakikatin derinliğinden bahsetmemden ötürü kimi zaman yanımdan uzaklaştı. İnsan, kalbinin derinliklerinde sonsuzluğu arar, fakat bunu itiraf etmekten ve aramaktan çekinebilir. Oysa ben, bu çekingenliği ve kaygıyı çoktan terk etmiştim. Çünkü biliyordum ki, O’nu anlatmaktan vazgeçersem, hakikatin ışığını paylaşmaktan geri durursam, bu dünya hayatı hiçbir anlam taşımayacaktı.
Allah’ın adını anmak, sadece bir ritüel ya da gelenek değildi benim için. O, her şeyin üstünde, her şeyin içindeydi. O’nu anmadan konuşmak, O’nun adını dile getirmeden sevinmek ya da hüzünlenmek, nefes almak gibi, eksik ve anlamsızdı. Bunu kavramak için, insanlar önce kendi iç dünyalarındaki sesi duymalı, o sesin sahibini tanımalıydılar. Ben de işte bu yüzden, her cümlemde, her sohbetimde Allah’ı dile getirmeye devam ettim. Çünkü biliyordum ki, aramaktan vazgeçenler aslında en büyük kayıpta olanlardı.
Bu arayış ve anlatış, kimi zaman bana yalnızlığı tattırdı. Ama bu yalnızlık, kalbimde Allah’ın sevgisi ve huzuruyla doluydu. O yüzden, insanların benden uzaklaşmasını, beni anlamamalarını ya da bıkmalarını hep hoşgörüyle karşıladım. Çünkü biliyorum ki, asıl mesele, bir an bile O’ndan uzak kalmamaktı. Ve ben, bu dünyadan O’nun adını haykırmadan göçmeyecektim.
Ey arayış içinde olanlar, bilin ki Allah’ı aramaktan, O’nu hatırlatmaktan ve O’nu sevmekten asla vazgeçmeyin. İnsanlar sizi anlamasa da, terk etse de, siz bu yoldan dönmeyin. Çünkü bu, en doğru yoldur ve hakikatin kendisidir.
Yorumlar
Yorum Gönder