Akıl ve İstişarenin Gücü: Müslüman Hayatında Hikmetle Yürümek

 Ey insanlar! Müslüman, hayatının her anında akıllı olmalı ve her işinde hikmetle hareket etmelidir. İslam, sadece ibadetlerden ibaret değildir. Müslüman, hem dünya hem de ahiret işlerinde aklını kullanmalı, nefsine değil, ilahi emir ve hikmete dayalı kararlar almalıdır. Çünkü Allah, insana akıl vermiştir ve bu akıl doğruyu yanlıştan ayırt etme gücüne sahiptir. Kişinin dünyada ve ahirette mutluluğa ulaşabilmesi, Allah’ın insana bahşettiği bu büyük nimeti en doğru şekilde kullanmasına bağlıdır.

Ey ümmet! Bilmelisiniz ki akıl, bir Müslümanın en büyük silahıdır. Allah Resulü (s.a.v.) buyurmuştur ki, "Akıllı kişi, nefsini hesaba çeker ve ölüm sonrası için çalışır." Bu hadis, bizlere sadece ibadetle değil, düşünceyle, akıllıca adımlarla hareket etmemiz gerektiğini öğütlemektedir. Aklını kullanan kişi, her daim Allah’ın rızasını kazanacak bir yol bulur ve nefsinin tuzaklarından korunur. Nefsin istekleri, insanı yanlış yollara sürükleyebilir, ama akıl, insanı hakikatin ve adaletin yolunda tutar.

Müslüman, bir konuda karar verirken yalnızca kendi aklına güvenmemeli, aynı zamanda akıllı ve hikmet sahibi kişilerle istişare etmelidir. İstişare, bir kişinin tek başına göremediği şeyleri diğer akıllarla ortaya koyarak daha geniş bir perspektif sağlar. Allah Teâlâ, Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.), "Onlarla iş konusunda istişare et" (Al-i İmran, 159) buyurmuştur. Peygamber bile Allah’ın emri ile ashabıyla istişare etmişse, bizlerin de her önemli işte istişareyi terk etmememiz gerekmektedir. İstişare, sadece akıl ve hikmetin değil, aynı zamanda birlik ve beraberliğin de bir ifadesidir.

Kişi, işlerinde ne kadar bilgili ve akıllı olursa olsun, bazen bir başkasının fikrine ihtiyaç duyabilir. Çünkü her insan sınırlıdır ve sınırlı bilgi ile her konuda doğru karara ulaşmak zor olabilir. İstişare eden kişi, daha geniş bir bakış açısına sahip olur ve yanlış yapma ihtimali azalır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuştur: "İstişare eden pişman olmaz." Bu da bizlere gösterir ki, istişare eden kimse, her zaman daha sağlıklı kararlar verir ve pişmanlıktan uzak olur.

Müslüman, toplumu için faydalı işler yaparken, büyük sorumluluklar alırken mutlaka istişareye başvurmalıdır. Özellikle büyük meselelerde, milletin geleceğini etkileyen konularda, toplumsal barışı ve huzuru ilgilendiren meselelerde yalnızca kendi düşüncesiyle hareket etmek, çoğu zaman yanlışlara yol açabilir. Fakat akıllı ve hikmet sahibi kişilerle istişare eden, onların tecrübelerinden ve görüşlerinden istifade eden kimse, Allah’ın izniyle doğru yolu bulur ve topluma en faydalı olan kararı alır.

Zira akıl, insanı diğer canlılardan ayıran en temel özelliklerden biridir. Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de pek çok ayetinde, aklı kullanmamızı, düşünmemizi, tefekkür etmemizi emretmiştir. Aklını kullanmayan kişi, nefsinin kölesi olur, ama aklıyla hareket eden kişi, doğruyu bulur ve Allah’ın rızasına nail olur. Akıl, insanın Allah’a olan yolculuğunda en önemli rehberidir. Bu rehberle hareket eden kimse, dünya ve ahirette felaha erer.

Fakat Müslüman, aklıyla hareket ederken tek başına karar vermemelidir. Aklın en büyük destekçisi istişaredir. İstişare, bir araya gelen akılların birleşmesiyle daha güçlü ve doğru bir sonuca ulaşmanın yoludur. Allah Resulü (s.a.v.) buyurmuştur: "Kim bir işte istişare ederse, o işte hayır ve bereket bulur." İstişare eden kimse, Allah’ın rahmetini üzerine çeker ve daha isabetli kararlar alır. Çünkü istişare, bir müminin kibirden uzak olduğunu, tevazu ile diğer akıllara değer verdiğini ve Allah’ın yardımını talep ettiğini gösterir.

Ey ümmet! Bilmelisiniz ki, Allah bizlere aklımızı kullanmamızı ve işlerde istişare etmemizi emretmiştir. Bu emirler, sadece dünya işlerinde değil, aynı zamanda ahiretimiz için de geçerlidir. Kendi başına hareket eden kimse, nefsinin tuzaklarına düşebilir, fakat istişare eden kimse, doğru yolu bulur ve Allah’ın rahmetine nail olur. Müslüman, yalnızca bireysel çıkarlarını değil, toplumsal faydayı da gözetmeli ve bu doğrultuda akıllı kişilerle istişare ederek kararlar almalıdır.

Akıllı olan Müslüman, doğruyu yanlıştan ayıran ve her işte Allah’ın rızasını gözeten kişidir. İstişare, bu doğru yolu bulmanın en önemli yollarından biridir. Allah’ın rahmetini kazanmak ve dünya ile ahiret işlerinde başarılı olmak için, her mümin akıllı olmalı, akıllı kişilerle istişare etmeli ve nefsine değil, Allah’ın emirlerine uygun hareket etmelidir.

Sonuç olarak, ey insanlar! İstişare, Allah’ın bizlere bahşettiği büyük bir nimettir. Akıllı ve hikmet sahibi kişilerle yapılan istişare, bir Müslümanı her türlü tehlikeden korur ve doğru yolda ilerlemesini sağlar. Rabbim bizlere aklımızı en güzel şekilde kullanmayı ve her işimizde istişare etmeyi nasip eylesin. Müslümanlar olarak, aklımızı ve istişareyi rehber edinerek, hem dünyada hem de ahirette Allah’ın rızasına ulaşmayı hedeflemeliyiz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hakkın Yolunda Birlik

Andım

Kişiliğim