Zulme Sessiz Kalmayanın Sesi: Gerçek Şifa Hakikattedir
Gerçek önderler, susturulmak istenen hakikatin sesini taşıyanlardır. Onlar, kalabalıkların alkışını değil, Hakk’ın rızasını gözetir. Düşüncenin zincire vurulduğu yerlerde konuşmak cesaret değil, bir görevdir. Çünkü susmak, zulmü onaylamak olur.
Bir toplum, farklı düşünceyi bastırıyorsa; hasta olan, o düşünceyi dile getiren kişi değil, susturmaya çalışan sistemin ta kendisidir. Hakikati haykıranların deli ilan edildiği dönemlerde, akıl değil, vicdan hastalanmıştır.
Böyle zamanlarda yapılması gereken, susturulanı dışlamak değil, onu dinlemektir. Onu suçlamak değil, anlamaya çalışmaktır. Çünkü hakikati dile getiren bir yürek, aslında tüm insanlık için uyarı görevi görür.
İlerleme, konforu sarsan fikirlerle gelir. Ve bu çağda asıl tedavi, susturulan değil, susturan tarafın aynaya bakmasıyla başlar.
Gerçek adalet, düşünceye değil, zulme karşı savaşır. Ve şunu unutmayın: Hakikat bastırılsa bile, bir gün mutlaka konuşur. Onu duyabilen kulaklar için ise bu sözler, bir davetin başlangıcıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder