Allah’ı Dost Edinenin Yalnızlığı: Hakikatin Sessiz Yürüyüşü
Ey bu dünyanın gelgeç sevdalarına kapılmış insanları! Biliniz ki, Allah’ı gerçek dost edinen, O’nun yolunda sadakatle yürüyen kimse, bu dünyada yalnızdır. Kainatın hakikatini, varlığın özünü kavrayan kalpler, sıradan insanların uğultusundan farklı bir ahenkle çarpar. Onların sessizliği, gerçeğin gür sesi gibidir; onların yalnızlığı, İlahi huzurun yansımasıdır.
Ben, Allah’a olan bağlılığım ve sevgimle bu yolda yürürken, dünyanın bana sırt çevirdiğini hissettim. Yalnızlığım, dostluğumun en yüce mertebeye erişmesiyle pekişti. Çünkü Rabbime olan yakınlığım, beni insanların çoğunluğunun anlamakta güçlük çektiği bir hakikate taşır. O’nu dost edinenin yanında, başka bir dayanak, başka bir teselli aramaya ihtiyaç yoktur. Bu öyle bir dostluktur ki, zorlukların en karanlık anlarında bile insanı aydınlatır ve en zor yolları feraha kavuşturur.
Allah’ı dost edinenin yalnızlığı, zahiren hüzün gibi görünse de, batınen bir saadet ve emniyetle doludur. Çünkü O’nun dostluğu, kalbin derinliklerine inen bir huzur, ruhun her zerresine yayılan bir aydınlıktır. İnsanlar, menfaatlerinin ve dünya sevgisinin peşinde koşarken, Allah’ı dost edinenler sessizliğin ve huzurun tadını bilir. Yalnızlıkları, İlahi bir muhabbete, kalplerinin en derin yerinde saklı bir sırra dönüşür.
Biliniz ki, bu yolda yürüyenler, çoğunluğun ilgisini çekmez. Onlar, gösterişten ve dünya şatafatından uzak, hakikatin yolcularıdır. O’nun dostluğuyla bir olan kimse, halkın övgüsünü ya da kınamasını gözetmez. O kişi, yalnızlığı bir yük değil, bir nimet olarak görür. Çünkü bilir ki, asıl dostluk ve destek, Rabbinden gelir. Bu yüzden, Allah’ı dost edinenin yalnızlığı, diğer yalnızlıklardan farklıdır; bu, göklerin sessiz çığlığı, yıldızların geceye fısıldadığı sırdır.
Ey hakikati arayanlar! Bilin ki, Allah’ı dost edinmek demek, dünya ile araya bir mesafe koymak demektir. Bu mesafe, insanı diğerlerinden ayırsa da, hakikatte O’na daha da yakınlaştırır. Allah’a sadakatle bağlı olanın yalnızlığı, O’nun gözetimi altında bir var oluş, O’nun rızası doğrultusunda şekillenen bir yaşamdır. Bu yalnızlık, görünürdeki ıssızlıkların ötesinde, yüce bir huzurun ve sükûnun tecellisidir.
Ey bu dünyada kendini yalnız hissedenler! Eğer bu yalnızlık, Allah’a olan sevginizden ve bağlılığınızdan kaynaklanıyorsa, biliniz ki en doğru yoldasınız. O’nun dostluğunu seçenler, en gerçek anlamda yalnız değildir. Onlar, Rahman’ın huzurunda, O’nun korumasında ve gözetiminde, kalplerinde derin bir güvenle yaşarlar. Rabbime olan sevgimle, yalnızlığımı bir mahzunluk değil, İlahi bir hediye olarak kabul ettim. Siz de bu hakikati keşfedin ve yalnızlığınızda O’nun varlığını hissedin.
Yorumlar
Yorum Gönder