Savaş, sadece düşmanı yenmek için değil, haksızlıkları ortadan kaldırmak, adaleti tesis etmek ve zulme karşı durmak için yapılmalıdır.

 Ey iman edenler,

Allah’ın kitabı olan Kur’an-ı Kerim, sadece savaşın nasıl yapılacağını değil, aynı zamanda savaşın nasıl adalet ve ahlak çerçevesinde yürütüleceğini de bizlere öğretir. Savaş, İslam'da bir zorunluluk olmadıkça tercih edilmez; ancak kaçınılmaz olduğunda bile, savaşın etik kuralları, Müslümanlar için birer ilahi emirdir.

Kur’an’da savaşın etiği, ilk olarak adalete ve masumların korunmasına dayandırılır. Allah, savaşa girerken dahi haddi aşmamayı, zulmetmemeyi emreder. Çünkü Allah, zalimleri sevmez. Düşmanla savaşırken dahi, kadınlara, çocuklara, yaşlılara, savaşla ilgisi olmayanlara asla zarar verilmemelidir. Yıkım ve talan, bir Müslümanın savaştaki yöntemi olamaz.

Allah, bizlere düşmanın esirlerine dahi iyi davranmayı, onlara merhametli olmayı emreder. Savaş esnasında bile, kalplerimizde merhameti, vicdanı ve adaleti korumalıyız. Bir Müslüman, Allah’ın huzuruna sadece kazandığı zaferlerle değil, bu zaferleri nasıl kazandığıyla da çıkacaktır.

Savaş, sadece düşmanı yenmek için değil, haksızlıkları ortadan kaldırmak, adaleti tesis etmek ve zulme karşı durmak için yapılmalıdır. Nefsi arzularla, intikam duygularıyla hareket etmek, bir Müslümanın savaşa girmesinin nedeni olamaz. Müminler, savaşı sadece Allah’ın rızası için, O’nun belirlediği sınırlar çerçevesinde yapmalıdır.

Unutmayın ki, Allah yolunda yapılan bir savaşta, zafer yalnızca kılıçla değil, ahlakla, adaletle ve merhametle elde edilir. Allah’ın rızasını kazanmak isteyenler, savaşta dahi Kur’an’ın emirlerine uygun hareket etmeli, haddi aşmaktan, zulmetmekten sakınmalıdır. Rabbimiz, bizleri her zaman doğru yolda, adaletli ve ahlaklı kılsın, savaşta da barışta da O’nun emirlerine sımsıkı bağlı kılmaya muvaffak eylesin. Amin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hakkın Yolunda Birlik

Andım

Kişiliğim