3. Dünya Savaşı riski üzerine..

 Esselamu Aleykum Aziz Kardeşlerim,

Bugün sizlere, günümüz dünyasında karşı karşıya kaldığımız en büyük tehditlerden biri olan 3. Dünya Savaşı riski üzerine konuşmak istiyorum. Bu konuda İslam'ın bakış açısını ve bizlere düşen sorumlulukları paylaşmak istiyorum.

Barışın Önemi

İslam, barışı ve huzuru emreder. Allah Teala, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: "Ey iman edenler! Hep birden barışa girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır." (Bakara, 208). Bu ayet, bizlere barışı koruma ve çatışmalardan uzak durma yükümlülüğümüzü hatırlatır.

Savaşın Yıkıcı Etkileri

Savaş, sadece maddi yıkım ve can kaybına neden olmaz, aynı zamanda manevi ve sosyal dokuyu da tahrip eder. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), savaşın ve şiddetin kötü sonuçlarını defalarca vurgulamış ve ümmetini barış içinde yaşamaya teşvik etmiştir. "İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır." buyuran Efendimiz (s.a.v.), bizlere barışı ve insanlığa hizmeti ön planda tutmayı öğretmiştir.

3. Dünya Savaşı Riski

Günümüzde, küresel gerilimler ve çatışmalar, 3. Dünya Savaşı riskini artırmaktadır. Bu durum, sadece belirli bölgeleri değil, tüm insanlığı tehdit etmektedir. İslam’ın barış ve adalet ilkeleri, bu tür tehditlere karşı nasıl hareket etmemiz gerektiğini bize gösterir.

İslam’ın Çözüm Yolları

1. Adalet ve Eşitlik: Her türlü adaletsizlik ve zulüm, savaşların ve çatışmaların temel nedenlerindendir. İslam, adaletin tesisi için çalışmayı ve zulme karşı durmayı emreder. Adaletin olmadığı bir yerde barışın da olması mümkün değildir.

2. Barış İçin Dua ve Çaba: Dua, Müslüman’ın en güçlü silahıdır. Rabbimize barış ve huzur için dua etmeli ve barışın tesisi için elimizden geleni yapmalıyız. "Kim bir Müslümanın dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allah da onun kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir." (Müslim) hadisi, bizlere yardımlaşma ve dayanışmanın önemini hatırlatır.

3. Uluslararası İşbirliği: İslam, milletler arasında barış ve işbirliğini teşvik eder. Müslümanlar olarak, barışın sağlanması için uluslararası platformlarda aktif rol oynamalı ve çatışmaların önlenmesi için çalışmalıyız.

4. Eğitim ve Bilinçlendirme: Savaşın ve çatışmanın zararlarını anlatmak ve barış kültürünü yaymak için eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerine önem vermeliyiz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), "İlim Çin’de bile olsa gidip alınız." buyurmuştur. Bu hadisin ışığında, barışın ve adaletin tesisi için ilmi ve bilgiyi kullanmalıyız.

Sonuç

Kardeşlerim, 3. Dünya Savaşı riski karşısında bizlere düşen en büyük görev, İslam’ın barış, adalet ve kardeşlik ilkelerine sımsıkı sarılmaktır. Barışı korumak, adaleti tesis etmek ve zulme karşı durmak için el birliğiyle çalışmalıyız. Unutmayalım ki, Allah’ın rızası, barışı ve huzuru korumaktan geçer. Rabbim, bizlere barışı koruma ve adaleti tesis etme yolunda güç ve sabır versin.

Selam ve dua ile,